²¹ vrómika sómata

2.6K 289 312
                                    

Merhabalar,

Kafamın içine hoş geldiniz

Ben Amélie

Bir önceki bölümü okuduğunuzdan emin olun atlamayın biriciklerim

Bölümü okumadan camları açmayı da ihmal etmeyin. Terleyebilirsiniz çünkü 😈

Sizleri seviyorum

İyi okumalar

UYARI : Bölüm çıplaklık içerir rahatsız olanlar bölüm sonunu atlayabilirler ⛔️

♥︎

"Barış perileri, doğal birer şifacı olan büyülü elleriyle dokunduğu her biçareyi iyileştiren gümüş saçlı dik kulaklı elfler ise ikinci türdür."

Efendi Leonard'ın bana bir emaneti olan günlüğü okumaya bir an için ara verip gözlerimi Prense çevirdim. Çalışma masasının üstündeki dağınık evraklar ilgilenmeyi beklerken o camın ardındaki manzarayı izliyor ve epey dalgın görünüyordu. Ayak bileği dizinin üzerindeyken tek elini berjerin kenarından aşağı sarkıtmış diğer eliyle dudaklarını yokluyordu. Stresli ve dalgın hali yüzünden beni dinleyip dinlemediği konusunda tereddüte düştüm.

O ise "Devam et." diyerek hala kulağının bende olduğunu kanıtlamış oldu.

Odanın orta yerinde duran masaya dönük çift kişilik bordo koltukta otururken garip bir gerginlikle bacaklarımı birbirine bastırdım. Ellerim dizlerimin üzerinde tuttuğum günlüğü sanki bıraksam yok olacakmış gibi sıkıca kavramıştı.

Hoseok gideli yarım saat kadar oluyordu. Düğün günü ve sarayın içindeki köstebeğin kim olduğuna dair yaptığımız çıkarımların ardından kahvaltı saatinde ana salonda olmamız gerektiğini hatırlatarak çıkmıştı. Bağ eşim de tıpkı benim gibi güne erken başladığından kahvaltıya henüz saatler olduğunu fark etmiştik. Prens ona daha önce sözünü ettiğim ve düğün günümüzde neredeyse tartışmamıza sebep olan günlüğü görmek istediğini söyleyince bu süreyi günlüğü okuyarak değerlendirmeye karar vermiştik.

Daha öncesinde okuduğum için aşina olduğum satırları okumaya devam ettim.

"Ortalama bir elf kalbinin üzerinden yara almadıkça veyahut kederden solmadıkça binlerce yıl yaşayabilir. Gündüz vakti kurtları ayırt etmek epey zor olsa da elfler rahatlıkla ayrıştırılabilir. İpekten saçları bellerine uzanır ve gümüş tutamları tıpkı bir elmas gibi daima ışıl ışıldır. Neşeli ve bilge bir tür olan elfler diğer türlerle iç içe yaşamaktan pek haz etmediklerinden onları bulmak epey zordur. Genellikle taze bahar çiçeklerinin ve yaşlı ağaçların arasında ufak ağaç evlerde sakin bir yaşam sürmeyi tercih ederler. Fakat bir elfi saçlarını kapatsa ve o tuhaf kulaklarını gizlese dahi doğarken vücuduna işlenen semboller ele verir."

Onun da mensubu olduğu bir ırka ait bilgileri yüzyıllık bir kalemden okurken  gözlerimi sık sık yüzüne çeviriyordum. Bunca yıldır canı pahasına sakladığı bir sırrın ortağı olmak hem de bu gerçeği onun iradesi dışında öğrenmiş olmak beni bir nebze geriyor, onun da bu özellikleri kanında barındırdığının bilinciyle bu satırları tekrar okurken tuhaf hissediyordum. Ona sormak istediğim çok ama çok fazla şey vardı lakin o önce davranarak ani sorusuyla beni gafil avladı.

"Nasıl öğrendin?"

Gözlerini benden sakınıyor, güzel çehresini sadece yandan görmeme müsaade ediyordu. Camın ardındaki göl manzarasına bakmak benimle yüzleşmekten daha rahatlatıcı olmalı herhalde diye düşündüm. Sanırım o bu kadar gergin göründüğü için ben de ister istemez gerilmiştim.

OLTREMARE | TAEKOOKWhere stories live. Discover now