¹² prodosía

3.3K 476 403
                                    

Merhabalar,

Kafamın içine hoş geldiniz

Ben Amélie

Bölüm adı: İhanet

Geçirdiğim bir ameliyat dolayısıyla bölüm gecikti. Panoma gelip geçmiş olsun diyen, iyi dileklerde bulunan herkese sonsuz teşekkürler🦋

Umarım beklediğinize değer bir bölüm olmuştur.

Aramıza yeni katılanlar olmuş. Hoş geldiniz sefalar getirdiniz efendim 💕

Sizleri seviyor ve ufak kitlemizin çok tatlı insanlarla dolu olduğunu düşünüyorum.

İyi okumalar

♥︎





Keskin bir şarap kokusu genzi yakıyor, antika mobilyaların cila ve ahşap kokan o ağır kokusuna baskın geliyordu. Her daim sıkı sıkıya örtülen perdeler o sabah ardına kadar açılmış, yarısı donmuş bir göl ve hemen ardında yükselen karlı tepelerin görünmesine olanak tanımıştı. Ilık kış güneşinin zayıf ışığı odanın orta yerine düşüyor, havada süzülen toz taneciklerinin dansını gözler önüne seriyordu. Alkol kokusunun kaynağı içi boş birkaç tane şarap şişesi siyah gövdeleri ve kırmızı etiketleriyle yerde uzanıyordu. Hemen yanlarına ise üzerine kraliyet armasının işlendiği bir boyun bağı buruşturulup üstünkörü atılmıştı.

Camın hemen önündeki çalışma masasının kırmızı berjerinde dün geceden kalma takımıyla genç veliaht prens oturuyordu. Aralık bacakları, dağınık saçları, göğsüne kadar açılmış gömleği ve düğmeleri çözülmüş mavi yeleğiyle geceden kalma olduğunu metrelerce öteden dahi belli ediyordu. Uykusuzluktan dalgın bakan simsiyah gözlerini camın ardındaki kar manzarasına dikmişti. Yeni yıl yaklaşırken usul usul yağan kar yemyeşil bitki örtüsünü incecik bir tabaka halinde örtmüştü. Yemyeşil bitki örtüsünün hayali onu yeşilin tonları hakkında düşünmeye itiyordu. Yeşil güzel renkti lakin bir çift gözdeki tonu dışında pek de ilgisini çekmiyordu.

Derin bir nefes verdi. Masanın üstünde bulduğu dolma bir kalemi parmakları arasında döndürüyor, oyalanmaya ve zihnini toparlamaya çalışıyordu. Fakat bu çabası faydasızdı zira bağ eşi zihninin her bir köşesine yuva kurmuştu. Taht yarışında alt etmesi gereken iki erkek kardeşi, ilgilenmesi gereken bir dünya devlet işi vardı fakat o sabaha kadar bir berjerin üstünde oturmuş kader eşini düşünüyordu.

Göğsündeki izi ovuşturdu. Dün gece aniden kanamaya başlayan kader izi kabuk bağlamıştı ve oldukça acı verici görünüyordu. Ancak Prens kendi için değil Taehyung için endişeleniyordu. Sırtında açılan derin yarayı gördüğünde normalde vermeyeceği bir tepki vererek paniğe kapılmıştı. Soğukkanlı yapısı sözkonusu kader eşi olduğunda devre dışı kalıyor gibi gözüküyordu. Bağın tamamlanması için ne yapması gerektiğini bilmiyor, kutsal kader bağı karşısında elinin kolunun bağlı olması canını sıkıyordu.

Dün gece Taehyung aklına bir şey gelmiş gibi "Yoksa.." demiş ve susmuştu. Fakat tam da o anda dışarıdan gelen bir ses yüzünden ne olduğunu öğrenemeden ayrılmak zorunda kalmışlardı. Taehyung fark etmemişti fakat Jeon kapının kapanırken çıkardığı o hafif gıcırtıyı duymuştu.

Herkesin rahatlıkla girebileceği balo salonunun arka lavabosunda böyle mühim bir konuyu tartışmak büsbütün aptallıktı. Birilerinin onları duyduğunu biliyordu. Bağ eşinin kimliği açığa çıkmıştı ve eğer duyan saray dışından bir kimseyse kısa sürede tüm krallığın öğreneceğinin farkındaydı.

OLTREMARE | TAEKOOKWhere stories live. Discover now