23

24.7K 2.3K 2.4K
                                    

Haiii, ben geldiiim. Huh, beklettiğim için üzgünüm ama içime sinmeden bölümleri sizinle paylaşmayı sevmiyorum. Umarım beklediğinize değer bir bölüm getirebilmişimdir.

Yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

**

Taehyung üzgün bakışlarını gözlerimden ayırıp omzumun ardından kapıya doğru çevirdi. Hoseok ile kesiştirdi bakışlarını.

"Haklısın, gitmesine izin vermeliyim artık, ama ben... Gerçekten çok mutluyum. Çünkü artık yalnız değilim, kimsesiz değilim. Sabırsızlıkla bekleyeceğim biri var. Artık ben... Ben Jungkook'a sahibim."

Sözleri kanıma bir bir işlerken, ruhuma büyük bir işkence çektirdi. Sesindeki o kırgınlığını aşan o umut parçacıklarını hissettirdi bana, hem de iliklerime kadar işletti.

Beni güvenli yeri olarak görüyordu. Tıpkı benim onu gördüğüm gibi... "Evet, artık ben varım Taehyung, ateş böceğin var. Bana tüm güzellikleri ve huzuru getiren uğurum. Benim uğur böceğim." diye mırıldandığımda kırgınlık tohumları dizilen göz bebekleri yakamoz gibi parlayarak aydınlandı.

Ağzı bir karış aralanırken, kelepçelerini şangırtarak kollarını kaldırıp kelepçelerin demirleriyle kıstırılan belimi bu baskıdan kurtardı. Bu kez elleri önüme uzanarak görüş alanıma girdi.

Parmak boğumlarıyla yanaklarımı okşarken, "Ben... Uğur böceğin miyim sahiden?" diye sordu, derin sesi heyecanlı ve bir o kadar da şaşkın çıkmıştı.

Başımı hevesle olumlu anlamda salladığımda, göz kürelerine galaksileri sığdırdı. Göz kamaştıracak şekilde ışıldıyordu güzel irisleri şimdi. Dudaklarının iki kenarı içtenlikle kıvrıldı. İçimi ısıttı bu eşsiz görüntüsü. Saatlerce gözlerimi kırpmadan onu izleme isteğim kabardı içimde. Bir sanat eseriydi sanki, her şeyiyle kusursuzluğun vücut bulmuş haliydi gözümde. Tüm kusurları, onun en büyük kusursuzluğuydu aslında.

Onu mutlu görmek, dudaklarındaki gülüşün sebebi olabilmek -özellikle giderayak- beni inanılmaz mutlu etti. Dünyalar bana verilmiş gibi hissettim. İçim ısındı, kalbim pamuk gibi yumuşadı.

"Jungkook, hadi ama..." Hoseok'un kısık çıkan sesine rağmen son derece yakındığını anlayabilmem zor değildi.

"Gitmeliyim uğur böceğim, yarın görüşeceğiz." Tenimi okşayan parmaklarını öperken fısıldadım.

"Görüşeceğiz ateş böceğim." dedi hırıltılı sesi. Ardından dudaklarını uzanıp alnıma bastırdı, masumluğun ve huzurun en büyük temsili olan öpücüğüyle süsledi tenimi. Pamuklara sarmak istedim onu, tüm kötülüklerden korumak istedim.

Dudaklarım titrediğinde derin bir nefes çektim içime. Güçlü olmak ve güçlü görünmek zorundaydım. Önüme gelecek tüm yarınlar için bugün çok daha iyi olmalıydım. Ki yarın daha iyi olabilmek adına çaba sarf edebilecek gücü bulabileyim...

Hoseok'un adım seslerini işittim, ardından omzuma dokunup beni geriye doğru çekiştirdi.

Ellerini tuttuğumda, dudakları buruk bir gülümsemeyle kıvrılırken iç geçirdi. Hoseok beni geriye doğru yürütürken, Taehyung'un ellerini bırakmadığım için o da bizimle birlikte kapıya doğru ilerledi.

Kapı eşiğine vardığımız anda Hoseok bunu fark edince duraksadı. O durunca biz de duraksadık.

Eğilip kulağıma, "Beni çok özle." diye fısıldadığında ona gamzeli bir gülüş bahşettim. "Çok özleyeceğime hiç şüphen olmasın."

MADNESS • TAEKOOK ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin