"32. Bölüm Eksik etmiyeceğim"

2.7K 229 27
                                    

"Derin hadi kahvaltıya!" Diye bağırdı alttan annem.
"Geliyorum." Diye bağırıp saçlarımı bağladım.

Rize'den dün dönmüştük. Bir hafta boyunca Beril'le bizimkileri her yerde gezdirmiştik. Aydere bile çıkmış Salıncakta sallanmıştık. Tabi Berin korkudan inince salıncaktan bayılmıştı ama yine de her şey çok güzeldi. Tatil iyi gelmişti rahatlamıştık. Aşağı inip hep beraber kahvaltı etmeye başlamıştık o sırada kapı çaldı Berin'le aramızda uzun bir bakışma sonucunda pes edip ben kalktım. Kapıyı açtığımda karşımda Emir'i beklemiyordum. Şaşırsam da kendime gelip
"Hoş geldin." dedim gülümseyip.
"Hoş bulduk." Deyip beni kendine çekip sarıldı.
"Seni özledim."

"Daha akşam beraberdik."

"Olsun... Sen yanımda olunca bile seni özlüyorum..." dedi bende gülümseyip ona daha sıkı sarıldım. O sırada arkadan bir öksürük sesi geldi hemen ayrılıp arkamı döndüğümde annemi gördüm.
"Merhaba oğlum, geçsene içeri kapıda kaldın bu arada annen nasıl iyidir inşallah bir ara onla buluşmak isterim." Dedi gülümseyip, Emir
"Yok efendim, bizim aslında Derin'le işimiz vardı. Annem çok iyi o da sizinle buluşmak istiyordu zaten." Dedi, annem de

"Peki oğlum sen bilirsin annene selam söyle." deyip içeri girdi bende Emir'e dönerek konuştum.
"Ne işi?"

"Gidince görürsün güzelim." Deyip konuyu kapattı bende çantamı alıp evden çıktım. Emir elimi tutup arabaya doğru ilerledi. Arabaya binince kemeri bağladık. Emir arabayı çalıştırıp ilerlemeye başladı, sonunda araba durunca inip nereye geldiğimize baktım.
"Emir belediye de ne işimiz var?" Deyip ona baktım o da arabayı kilitleyip yanıma geldi elimi tutup binaya ilerlerlemeye başladık.
"Nikâh için gün alacağız." Dedi bense şaşkınca ona bakarken o beni umursamayıp ilerlemeye devam etti. Binaya girip bir koridora saptı. Sonunda bir odanın önünde durunca içeri girdik. Orda ki bir adamla Emir konuşurken ben de etrafı incelemeye başladım. Sonunda işimiz bitince dışarı çıktık. Emir bana dönüp

"Bir hafta sonra pazar günü evleniyoruz sevgilim." dedi bense şaşkınca
" Ne! Bir hafta mı? Emir ne yaptın nasıl yetiştireceğiz o kadar işi." Diye söylendim.

"Merak etme güzelim ben her şeyi halledeceğim." Dedi. Bende gülümseyip ona sarıldım ayrıldığımızda arabaya bindik. Emir arabayı çalıştırıp ilerlemeye başlayınca ona döndüm.
"Şimdi nereye?"

"Bir yerden başlamamız gerek. Bu yüzden ilk davetiye ve nikâh şekeri seçelim diye düşündüm." Dedi bende gülümseyerek kafa salladım.

Sonunda araba durunca indik. Geldiğimiz yere bakınca şirin bir dükkân gördüm. Emir'in yanına ilerleyip elini tutum birlikte içeri girdik. Orta yaşlarda bir adam yanımıza gelip selamlayıp oturmamız için çift kişilik bir koltuk gösterdi. Emir'le beraber ilerleyip oturduktan sonra adama davetiye seçimi için geldiğimizi söyledik. Adam önümüze davetiyeleri getirip masanın üzerine koydu. Emir'le beraber davetiye seçmeye çalışırken aynı anda bir davetiyeyi tutup
"Bu!" dedik birbirimize bakıp güldükten sonra onu seçtik. Adam üzerine ne yazacağını sorduğunda Emir'le birbirimize baktık ben gülümseyerek
"Aslında benim aklımda bir şey var." dedim. Emir de bana bakıp
"Neymiş söyle bakalım." dedi bende gülümseyip söylemeye başladım.

" İkimiz de maviyiz.

Birimiz gökyüzü birimiz deniz.

Gökyüzü sonsuz, özgür ve bazen de sessiz.

Uçsuz bucaksız, gizemli ve derin bir deniz.

Ne rüzgârlar kavuşabilirdi Derin'e,
Ne de dalgalar uçabilirdi Emir'e.

Ama masal bu ya, karıştırdı dalgaları rüzgâra.

Çıkardı sonsuzluğa doğru uzun bir yola.

Gün geldi ve kavuştu gökyüzüyle deniz.

Masalımızın ilk gününe sizler de davetlisiniz." Dedim Emir'e bakarak.

Emir'se gözlerini üzerimden çekmeden
"Mükemmel bu olsun " dedi gülümseyip. Adam adres sorunca Emir bir yerin adını dedi ona bakarak
"Neresi burası?" Dedim o da
"Düğün yerimiz çoktan seçmiştim ben merak etme sende çok seveceksin." dedi bende kafa salladım.

Sıra nikâh şekerine gelince onu da seçtik biraz uğraştıktan sonra. Adama sayıyı verdikten sonra dükkândan çıkıp arabaya ilerlerken Emir bana dönüp
"Nerden aklına geldi?" diye sordu bende gülümseyerek.
"Her şeyi tek düşünen sen değilsin. Uzun zamandır davetiye için metin düşünüyordum. Akşam birden aklıma geldi hem bize de çok uyuyordu." Dedim o da gülümseyip kafa salladı.

Arabaya binince kemeri bağlayıp Emir'e döndüm.
"Şimdi nereye gidiyoruz? " Dedim heyecanla o da bana dönüp gülümseyerek
"Gelecekte yaşayacağımız eve." dedi bende gülümseyip arkama yaslandım. Araba durunca kemeri açıp aşağı indik. Eve doğru baktığım da gözlerimi büyüttüm. Emir'in eski evinden daha büyük ve daha güzeldi.
Emir yanıma gelip elimden tutarak kapıyı açıp içeri soktu. Kapıyı kapatınca bana dönüp ilk salona soktu şaşkınlıkla
"İnanmıyorum bu geçende bizim Ezgi'yle baktığımız katolokta ki Seçtiklerim." dedim o da gülümseyip beni bu sefer mutfağa soktu. O kadar mükemmeldi ki her yer şaşkınlıkla Emir'e bakıyordum. Mutfağı incelerken Emir arkamdan sarılıp
"Burada nice yemekler yapacağız birlikte... Belki de bazen burada bana sinirlenip kafama bardak fırlatacaksın... Ama sonunda yine sen yemek yaparken arkandan gelip şuan ki gibi sarılacağım. " deyip kafamdan öptü.

Elimden tutup beni ikinci kata çıkardı. Koridorda biraz ilerledikten sonra en sondaki odaya ilerleyip kapısını açtı. Gözlerim büyürken şaşkınlıkla etrafa baktım mükemmeldi Emir'e dönüp sarılıp boynundan öperek

"Mükemmel burası Teşekkür ederim." dedim o da yüzümü elleri arasına alıp konuştu.
"Teşekkür etme güzelim. Her şey bizim için... İkimiz için..." Deyip elimden tutarak beni boydan olan camın yanına götürüp arkamdan sarılarak gün batımını izlerken konuşmaya devam etti.

"Bunlar sadece aşkımızın simgeleri güzelim..." Dedi daha sıkı sarılıp devam etti.
"Gözlerin bir denizdi...
En derininden...
İki kez yaşama hakkım yoktu...
Çıkamadım gözlerinden..."

Dedi bende gülümseyip ona döndüm gülümsemesine bakıp konuşmaya başladım.

"Senin gülümsemen ile gökkuşağının eli çeşit rengini gördüm ben...
Yaşamım boyunca senin yüzündeki gülümsemeyi eksik etmeyeceğim..."

Deyip bende ona var gücümle sımsıkı sarıldım... İçinde kaybolmak istercesine...

Merhaba arkadaşlar! Umarım beğenmişinizdir. İyi okumalar.

Multi= evin odaları, davetiye, nikah şekeri
Şarkı = İlyas Yalçıntaş- Nefes

24.01.16
S.K.

TESADÜFEN AŞK(TAMAMLANDI)حيث تعيش القصص. اكتشف الآن