14. BÖLÜM - HECTOR.

4.1K 577 463
                                    

Selamlar canlarım! Geçen hafta bölüm gelememişti ne yazık ki, çok hastaydım ama Allah'tan iyileştim ve sahalara geri döndüm. Jddjeoelelrşe

Keyifli okumalar. Lütfen oy vermeyi ve bol bol yorum yapmayı unutmayın. Sizleri seviyorum ❤️

💋

"Eeeeh yeto artık he," diyerek hızla donmuş Darell ile Sebastian'ın yanına ilerledim. "Ne karıştırıyorsunuz lan at ağızlılar," diyerek ikisinin kafasına da şapalağı koydum.

Darell valla dareliyorum artık sana ya eheheurherurıhu

"Ne yapıyorsun Rosealine?" diye soran Arnoldo'ya omuz silktim.

"Bunlar her ne çeviriyorsa öğrenmemiz lazım artık. Yargısız infaz etmek istemiyorum ama Charles'in ölümünde de parmakları olduğunu düşünüyorum," dedim avcumun içindeki elini sıkarak.

Eli, elimi iyice kavradı. "Bana bu insan bedenlerini mi gösterecektin?" diye sordu.

"Evet," dedim usulca. Çok korkunç görünüyorlardı. Yüzümü buruşturdum.

"Pekala, şimdi buradan çıkalım ve Darell ile Sebastian'ı iyice göz hapsine alalım. Hatta Hector'u da," deyince onu onayladım.

Başımı sallarken, "Hector bende," diye mırıldandım.

Elimi hafifçe sıktı, "Niye sende?"

Kaşlarımı çattım, "Çünkü Neşe, Darell'in peşinde. Violet'i de Sebo'nun peşine takarız. Ben de Hector'a takılırım işte."

"Gerek yok," dedi huysuz bir sesle ve beni buzhanenin çıkışına yürütmeye başladı. Odadan çıkıp kapıyı çektiğimizde, "Hector ile ben ilgilenirim. Sana olan davranışları hiç hoşuma gitmiyor," diye devam etti.

"Niyeymiş o? Ben ona gayette cevabını verebiliyorum."

"Farkında değilsin sanırım ama bazen sana haddiden fazla yakınlaşıyor," dedi sert sesiyle. İçim titredi.

Kaşlarımı kaldırdım, "Senin gibi mi?"

Adımları durdu ve bir anda kendimi odamın bulunduğu koridordaki duvara yaslı halde buldum. Elleri belimi sertçe kavrarken, "Benim sana dokunuşumla, onun dokunuşunu bir tutabilir misin gerçekten? O sana dokunduğunda da kendini böyle hissedebiliyor musun?" diye sordu boğuk bir sesle.

Cevap verdim, "Muş."

Duraksadı, "Ne?"

"Muş."

Elleri belimden çekildi, "Anlamıyorum Rosealine."

"Muş."

"İyi misin?"

"Muş."

Büyük avcu yanağımı kavradı, "Yavrum iyi misin?"

"İyiyim," dedim gülümseyerek. "Hadi beni görünür yap da odama gideyim."

Bir nefes verdi, "Pekala," dedi ve birkaç saniye sonra görünmez değildim.

"valla teknoloji çok gelişmiş ya," dedim elbisemin kollarını düzeltirken. "Hadi görüşürüz." deyip odamın kapısına geldim. Kapıyı açıp içeri girecektim ki durdum. Hala orada olduğunu biliyordum. "Eğer merak ediyorsan söyleyeyim; senin bana dokunuşunla, Hector'un dokunuşu asla bir değil. Ki zaten Hector da bana senin kadar hiç dokunamadı. İzin vermedim."

Tam arkamda bedenini hissettim, "Sıkıyorsa dokunsun," diye söylendi.

Ona doğru döndüm ve kaşlarımı çattım. "Hector ile alıp veremediğin ne tam olarak?"

PABUCUMUN KANIWhere stories live. Discover now