"6. Bölüm şerefsiz"

5.6K 587 26
                                    

Arabaya binmiş sahile doğru ilerliyorduk, o arabayı sürerken bende onu izliyordum. Yüz hatlarına bakılınca sert birine benziyordu. Sinirli olmadığı halde sert gibiydi yüzü. Görende onu çok kötü psikopat biri filan zanneder oysaki hiç alakası bile yok.
Sahille varmıştık arabadan inip denize doğru yürüdüm. Yanına gelince kumların üzerine oturdum. Çok özlemişim bu kokuyu. Ne kadarda iyi geliyor bana şu deniz. Keşke hep deniz kenarında yaşasam daha ne isterdim ki. Bu arada Emir nerde? Etrafıma tam bakıncaktım ki ne ara yanıma oturduğunu hatırlamıyorum ama yanıma oturmuş denizi izlediğini gördüm. Ne kadarda güzel bakıyordu. O kahve gözlerinin içinde, mavi tonu kayboluyor. Bir an bende kaybolacağımı düşündüm gözlerinin içinde. Benim ona baktığımı fark etmiş olacak ki ilk kez içten bir gülümsemeyle gözlerimin içine baktı, sanırım ona da deniz iyi gelmişti. Bu arada ben hala ona bakmaya devam ederken o da bakıyordu, sonunda ben bakışlarımı denize çevirdim ama onun hala bana baktığını hissedebiliyorum. Hayır! Olamaz yüzüm kızarmaya başladı inanmıyorum! Tam zamanıydı. O da bunu fark etmiş olacak ki hafif bir sırıtış atıp önüne döndü ama gülümsemeye devam ediyordu. Aklına aniden bir şey gelmiş olacak ki bana dönüp
"O gün neden ağlıyordun?" diye sordu. Ben ise yutkunup ona doğru döndüm ve gözlerine bakarak

"Niye bu kadar merak ediyorsun?" diye sordum.
"Unutma bana borçlusun." dedi sırıtıp, ben ise derin nefes alıp gözlerimi denize çevirip anlatmaya başladım. "Hiç bir zaman annem sevgi göstermedi bana. Hep kendinden uzak tutu. Ben ona ne kadar yaklaştıysam o da bir o kadar uzaklaştı. Şu yaşıma kadar hep onun dediklerini yerine getirdim, belki onun sözünü tutarsam beni sever diye çocuk aklı işte. Ama olmadı. Hep bir yanım boşlukta kaldı. O günde annemin bana yaptığı baskıya dayanamayıp en yakın dostum, her şeyimin yanına sığındım. Denizime geldim ne de olsa beni tek dinleyen o." Dedim, bu arada çoktan ağlamaya başlamıştım. Yaşlar durmak istemeyerek akıp gidiyordu. Ne kadar kendimi tutmaya çalışsam da daha çok artıyordu. Emir
"Şşş tamam güzellik." deyip beni kollarıyla sardı. Bende ona karşılık verip kafamı onun omzuna koyup ağlamaya devam ettim. O ise beni daha çok sıkıp güvenli kollarına hapis etti beni. Onun yanındayken kimse bana bir şey yapamaz gibime geliyordu. O bana güven veriyordu. Biraz daha kendime gelince ondan ayrılıp gözyaşlarımı sildim. O sırada Emir birden ayağa kalktı. Bende onun ne yaptığını görmek için gözlerimi ona diktim, birden eğilerek belimden tutup beni ayağa kaldırdı. Belimden tutarak arabaya doğru sürüklemeye başladı.
-Benle gel güzellik.

+Nereye?

-Sürpriz. Dedi çocuklar gibi i'yi uzatarak ben ise bu haline sadece gülmekle yetindim. Arabasına binip sürmeye başladığında çok merak ediyordum nereye gittiğimizi.

Orman yoluna saptığında biraz daha ilerleyip arabayı durdurdu. Arabadan inince benim tarafıma gelip kapıyı açtı ve beni de indirdi. Bileğimden tutarak sürüklemeye başladı.

+Nereye?
-Ne kadar sabırsızsın biraz bekle. Dedi bende bir şey demeden onu takip etmeye başladım. Ağaçlar sırasıyla dizilmiş ve ortada iki kişilik bir yol bırakmıştılar, etrafta bahar geldiğinden dolayı çiçeklerle doluydu.
Çok güzel bir yerdi burası. Yürürken Emir birden bileğimi bırakıp elimi tutu, ben olayın şaşkınlığıyla bir şey diyememiş sadece onu izliyordum. Biraz daha ağaç yolunu ilerlediğimde artık etrafta artık ağaç filan yoktu sadece bir uçurum vardı. Biraz daha uçuruma doğru ilerleyince uçurumdan etrafa bakmaya başladım, buradan sanki bütün İstanbul ayağının altındaydı. İstemeden de olsa yüzüme bir sırıtış konuldu çünkü bu manzara mükemmeldi, her yerde bulunacak bir şey değildi ve bu mutlu hissettirmişti.

"Burası mükemmel." Dedim Emir'e dönüp gözlerine bakıp sırıtarak.
"Biliyorum. Buraya ilk gelen sensin." dedi gözlerimin içine bakarak ben ise şaşkınlık ve mutluluk karışımı bir duygu içeriyordum şuan. Konuyu değiştirip "Burayı nerden buldun?" dedim gözlerinin en derinine bakarak. O ise gözlerini benden çekip uçuruma döndü, biraz bekledikten sonra

"O gün... Annemle o lanet herif yüzünden yine kavga etmiştik. Hayatımda tek sahip olduğum insanla o şerefsiz yüzünden kavga etmek daha da zoruma gidiyordu. O gün sinirle arabaya binip rastgele bir yere sürerken kendimi bu tepede buldum. Ondan sonra bir şey olsa ya buraya ya da denizi izlemeye gidiyorum." dedi sona doğru gözlerimin içine bakarak ben ise
"Kim peki o şerefsiz?" diye sordum. O ise iç çekip gözlerini yine benden kaçırıp cevap verdi.
"Mehmet Sert. Babam." Dedi tiksinerek. Ben ise merakıma yenik düşüp
"Niye öyle diyorsun, ne yaptı size?" diye sordum. O ise uçuruma bakmaya devam ederek
"Boşver." dedi bende fazla üstelemedim. Ona biraz daha yaklaşıp "Gitsek artık geç oldu." dedim utana sıkıla o ise bana dönüp gülümsedi. "Peki."

Arabaya doğru ilerlerken ellerimiz hala birleşikti. Daha tanışalı bir kaç gün olsa da ben bu çocuğa karşı kendimi yakın hissediyordum. Sanki aramızda bir çekim bağı vardı. Arabanın önüne gelince mecburen ellerimizi ayırıp arabaya bindik ve ilerlemeye başladık.
*******

Arabayla evimin önüne gelince durdu. Düşündüm de bugün beni mutlu etmişti onlayken mutluydum. Ona dönüp sırıtarak
"Teşekkür ederim Emir Sert." dedim o ise içten bir gülüşle

"Bende teşekkür ederim, beni temiz dünyana soktuğun için." dedi daha ne dediğini anlamadan
"Görüşürüz." deyiverdi. Bende dedikten sonra arabadan indim eve doğru ilerlerken hala ne demek istediğini düşünüyordum. Ya ben çok aptalım ya da o saçmalamıştı.

Merhaba arkadaşlar! Umarım bölümü beğenirsiniz. Hepinize iyi okumalar. Yorumlarınızı bekliyorum. Görüşürüz.

Multi= Emir Sert
Şarkı = Pinhani - Yıldızlar

06.05.15
S.K.

TESADÜFEN AŞK(TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now