Ben Gül Rosealine. Mükemmel bir hayata, mükemmel bir işe, mükemmel dostlara ve mükemmel bir aileye sahiptim.
Ta ki, en yakın arkadaşım Neşe Sandra ile çıktığımız kamp yolculuğunda arabamın bagajında bir ceset bulana ve o cesetin Vampir Kral olduğunu...
Keyifli okumalar aşklarımmm. Lütfen oy vermeyi ve bol bol yorum yapmayı unutmayın. Sizleri seviyorumm❤️
💋
Ertesi sabah gözlerimi saraydaki odamda açtım. Arnoldo sabah burada olacağımıza dair olan sözünü tutmuştu demek ki. Gerinerek yatağımdan kalktım ve banyoya geçerek rutin işlerimi hallettim.
"Prenses Rose," diye seslenen Violet ile banyodan çıktım.
"Prenses Violet?" diye karşıladım onu.
Utanarak bakışlarını kaçırdı, "Öyle deme,"
"Gerçeği söylüyorum," dedim gülümseyerek.
Omuz silkti, "Alışamadım ne yazık ki." dedikten sonra aklına bir şey gelmiş olacak ki, "Haaa," dedi. "Hemen hazırlanmalısın. Darell seninle bir şey konuşacakmış."
"Allah Allah," diyerek giyinme odama girdim ve rastgele bir elbiseyi seçerek üstüme geçirdim.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Violet'in de yardımıyla saçımı ve makyajımı da yaptıktan sonra odadan nihayet çıktık. Ne yazık ki Kraliyet kuralları gereği bir prenses olarak paspal şekilde dolaşamazdım.
Odadan çıkmamızla eş zamanlı olarak Neşe de odasından çıktı, "Günoo," dedi hafif uykulu bir şekilde. O da benim gibi süslenmişti.
"Günaydın," dedim. "Seni de mi Darell çağırdı?"
Başını sallayarak beni onayladı, "Aynen. Meraktan ölmesem asla gitmezdim."
"Sizi ortak salonda bekliyor," diyen Violet'i onayladım.
Neşe'nın koluna girerken, "Acaba ne yalanlar sıkacak?" diye sordum Darell için.
Neşe ufak bir kahkaha attı, "Bilmiyorum," dedi. "Sen ne yaptın?"
Uykulu gözleri anında açıldı. "Hadiiii," dedi sırıtarak. "Bana bunlarla gel."
"Şu Darell'i aradan çıkaralım anlatacağım. Bu arada," derken etrafa baktım. "Çarliston biber nerede?"
Neşe direkt kimden bahsettiğimi anladı ve güldü. Tabii ki Ahmet Charlie'den bahsediyordum.
"Bilmiyorum, dünden beri hiç görmedim." diyen Neşe ile dudak büktüm.
Sülün Osman'ı tahtından eden dolandırıcı Çarlistonum... Umarım iyisindir ehuehuuehu
Ortak salona girmemizle Ahmet'i görmemiz bir oldu. Siyah takım elbisesi içinde sanki bir iş insanıymış gibi poz kesiyordu.
"Selam!" dedim hemen yanındaki Darell'e. "Günaydın."
Darell centilmen bir hareketle ilk önce benim, sonra da Neşe'nin eline nahif birer öpücük bıraktı. Ulan Darell, ulan Darell... Daha geçen gün seni onlarca cesetin altında görmesem şu tavırlarına kanacağım he.
