103.Bölüm

354 57 0
                                    

"Bu gerçek mi?"

Enoch yavaşça beni kollarından çekti. Yüzü görüşümü doldurmaya başladı. Sakin, samimi altın rengi gözler yüzümü taradı.

Yavaşça yere uzandı ve elimi tuttu. Büyük, sıcak bir el nazikçe benimkini sardı.

Bana sarsılmaz yaşlı bir ağaç gibi dikkatle bakarak[1] dedi. "Gerçek olup olmaması önemli değil. Elini bırakmaya hiç niyetim yok."
[1] Bir kimse seni yaşlı bir ağaca benzetiyorsa, sen güvenilir birisin, yaşlı bir ağacın altına sığınabilen biri gibisin demektir.

Hala birbirini tutan ellere baktım. Enoch'un artık kağıt üzerinde bir karakter olmadığını biliyorum.

Gerçekten Margaret olmak istediğimi fark ettim.

Ben de bana elini uzatan bu güçlü, yaşlı, ağaca benzeyen adamın elini eğilmeden tutsam iyi olur diye düşündüm.

Başımı tekrar kaldırdım ve Enoch'un sakin gözleriyle karşılaştım. Diğer eliyle yanağıma dokundu.

Ayaklarıma bir şeyin çarpma hissiyle yere baktım. Eunji kucağıma kaymaya çalışıyordu, sanki beni görmek istiyormuş gibi yaygara koparıyordu.

Enoch'un elini bırakarak gülümsedim. Sonra Eunji'yi iki elimle kaldırdım. Eunji'nin mutlu bir yüzle dilini sallamasını izlerken Enoch'a sordum.

Peki ya diğerleri?

"Diğerlerini bilmiyorum. Lord Kayden ve ben senin peşinden doğruca nehre atladık Margaret."

"Ah, nehre atladı - ne?!"

Ellerimle ağzımı kapattım. Bir süre sessiz kaldım, bu yüzden çenemi kapalı tuttum.

"Aklını mı kaçırdın?" Bağırarak geri sordum.

Sorum üzerine Enoch alçak sesle güldü. Kendini küçümseyen bir gülümsemeye yakın bir kahkahaydı.

"Aklım olsaydı, bunu yapar mıydım?"

Bunu o kadar kesin bir şekilde itiraf etti ki, yine kelimelere boğuldum. Enoch, sanki önemli değilmiş gibi sarsılmaz bir yüzle Eunji'yi işaret etti ve "Bu çocuğun bizi senin olduğun yere götüreceğini düşündüm. Ben de onu büyücü ile takip ettim......."

Şaşkın bir yüzle etrafına bakınarak ekledi, "Bir kulübe görmüş olmalıyım ama birdenbire ormanı yoğun bir sis kapladı. Bundan sonra Lord Kayden'ı göremedim."

Ah, kabin!

Etrafıma hayretle baktım. Enoch ve ben, sisin dağıldığı derin bir ormandayız ama kulübe hiçbir yerde görünmüyor.

"Ne garip bir fenomen. Açıkçası, kabinin boyutu oldukça büyüktü. Çok uzakta değildi ama birdenbire ortadan kayboldu," diye mırıldandı Enoch beni takip ederken.

"Kayden'ı bir an önce bulmalıyız" diye yanıtladım.

-ssss.

Koluma dolanan Eunji, ilgi istercesine bana baktı. Enoch, Eunji'ye baktı ve gülümsedi.

"Bana senin yerini verdiğine göre, ona bir iltifat etmelisin."

Eunji kafasını dışarı çıkardı ve yavaşça gözlerini kapattı. Seni okşamamı mı istiyorsun?

Başını dikkatlice okşadım.

Sonra keyfi yerinde gibi görünen Eunji dilini salladı ve kuyruğunun ucunu nazikçe salladı.

Enoch bana baktı, bir an gözlerini kıstı ve ceketini çıkardı. Sonra omzuma koydu.

"Kanıyor gibisin, iyi misin?" diye sordu.

(ÇEVİRİ)Erkek Adaylarla Uzak Bir Adada Sıkıştım(ÇEVİRİ)Where stories live. Discover now