29. BÖLÜM - BEKLENMEYEN.

3K 412 208
                                    

Selamlar aşklarım! Keyifli okumalar. Lütfen oy vermeyi ve bol bol yorum yapmayı unutmayın. Sizleri seviyorummmm❤️❤️

💋

"Gün doğarken ardından tepelerin, amına koyayım teletabilerin," diyen Ahmet yanıma oturdu." Günaydın ahali!"

"Günaydın aşko," diyerek yanağına bir öpücük bıraktım.

Bakışları karşısındaki Emma da olan Mükerrem, "Günaydın abimmm," diyerek görümce olmasından mütevellit kabaran omuzlarıyla abisine sarıldı. "Can abim, canımın için abimmm."

Ona yüzümü buruşturarak baktım ve asla böyle pislikler yapmayan canım görümcem Violet'e bir öpücük gönderdim. Sırıtarak öpücüğümü aldı.

Ben bu görümceyi ömrümce görsem de olur aşkolar.

Emma, Mızmız Müko'nun bu tavrına anlam veremese de umursamadı. Ahmet, kendini kardeşinden kurtardı ve Emma'ya sordu, "Sana da günaydın kalbimin bahis sitesi. Nasılsın?"

"İyiyim Charlie," dedi portakal suyundan bir yudum alırken.

"Ben de iyiyim sağol."

Emma gözlerini baydı, "Sana sormadım."

Emma da, emma tripli eheueheheuheheuu

"Serenity ne zaman uyanacak?" diye sordu Cem Rodney.

Neşe, "Noah gün içinde uyanır demişti." diye yanıtladı onu.

"Ay hadi bismillah," dedim heyecanla.

Sero uyanıp Bert'in ölümünü öğrendiğinde çok kötü olacağını bilsem de yaşıyor olması beni mutlu ediyordu.

Hector söze girdi, "Unutmayın," dedi dikkatle. "Sebastian meselesinden ona bahsetmeyeceğiz. Bert'in öldüğünü fakat onu öldüremediklerini söyleyeceğiz."

"Bir nevi yalan söyleyeceğiz yani," dedi Ahu Lona kızıl saçlarını düzeltirken.

Hector, "Eğer gerçeği öğrenirse daha çok yıkılır." deyip bana baktı. "Arnoldo nerede?"

Omuz silktim, "İşi vardı. Bir saate gelir."

"Ona teşekkür edecektim, yanımda olduğu için."

Gözlerim kısıldı. İstemsizce şüphelendim. Lan bu Arnoldo'ya da aşık olmasın aq. Valla mevzu çıkarırım he. Kaldıramam HecAr şipini, bayılır kalırım.

"Gece gündüz gezersin,
Paraları ezersin.
Gece gündüz gezersin,
Paraları ezersin. "

Birdenbire ortamda duyulan Türkçe şarkıyla kaşlarım çatıldı. "Ne alaka?" diye sordum.

"Bir sarışın, bir esmer...
Kızları çok üzersin. "

Herkes birbirine bakıyordu.

"Tarabyada villası,
Cafcaflı arabası.
Her gün barlarda gezer,
İstanbul hovardası."

"He telefonum çalıyormuş ya," diyen kişi elbetteki Ahmet Charlie'ydi. "Anam arıyor, anam!" demesiyle Ahu, Cem, Neşe, Müko ve hatta Lucy ile Hektar'ın da ayaklanması bir olurken büyük bir kahkaha attım.

"Ben yemeğimi yedim, bir de halamın laflarını yiyemem," diyen Ahu sırıtarak gitti.

Mükerrem, "Annem beni özleseydi beni arardı demek ki seni özlemiş," diyerek sıvıştı.

Neşe de, "Ocakta yemeğim var ya," diye kaçtı.

Cem ise hiçbir şey söylemeden giderken Lucy ile Hector da kahvaltılarını bitirmiş kahve içmeye geçiyorlardı.

PABUCUMUN KANIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin