36

14.2K 1.7K 1.4K
                                    

Haiiii, ben geldiiim. Ah bu bölüm kendimi epeyce kaptırmışım açıkçası, bölüm uzun olunca ben yine iki bölüme ayırmaya karar verdim, iki bölüm arka arkaya atmayı düşünüyorum. <3 Tabii bu bölüme bol bol oy ve yorumlarınızı bırakıp eksik etmezseniz 37. bölümü de bugün içerisinde paylaşabilirim Xx

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum. Yazım yanlışlarım varsa affoluna, keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

**

"Sen söyle... Bana zarar vermeye mi geldi?" dediğinde beynimde şimşekler çaktı ve enkazın altında kalmışım gibi içim çalkalandı.

Gözlerim müthiş bir hızla dolarken başımı hışımla iki yana salladım. "Hayır, sana zarar vermeyecek, aksine sana yardımcı olmak için geldi. Hem, artık hiç kimse seni incitmeyecek Taehyung, buna izin vermeyeceğim."

Sözlerimi duyduğu anda içi rahatlamış gibi derin bir nefes çekti burnundan. Ardından başını usulca olumlu anlamda sallayıp çenesini omzuma bastıracak şekilde yaslanıp, omzumun ardında kalan Namjoon ve Hoseok'a baktı.

"Ateş böceğim bana zarar vermeyeceğini söy-söyledi. Kimsin sen?" diye soluduğunda o sesindeki çekinceye rağmen konuşmuş, Hoseok ve benim dışımda biriyle daha diyolog kurabilmiş olması beni deli gibi mutlu etti. Hüzün dolu bir gülüş sarmaladı dudaklarımı.

Kelepçenin demirleri sırtıma batsa da gıkımı çıkarmadım. Gerilen parmakları kelepçelerin izin verdiği ölçüde belimi okşuyordu.

Namjoon, arkamdan içeriye girmiş olmalı ki adım seslerini işittim. Sadece saniyeler sonrasında kısık sesi kulaklarıma doldu.

"Merhaba, Taehyung. Ben doktor Kim Namjoon ve seninle konuşmaya, sana yardım etmeye geldim."

Namjoon son derece dingin bir şekilde konuşsa da, Taehyung gerilmekten kendini alıkoyamadı, vücuduna hakim olamadı. Bedenime dayalı bedeni yeniden kaskatı kesilirken, kelepçeli kolları arasında kalan belimi sıktı.

"Doktorlar kötü, hayır hayır." dedi şikayet edercesine söylenip başını omzumdan geri çekerken, kollarını kaldırarak geri çekildi.

"Taehyung, hayır sorun yok." Yüzünü avuçlamaya çalıştığımda arkasını döndüğü gibi tutuşumdan sıyrıldı. Kollarım havada kalırken çenem titredi.

Ona bakakalırken, Taehyung odanın köşesine koşturdu ve sırtını arkasına yaslayarak yere çöktü.

"Bana zarar verecek... Bana zarar verecek..." diye bağırdığında içimden bir parça kopmuş gibi canım acıdı. Viraneye döndü yüreğim.

Adım atacağım sırada Namjoon bileğimden yakalayarak beni durdurdu. "Bana bırak, doktor olan benim." dediğinde titreyen dudaklarımı düz bir çizgi haline ulaştıracak şekilde birbirine bastırıp başımı iki yana salladım.

"Size saygım sonsuz. Ama önce onu sakinleştirmem gerekiyor." diye soludum hızla, sesim fısıltıdan öteye tırmanamadı.

Namjoon'un tek kaşı havalanırken, burnundan derin nefes vererek dudaklarını araladı.

"Jungkook ben neden buradayım?" diye sordu sabit sesi.

"Lütfen izin verin, önce ben konuşayım. Sadece bir dakika müsaade edin Namjoon-sshi..." dediğimde, Hoseok uzanarak Namjoon'un kolumu yakalayan bileğini tutarak indirmesini sağlarken ona gülümsedi.

Namjoon, kabullenmiş bir şekilde sessiz kalarak başını olumlu anlamda salladığı anda hışımla Taehyung'un yanında soluğu aldım.

Karnına doğru çektiği dizlerinin üstüne gelişigüzel yasladığı kelepçeli ellerini tutarak onu ürkütmemek için yavaşça önüne çöktüm.

MADNESS • TAEKOOK ✓Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz