24. BÖLÜM - KAN.

3K 497 298
                                    

Keyifli okumalar ballarım. Lütfen oy vermeyi ve bol bol yorum yapmayı unutmayın. Sizleri seviyorummm❤️❤️

💋

Aşk insana en fazla ne yaptırabilirdi?

Arnoldo'nun bu Krallığa gelirken yegane amacı tahta geçmek, annesi ve kız kardeşine hakettikleri hayatı yaşatabilmekti. Her zaman isteklerine ulaşabilen birisi olmuştu. Bir şeyi isterdi, planını yapardı ve alırdı. Fakat beyaz saçlı, gri gözlü bir kadının ona getirdiği adı aşk olan o duygu, mantığını devre dışı bırakmıştı.

Gül Rosealine.

Her zerresiyle ait olduğu tek kadın. İsmi geçince bile tüm dengesini şaşırtan tek kadın.

Şüphesiz ki, Gül hayatına girdiğinden beri amaçlarına bir yenisi daha eklenmişti. Onu Kraliçesi yapmak. Önceden kendisini Kral olarak hayal edemezken artık edebiliyordu. Yanında Kraliçesiyle birlikte hayal edebiliyordu.

Sevgilisinin uğruna ölebilirdi. Fakat ya aşk ondan başka bir şey istiyorsa? En fazla ne yapabilirdi?

Işıklar geri geldiğinde, sevdiği kadın yerine gördüğü kan damlaları Arnoldo'yu beyninden vurulmuşa çevirmişti. Geçen yarım saat içinde ne yaşadığını bilmiyordu.

Aklı başına geldiğinde, amcası Hector'un yakasına yapışmış halde buldu kendini.

Odada bulunan herkes, hatta zor bela ayağı kalkmış olan Neşe bile şokla bakıyordu ona.

"Sen de kimsin?" diye bağırdı Hector ve yakasındaki elleri itmeye çalıştı.

Ancak Arnoldo buna müsaade etmedi. Üstüne üstlük bir yumruk indirdi adamın suratına. Hem zamanında annesinden, hem de şuan biricik sevgilisinden hoşlanmasının cezasıydı bu.

Tam Sebastian ve Darell, Arnoldo'ya hamle yapacaktı ki içeri nefes nefese giren Lucy buna engel oldu.  "Durun," dedi kadın telaşla. "O benim oğlum."

Hector'un yediği yumrukla yana savrulan yüzü, duyduğu şeyle şoka girdi. Lucy'e inanamazcasına baktı. "Oğlun mu?"

Evet oğlu. Ne oldu, bana da mı aşık olacaksın şerefsiz? Dememek için kendisini zor tuttu Arnoldo fakat yine de konuşmadan edemedi. "Evet oğluyum. Aynı zamanda da Gül'ün sevgilisiyim," dedi tehlikeli bir tonda. "Eğer ki sevgilimin kılına dahi zarar gelirse bu sarayı başınıza yıkarım Kral Hector."

Hector'un yüzü şekilden şekile girerken Arnoldo sırıttı. Neşe de adımladı ve sakinleşmesi için eniştesinin koluna girdi. "Şaşırmayı başka zamana sakla Hector." derken sesi kısıktı. "Gül'ü bulmamız lazım," deyip yutkundu. Ayakta bile zor duruyordu. Arnoldo'ya iyice yaslandı. "Koridorda kanlar var. Belli ki yaralı."

Hector asıl mevzuyu hatırlayarak kendine geldi. "Tüm askerlere haber saldım. Her yerde arıyorlar," deyip Arnoldo'ya bir bakış attı. "Bu yumruğun hesabını da sonradan soracağımı bil. Yeter ki Gül bulunsun."

Arnoldo sadece Neşe'nin duyacağı şekilde fısıldadı. "Biraz daha sevgilimin adını ağzına alırsa daha acımasız bir yumruk yiyecek haberi yok."

İçeri Nic girdi. "Neşe'yi bulduğum yere baktım fakat orada da yok." dedi Arnoldo'ya hitaben.

"Ben arama ekibine katılıyorum," dedi Ahmet Charlie bitkin bir halde. İlerledi ve Neşe'nin saçlarına bir öpücük bıraktı.  "Onu bulacağım ama senin de dinlenmen gerekiyor Neşe."

Gözyaşları pınarlarına dolan kız sadece başını iki yana sallayabildi. "Charlie haklı Neşe," dedi Arnoldo da. "Gül senin böyle perişan olduğunu öğrenince hepimize çok kızar. Gel haydi," deyip kızı tuttu ve dairenin çıkışına yönlendirdi.

PABUCUMUN KANIWhere stories live. Discover now