Ama Kafamız Nasıl Güzel

80 4 7
                                    

Anı kutusu karıştırmak şu hayatta en sevdiğim şey. Anı kutularımı karıştırmak ise en üzücü şey. En küçük şeyleri bile bir kutuya koyup saklamak çok tuhaf. Günlük tutmak ise en kötüsü. Geçen sene neye üzülmüşsün hatırlamak. Büyüdüğünü fark etmek. 

Büyümek bana çok uzak geliyor.  Sanki hiç kendim olmayacak, bir şeylere karar verirken babama danışamayacak, yemeğe ne kadar tuz atacağımı ya da piştiğini anlamak için anneme sormayacak olmak uzak geliyor.  Annem 'bu yaşları çok arayacaksın' diyor. Bilmiyorum arar mıyım? Kim 17 yaşını özler ki. Ama ne olacağımı da çok merak ediyorum. Kim olacağımı?

Tam uzun uzun edebiyat yapacakken telefonum çaldı. Aylin'di arayan. Cıvıl cıvıl açardı genelde telefonu. Hep cıvıl cıvıldı. Arada illa dolardı koca gözleri. Bu aralar daha sıktı fark ediyordum ama bu aralar kapalı kutuydu. Sebebini bilmiyordum. Ağlamaklı bir alo dedi telefondan. "Bize gelsene biraz Ahu çok bunaldım, çok sıkıldım." 

Cız etti içim. " Gelirim tabii, bir şey istiyor musun? Ne getireyim yavruma ben?"

"Sen gel yeter."

Elime ne geçtiyse giydim çıktım. 2 dakika sonra Aylinlerin kapıdaydım. Gözleri ağlamaktan şişmiş açtı kapıyı. Daha dün akşam dondurmacıda şen şakrak Aylin bir gecede solmuştu. "Annene mi bir şey oldu ha Aylin? Ne oldu sana mı bir şey mi oldu? Bir yerin mi acıyor" Sadece baktı sonra boynuma sarıldı. "Omuzlarım ağrıyor Ahu. Kaygıdan stresten, fazlalık hissinden omuzlarım ağrıyor"

"Neden? ne oldu?"

"Babam." sonra yutkundu.

 Bazen insanın ailesini seçememesi çok zoruma gidiyor. Bir kere geliyoruz şu hayata, tek bir hakkımız varsa neden bazı şeyler bizim elimizde değil ki?

 "Ne yaptı yine?" 

"Annemi aramış, velayetimi istiyormuş biliyor musun? Daha dün kaçıncı sınıfa gittiğimi öğrenen adam bugün annemi  kötü anne olmakla, beni yetiştirememekle suçlamış. İstemiyorum Ahu. Ben annemi seviyorum, sizi seviyorum."

"İstemediğin hiçbir şeyi yapmak zorunda değilsin ki. Sen hep bunu bize dersin hatırlasana." 

"Bilmiyorum eğer bu bir tehditse de annem çok üzüldü biliyor musun? Kendi defoldu gitti yıllar önce neden düşmüyor yakamızdan Ahu? Ne yaptık annemle ona? Gitsin kendi ailesiyle yaşasın."

Bazen bazıları anne babayı olmayı hiç hak etmiyor bu hayatta. Kendi çıkarları için çocuklarını kullananlar hiç hak etmiyor.

"Tamam güzelim, bak sen böyle yapsan da baban üzülüp vaz geçmeyecek biliyorsun sen de. Yapacağın tek şey annenin yanında güçlü olmak. Annen gibi güçlü olmak. Yıllardır annenin yaptığı gibi."

"Annemin yaptığı gibi." diye tekrar etti. Sonra dizime yattı. Bizim birbirimize kendimizi emanet ediş şeklimiz. Ben de kıvır kıvır saçlarıyla oynadım. "Efeyi arasana bizi güldürür" dedi yıllar önce aynı şekilde aradığımız Efeyi.

Yine koşarak gelmiş. Kapıda nefes nefeseydi. "Yettim kuşlarım yettim." İçeri daldı sonra. Aylin'in o halini görünce biraz durdu eşikte. Bana baktı. Kafa salladı. O da bu kadar kötü olacağını sanmıyordu belli ki. Diz çöktü Aylin'in uzandığı kanepenin önünde. O da uzun zamandır böyle görmüyordu onu. 

Biz birbirimizin acısını yakından gördük. Kimse görmedi belki bizi o kadar yıkılmış. Neden bilmiyorum annemize babamıza bile göstermedik duvarlarımızın arkasını. 

"Bize gidelim mi? Bizde kalın. Bizimkiler yok yine. Kızlar gecesi yaparız. "Efe bana garip garip baktı. "Ya nee? Ne diyeyim? Kız ol bu gecelik ne  var yani."

MEVSİMLER GEÇERKENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin