Ben Gül Rosealine. Mükemmel bir hayata, mükemmel bir işe, mükemmel dostlara ve mükemmel bir aileye sahiptim.
Ta ki, en yakın arkadaşım Neşe Sandra ile çıktığımız kamp yolculuğunda arabamın bagajında bir ceset bulana ve o cesetin Vampir Kral olduğunu...
Başladığınız tarihi ve saati buraya not düşmeyi unutmayın! ❤️
Keyifli okumalar ballarım. Lütfen oy vermeyi ve bol bol yorum yapmayı unutmayın. Sizleri çoook seviyorum!
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
💋
Valizimin fermuarını kapatıp ayaklandım. Gözümle odamı arşınlarken fotoğraf makinelerimi ve bilgisayarımı farkettim. Hızla bir çantaya da güzelce onları yerleştirip derin bir nefes aldım.
Nihayet işim bittiğinde topuzumundan fırlamış olan bir tutam beyaz saçımı üfleyerek geriye savurdum. Ardından da yatağıma oturup Neşe'ye bir mesaj attım.
Kime: Neşem. Benim valiz hazırlama işim bitti beybi. Sen de şimdiden hazırla, son dakikaya bırakma.
Neşe o kadar üşengeç bir insandı ki boş beleş geçirdiği şu dünya hayatında kendisine yardımcı tutmayı bile düşünüyordu. Yarın gideceğimiz 3 haftalık kampımız için valiz hazırlayacak olması ona külfet gibi gelecekti. Buna emindim.
Bir süre sonra Neşe'den yanıt geldi.
Kimden: Neşem. Gülüm rica etsem şu mesajı belirli aralıklarla yine atsana. Çünkü şuan üşeniyorum ve eminim biraz sonra da üşeneceğim. Böylelikle de yapmayı unutacağım. Şimdiden thank you aşk.
Kime: Neşem. Eğer hemen şimdi kalkıp valizini hazırlamazsan o siyah saçlarını ağır uykularının birinde açıcıyla açmaya çalışır, beceremez ve seni yolunmuş tavuğa çeviririm. :)
Neşe bu harika tehiditime bir fotoğrafla yanıt verdi. Valizini hazırladığı bir fotoğrafla...
İstemsizce güldüm.
Neşe Sandra benim çocukluk arkadaşımdı. Hatta öyle ki doğum günlerimizin arasında sadece bir gün vardı çünkü önden benim annem doğurunca, Neşe'nin annesi Ebru teyzem de o strese dayanamayıp doğurmuştu.
Hayatlarının her döneminde yan yana olan iki arkadaş sağolsunlar doğumu da peşpeşe yapmışlardı.
Bu arada önceden söyleyeyim, benim çevremdeki her yakınımın ismi neredeyse Türkçe ve yabancı olmak üzere iki isimden oluşur. Çünkü genellikle ya annemiz, ya da babamız Türk'tür.
Zaten unutkan olan bana bu durum çok zor geliyordu. Nedeni ise, inanmayabilirsiniz ancak 6 tane kardeşim vardı. Anam ve babam sağolsunlar. Asla durmamışlar canına yandıklarım.
Ailecek Fejian'da, Jern'de yaşıyorduk. Fantastik bir dünyadaydık. Bazen gerçekliğini sorguluyor olsam da etrafımdaki herkesin özel bir türe sahip olması hoştu.
Annem Kitsune Kraliçesi, babam ise Kurt Kralı'ydı. Ancak geçen yıl annem yerini kendisi gibi kitsune olan kız kardeşime, babam ise kendisi gibi kurt adam olan erkek kardeşime bırakmıştı. Hala Kraliçe ve Krallardı, sadece Krallıklarında yaşamıyorlardı.
