Dikkatli Ol :)

39 5 4
                                    

Herkes ne kadar biliyorsa o kadardır hayatta, ne kadar yaşadıysa, ne yaşadıysa odur. Çarp çıkar topla fark etmez. Bunu adım kadar bildiğim halde hala ne olduğumu bilmiyordum. Her sabah ayna karşısında yapılan o içsel hesaplaşmalar daha da artmıştı bu sıralar. Kaygı mı denir, kimlik arayışı mı bilmiyorum. 

Neydim ki ne olacaktım. 5 yıl sonra nerde görüyordum kendimi? Kendimle iş görüşmesi yapmaya azıcık kalmıştı ki telefonum çaldı. 

Aylin arıyordu. 1 haftalık zorunlu tatili başlayalı 3 gün olmuştu ama bizce 3 aydı. 

"Çok sıkıldım kaçıp gelsem mi ben?" diye söylendi açar açmaz. 

"Sana da günaydın canıımm" diye bağırdı efe uykulu sesle

"Of ne günaydını ne iyi gecesi burada onlardan yok" dedi. 

Çok üzülüyordum Aylin'e. Acımak değildi bu. Kıyamamaktı. Bütün güzellikleri hak etmesi gerekiyordu bence. Arkadaşım olduğundan değil, kalbini bildiğimden. Kışın soğuk Ankara ayazında sokaktaki hayvanlar aç kalıyor diye beslenmesindeki sütü verirdi. Benim o kalın kafama fizik formüllerini sokmak için de sınavdan önceki gece heba ederdi kendini. Aylin her konuda bizden daha iyi daha başarılıydı farkındaydık. Ama ona göre manevi başarısı yoktu. Hep buruk bir gülüşle dalgasını geçerdi "Bu sene hepsi pek iyi geldi de baba kısmından sınıfta kalmışım dostlarım" derdi. 

  Kardeşi vardı başka bir kadından da olsa kardeşiydi. Sevmeye çalışıyordu biliyordum ki seviyordu. Bazen istemsizce kardeşini anlatırdı "Poyrazla bunu boyadık bakın bana verdi gelirken, Poyraz'a ne götürsem giderken?"

Aylin kardeşini değil ona kırıntılarla sunulan sevginin kardeşine ziyafetle gösterilmesini sevmiyordu. Baba aynı babaydı ama Aylin'e başkaydı. Aylin bunu kıskanıyordu. Bizce haklıydı.

6 yaşındaydı kardeşi. Yani Aylin'in bazı hislerden mahrum kalmaya başladığı yaştaydı.

"Aylin saçmalama sabret 4 gün kaldı kızım sonra seni karşılamaya geleceğiz" dedim. 

"Evden de gelin çıkar gibi çıktın zaten kızım. Of  sesiz sakin gidip gelmek nedir bilmez misiniz siz?" dedi Efe bizden bıkmış tavırla.

Aylin oradaki günlerini anlattı. Üçüncü günle beraber. Biz de neler yaptığımızı daha doğrusu onsuz pek bir şey yapmadığımızı anlattık. Efeyle buluşmamıştık Aylin gittikten sonra. Bu akşam çıkacaktık. Uzun zamandır ikimiz bir şey yapmadığımız için ne yapacağımızı bilemeyip  duvarın üstünde çekirdek çitleyip ortak akrabaların dedikodusunu yapıp evlere dağılacaktık. Bize yeterdi.

"Eee Özgür ne yapıyor yeni kankamız?" dedi Aylin meraklı meraklı.

Görüşmemiştik o günden sonra. İnstagramdan gördüğüm kadarıyla misafiri hala buradaydı ve vakit geçiriyorlardı.

"Okula kayıt oldu pazartesi günü onu biliyorum" dedi Efe.

Haberim yoktu. Efeyle iletişim kurmayı tercih etmiş demek ki. 

"Yaa hangi sınıf acaba merak ettim" dedim çok merak etmemiştim yalandı.

"Bizim sınıfa tabii ki adam sayısalcı çıktı kafa zehir ne yapsın sizin sınıfta" dedi Efe.

"Oğlum sen bölümünü 10. sınıftaki sevgilin için seçtin 11. sınıfın başında ayrıldın sonra da baban seni dövmekle tehdit ettiği için orda kaldın" dedi Aylin. Tam olarak öyle olmuştu.

Kahkaha attım sonra "yarım akıllısın ya Efe bak yemin ederim" dedim. Bir süre ses gelmedi kendisinden. "Özledim ben galiba o kızı ya" dedi Efe ciddi bir sesle. 

MEVSİMLER GEÇERKENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin