²³ desmós empistosýnis

2.2K 233 202
                                    

Merhabalar,

Aylar sonra tekrar kafamın içine hoş geldiniz

Ben Amélie sizleri özledim,

Nasılsınız? Çok geciktiğimi biliyorum fakat hayatımda işler pek yolunda gitmiyordu.

Sabırla beklediğiniz ve Oltremare'den vazgeçmediğiniz için çok teşekkür ederim.

Bir de bölüm birazcık azıcık cinsellik içeriyor 🤏🏻
Elimden geldiğince duygu ağırlıklı yazmaya çalışıyorum ama yine de okumaktan hoşlanmıyorsanız geçebilirsiniz.

Bölüm uzunluğu: 7400 kelime, yavaş okuyun hemen bitirmeyin 🥲

Sizi seviyorum

İyi okumalar

♥︎





Bay Min ile ayaküstü konuşmamızın ardından geç kalınmış balayı tatilimiz için tekrar saraya dönmek zorunda kalmıştım. Lakin o sabahki neşem yerini tek dostumun canı hakkında duyduğum kuşkuya bırakınca akademiden ayrılırken ayaklarımın geri gittiğini söylesem yalan olmazdı. İki gündür bağ eşimle birlikte geçireceğimiz ilk doğum günümün hayalini kurmak beni bu gece konusunda oldukça heveslendirmişti ancak şimdi saraya giden kraliyet aracının arka koltuğunda otururken tek istediğim akademiye dönmek ve Jimin'e ne olduğunu öğrenmekti.

Gözlerimi dakikalardır yaptığım gibi ellerim arasındaki telefona çevirdim. Ondan gelecek tek bir arama ya da en ufak bir bildirim için durmadan ekranı kontrol ediyordum. Ona ulaşabileceğim bu ufak telefondan başka hiçbir yolun olmayışı zavallı alete dört elle sarılmama neden olmuştu, biraz daha sıkmaya devam edersem ellerim arasında un ufak olacaktı.

Bay Min'in perişan hali aklıma gelince sıkıntıyla derin bir nefes verdim. Akademinin en genç eğitmeniydi ve öğrencileriyle arasındaki yaş farkı az olduğu için çoğu kişi tarafından sevilirdi. Yine de onu diğer eğitmenler arasında bu denli cazip kılan tek özelliği genç olması değildi. Bay Min öğrencilerine kıymet veriyor, onları umursuyordu. Bu yüzden Jimin'i aramaya kalkıştığımda beni durdurup ben zaten defalarca kez aradım demesine şaşırmamıştım. Fakat ev adresini öğrenmek için müdüre gitmeyi teklif ettiğimde günlerdir kapısına gidip geldiğini öğrenmek ne yalan söyleyeyim afallatmıştı.

Jimin'in ona olan ilgisinin karşılıklı olacağına içten içe hiç ihtimal vermiyordum. Yaşı ne olursa olsun o bir akademisyendi ve bir öğrencisi ile ilişki yaşaması halkın akademiye olan güvenini sarsardı. Böylesi bir yola girmeyi göze alamaz sanmıştım. Lakin titreyen elleri ve yorgun sesiyle onun hakkında ne kadar endişelendiğini dile getirdiğinde Jimin'in ne kadar tehlikeli biri olduğunu idrak ettim. Bay Min gibi disiplin sahibi ve işini her şeyin önünde tutan bir adamın bile kalbini çalmıştı.

Siyah Kraliyet aracı saraya bağlanan köprüye son sürat girdiğinde düşüncelerim yüzünden bayılacak raddeye gelmiştim. Beni böyle elden ayaktan düşüren tek duygu arkadaşımın canı hakkında duyduğum endişe değildi. Aynı zamanda ona bolca geç kalınmışlık ve suçluluk duygusu eşlik ediyordu. Düğünden beri onu bir defa aramadığım, fırsatım varken onu yeterince tanımadığım için kendimi suçluyordum.

Karanlık duygular içerisindeyken hızlı bir manevra ile lüks araç sarayın arka kapısının önünde durdu. Kapıyı açıp kendimi zar zor dışarı attım. Aralık ayının sert soğuğu yüzüme çarptığında boynumdaki kravatı gevşetiyordum. Yol boyu sıkıntılı ruh halimin gayret farkında olan şoför aracın içerisinden "Efendim iyi misiniz?" diye seslendi. Bir halat gibi boynumu saran kravatın altını cildimi tahriş etmek pahasına ovuştururken iyi olduğumu ve gidebileceğini söyledim. Biraz tereddüt etse de selam vererek araçla birlikte uzaklaştı.

OLTREMARE | TAEKOOKWhere stories live. Discover now