"33. Bölüm İşimiz var"

2.7K 221 23
                                    

"Kızlar hadi hazır mısınız?" Diye bağırdı annem.
"Geliyoruz anne!" Diye bağırıp merdivenlerden aşağı indik kızlarla. Annem hemen konuşmaya başladı.
"Hadi bugün gelinlik ve bindallıyı alacağız ondan sonra artık her şey hazır." Dedi gülümseyerek.

"Tamam ama unutmayın yolda Sevim teyzeyi de alacağız." Dedim hepsi onaylandıktan sonra Ezgi konuşmaya başladı.
"Hadi hızlı olalım yarın kına var!" Dedi çığlık atarak ve evden çıktık. Kınayı evde yapmaya karar vermiştik hem mekân işiyle de uğraşmazdık. Yemek işini bu sefer dışardan halletmiştik... Yolda giderken Sevim teyzeyi de almıştık. O sırada Emir'i aradım.

"Alo."
"Efendim güzelim."

"Ne yapıyorsunuz?" Diye sordum. Onlarda bugün Buğra ve Can'la alışveriş yapacaktılar.
"Damatlık alıyoruz siz?" Diye sordu.
"Bizde az sonra gelinlik alacağız."

"Derin bak güzelim anlaşmamızı unutma açık gelinlik almıyorsun." Diye uyardı beni.
"Tabi aşkım sen merak etme." Deyip vedalaşarak kapattım. Tabi ki de açık alacaktım hem onun haberi olmazdı düğün gününe kadar o zamanda bir şey yapamazdı.

Alışveriş merkezine gelince indik arabadan. Gelinlik mağazasına girdik. Herkes farklı yerlere dağılıp gelinlik bakmaya başlayınca bende bakmaya başladım. O sırada gözüme bir gelinlik çarptı. Çok zarif ve güzeldi, hemen mağaza görevlisini çağırıp gelinliği alarak kabine girdim. Bizimkiler hala gelinliklere bakarken, mağaza görevlisinin yardımıyla gelinliği giydim. Dışarı çıkıp bizimkilere seslendim. Hepsi şaşkınca bakarken
"Nasıl Olmuş?" diye sorup kendi etrafımda döndüm. Annem gözyaşlarını silip
"Melek gibi olmuşsun kızım." dedi. Bende gülümsedim, diğerleri de onaylayınca bunu aldık. Dışarı çıkıp bu seferde bindallı almaya gittik. Onu da uzun uğraşlar sonucunda alınca sıra bizimkilere elbise almaya gelmişti. Bir mağazaya girdiğimiz de koltuğa oturup bizimkilerin giydiği elbiselere yorum yapmaya başladım. Ezgi ve Berin'e uzun uğraşlar sonucu elbise seçtikten sonra sıra Sevim teyze ve anneme gelmişti. Onlara da seçtikten sonra mağazadan çıktık. Ben çıkışa doğru ilerlerken Ezgi kolumdan tutup
"Nereye?" Diye sordu.
"Her şeyi aldık gitmiyor muyuz?" Diye sordum kaşlarımı kaldırıp.
"Her şeyi almadık. Son bir şey kaldı." Ben ona şaşkınca bakarken kolumdan tutup beni çekiştirdi. İç çamaşırı satan bir mağazaya soktu. Ben şaşkınca bakarken
"Evet iç çamaşırı da aldık mı tamamdır." dedi Ezgi. Herkes benim şaşkın halime gülüp iç çamaşırı arayışına geçtiler. Kızlar gelip elime 5-6 tane tutuşturup kabine soktular. Ben de el mecburu giydim. Ezgi beni zorla kabinden çıkardı. Hepsini tek tek deneyip bizimkilere gösterip yakışan 3-4 tanesini aldık. Bizimkiler kendilerine bakarken utançtan ölmemek için dışarı çıktım. Bizimkileri beklerken birden uzakta Aynur Birsen'i gördüm. O da beni görmüş olacak ki pis pis sırıtarak yanıma yaklaştı. Beni süzdükten sonra
" Ah şuna bakın cici kızım buradaymış." deyip kahkaha attı.
"Duyduğuma göre evleniyormuşsun insan bir bize de haber verir kırıldım bak." Deyip tekrar güldü. Ellerimle paketleri daha sıkı tutarak konuşmasının devamını dinledim.
"Anlamıyorum ki o oğlanı da, senin gibi birini niye alıyorsa. Kim seni karısı olarak kabul eder ki?" Dedi gülerek. Bende kafamı dikleştirip gözlerine bakarak konuştum.
"Kocan senin gibi birini aldığına göre demek ki alınıyor. Ama Biliyor musun seninle benim evliliğim arasında ki tek fark şu olacak senin kocan bir sürtükle evliyken benim kocam namuslu biriyle evli olacak. Şunu da bil ki, sen benle öyle konuşamazsın senin karşında eski Derin yok. Bunu bil öyle konuş."

Gülümsemesi yüzünden silinirken bizimkiler dükkândan çıkınca ilerlemeye başladık ezgi yanıma gelip
"Onun burada ne işi var?" diye sordu. Bende derin nefes alarak konuştum.
"Evleneceğimi duymuş gelmiş laf sokuyordu."
"Sen ne yaptın? " Diye sordu merakla.
"Ne yapacağım bir güzel o lafları müsait bir yerine soktum." Ezgi de gülüp
"Aferin benim kızıma." dedi. Beraber gülerek arabaya bindik. Önce Sevim teyzeyi eve bıraktık sonra da Ezgi'yi bırakarak eve geldik. Berin'le sofrayı hazırlayıp yemek yedikten sonra yatak odalarımıza dağıldık. Çok yorulduğum için hemen uyuya kaldım.

*********

Sabah kalkmış kahvaltı ettikten sonra bütün hazırlıkları tek tek kontrol etmiştim. Her şey hazır olmuş gibiydi yine de Ezgi'ye bakarak
"Her şey hazır dimi?" diye sordum, Ezgi de gözlerini devirip bıkınca konuştu.
" 100. Kez sordun Derin her şey hazır. Sende kontrol ettin. Hadi sende hazırlan da aşağı inelim. Herkes geldi seni bekliyorlar." Dedi. Bende kafa sallayıp derin bir nefes aldım. Bindallıyı son kez düzeltip aynanın karşısına geçtim. Makyajımı hafif yapmış ve dudaklarımı belirginleştirmiştim. Saçlarımı açık bırakıp maşa yapmıştım. Her şeyin güzel olduğundan emin olunca kafama valayı örtüm. Ezgi'yle beraber aşağı indik. Gelenlere tek tek selam verdikten sonra ortada duran sandalyeye oturdum. Arkadan müzik çalmaya başlayınca etrafımda dönmeye başladılar, bir yandan da türküyü söylüyordular.

"Yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlar.

Aşrı Aşrı memlekete kız vermesinler.

Annesinin bir tanesini hor görmesinler.

Uçanda kuşlara malum olsun, ben annemi özledim.

Hem annemi hem babamı ben köyümü özledim."

Onlar türküyü söylemeye devam ederken ben Emir'le tanıştıktan sonra başımıza neler geldiğini düşünmeye başladım. O kadar şeyler yaşamıştık ki bunların bazıları iyi bazıları kötüydü. Cidden artık ikimiz de mutluluğu hak ediyorduk... Düşünürken aklıma babam gelmişti. Hep beni bir gün gelin olarak görmek isterdi. Keşke zamanı geri alsaydık da babam anneme onların hiç birini yapmamış olsaydı... Bütün bu başımıza gelenleri hatırladıkça ağlamaya başladım...

Berin gelip valayı kaldırıp ağlayıp anlamadığıma baktı. Ağladığımı görünce haber verdi. Sevim teyze yanıma gelerek eğildi. Elimi elleri arasına alıp önce bilezik taktı, sonra avucuma yarım altın koyup kına sürdü ve tülden oluşan eldiveni elime geçirdi. Sonra da yüzümü elleri arasına alıp
"Kızım ben her zaman seni sevdim. Belki ben oğluma o kadar sevgimi gösteremedim ama şunu biliyorum ki sen her zaman onu seveceksin. Bundan sonra oğlum sana sende oğluma emanetsin." Deyip gülümsedi ve uzaklaştığı sırada annem geldi, sarıldığında ikimizde ağlamaya devam ettik. Sonunda biraz kendimizi topladığımızda annem kalktı. Bende kalktıktan sonra sandalyeyi kaldırarak oynamaya başladılar. Bende gözyaşlarımı silip onlara katıldım. Bir güzel hem yemiş hem de bol bol oynamıştık. Yavaş yavaş herkes giderken bizde onlara veda ediyorduk. Herkes gidince bizimkiler etrafı toplamaya başladılar. Ben tam yardım edecekken annem
"Sen git dinlen yarın düşünün var çok yorulacaksın." deyip beni odama yollamıştı. Odaya girip önce lavaboya ilerleyerek ellerimi yıkadım. Havluyla kuruladıktan sonra odama geçip dolaba ilerledim. Tam üzerimi çıkaracağım sıra arkamdan ses geldi. Arkamı dönmemle Emir'le burun buruna geldim.

"Ölüyordum korkudan... Senin burada ne işin var? Bekarlığa veda yok muydu senin ?" Diye sordum o da gülümseyerek

"Sıkıldım geldim. Hem seni de çok özlemişim." deyip sarıldı. Bende kıkırdayıp ona sarıldım. Biraz öyle durduktan sonra biraz uzaklaşıp yüzüne bakarak

"Hadi git artık dinlen biraz yarın çok işimiz var." dedim. O da çapkınca gülümseyerek

"Doğru güzelim... Bugün iyi dinlenelim yarın gece çok işimiz var ne de olsa?" deyip kahkaha attı. Ben yanaklarım kızarırken koluna çimdik atıp susturdum. O da gülmeyi bırakıp dudağımdan öperek cama ilerledi tam atlayacağı sıra bana dönerek
"Bu arada kırmızı geceliği giymeni sabırsızlıkla bekliyorum." dedi gülerek.
"Sen nasıl..." Diye şaşkınca bakarken, Emir
"Ezgi sağ olsun." deyip camdan atladı. Ben arkasından bir süre sinirlice baktıktan sonra yatağa geçtim. Aklımın bir köşesine Ezgi'yi öldürme planımı not ederek uykuya daldım...

Merhaba arkadaşlar! İyi okumalar.

Multi = Derin'in bindallısı ve Emir'in bahsettiği gecelik
Şarkı= Yüksek yüksek tepelere

31.01.16
S.K.

TESADÜFEN AŞK(TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now