32'💔

2.5K 93 8
                                    

Türkiye'ye adımımı attığım anda içimi acıtan oksijenini içime çektim. Gözlüklerimi çıkartıp havaalanından çıkarak taksi durdurdum. Bavulumu bagaja yerleştirip taksiyi çalıştırdığında başımı cama yasladım.

Uçak saatime bir saat kala uyanmıştım ve uyandığımda Ateş yanımda yoktu. Odama kıyafetlerini çıkarmış ve üzerine bir not yazmıştı.

Bana çok güzel bir gün yaşattın, bu yüzden seni seviyorum prenses...

Günün bitmiş olması beni üzmüştü ve beni üzmesi yeniden beni rahatsız etmişti. Ben yokken o kadar şey olmuştu ki babama nasıl tepki vereceğimi bilemiyordum.

Buse teyze aslında babama benim için ihanet etmişti. Fakat babam eğer eski Savaş olduysa ona ne dersem diyim beni anlamayacaktı.

Ateş sürekli aklımdaydı, aklımda olması aklımı kaçırmama neden oluyordu. Öldürmek için yeminler ettiğim adamın bana verdiği şevkat ve sevgi o kadar güzeldi ki...

Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım.

"Gerçek hayata hoşgeldin Arzu..."

Kendi kendime mırıldanıp olanları düşünürken zamanın nasıl geçtiğini anlamamıştım.

"Geldik hanımefendi."

Taksiciye parasını verip indiğimde kapının önündeki adamlar koşar adımlarla yanıma gelip taksiciye yardım ederek bavullarımı almışlardı.

"Hoşgeldiniz Arzu hanım."

Asıl Arzu'nun geri dönme zamanu gelmişti. Adama başımu sallayıp evin bahçesine girdim.

"Babam evde mi?"

"Evet efendim, çalışma odasında."

"Güzel." diyerek adama dönüp belindeki silahı aldım.

Bahçenin ortasında durup havaya bir el ateş ettim.

Adamlar geri çekilirken babam camdan dışarıya bakmıştı. Beni gördüğünde kaşları çatılmış ve pencereden kaybolmuştu.

Saniyeler içerisinde rahat adımlarla evden çıkıp bana doğru birkaç adım gelmiş ve ellerini pantolonunun ceplerine koymuştu.

En tuhaf olanı ise çatık kaşlarla bana bakıyordu.

"Duydum ki eski Savaş Keskin geri gelmiş." dedim silahı adama uzatarak.

"Doğru duymuşsun." dedi buz gibi bir tonda.

"Sevindim çünkü bana eski Savaş Keskin lazım." diyerek ona doğru yürümeye başladım.

Ona sarılmama bir adım kalmıştı ki eliyle durmamı işaret etti.

"Baba..." dedim sakin bir tonda.

Bakışlarını gözlerime dikmiş sadece bakıyordu.

"Yapmak zorundaydın, eğer yapmasaydın sana birşey olabilirdi."

"Söz verdim." dedi ciddi bir tonda.

"Ne sözü?"

Bakışlarını başka tarafa çevirip yutkundu.

"Sen gelmeden ölemezdim."

Yüzümde buruk bir gülümseme oluştu. Boynuna sıkıca sarılıp gözyaşlarımı serbest bıraktım.

"Evet, sözünde durdun."

Sıkıca sarılıp kokumu içine çekti.

"Her neyse..." diyerek benden uzaklaştı.

"Hadi içeri girelim."

Beline sarılarak babamla birlikte yürüdüm. Eve girip avluya indiğimizde koltuğa oturup başımı geriye attım.

ANNEMİN İNTİKAMI🩸(+18) (TOXİC SERİSİ II)Where stories live. Discover now