53'🩸

1.7K 81 10
                                    

"Haber yok henüz." dedim kupama bakarak.

Babamı o kadar çok merak ediyordum ki artık bir haber gelmesi için dua ediyordum.

Ateş elindeki kupayı masaya bırakıp ayağa kalktığında hepimizin bakışları ona çevrilmişti.

"Haktan kıza dokunma."

Haktan bir Ateş'e bir Zola'ya bakmış ve ardından cevap vermişti.

"Ne dokunacağım ben ona lan."

Ateş kaşlarını kaldırıp başını sallayarak bana döndü. Başıyla kalkmamı işaret ettiğinde kaşlarımı çatarak ayağa kalkıp kupayı masaya indirdim.

Önümden yürüyerek mutfağa ilerlemişti. Hemen arkasından gidiyordum, Ateş bir tuhaftı, eskisi gibi değildi. Bakışları, mimikleri çok değişikti.

Arkasından girdiğimde mutfağın kapısını kapatıp yeniden bana dönmüştü.

"Fotoğraftan haberim var."

Çatık kaşlarım havaya kalkarken tam karşımda durup gözlerime bakarak sözlerine devam etmişti.

"Hastaneden çıktığım andan itibaren sessizliğe gömülmemin sebebi araştırma yapmamdı."

"Ne gibi bir araştırma?" dedim ciddi bir tonda.

Derin bir nefes alıp bakışlarını yere çevirdi.

"Hazar Ordu'yu baban da bende derinlerine kadar araştırmıştık. Daha doğrusu öyle sanmıştık."

"Ateş uzatmadan söyle ne buldun?"

Bakışlarını bana çevirdiğinde birşey bildiği yüzünden gayet iyi anlaşılıyordu.

"Arzu o resim shop."

Anında kaşlarım çatılmış ve dudaklarımdan o kelime fırlamıştı.

"Ne?"

"Annen boğazı kesilerek öldürüldü evet ama o kadar derinden değil. Eğer baban o fotoğraf için gittiyse shop olduğunu net anlamıştır. Çünkü anneni o halde gören ilk kişi babandı."

"Sen benimle dalga mı geçiyorsun? Resim shoptu, baban biliyordu. Bunlar ne demek?"

"Dediklerimi çok net anladın Arzu. Hazar'ın geçmişini doğru şekilde araştırdığım zaman aslında öylesine dehşet ölümlerden korktuğunu buldum. Genellikle o tarz pis işlerini adamlarına yaptırırmış-"

"Adam benim boğazımı kesecekti Ateş! Korktuğu falan da yoktu, gözlerindeki o dehşeti gördüm ben! Sen bana masal mı anlatıyorsun!"

"Sesini alçalt kimsenin duymaması gerekiyor."

Gülerek başımı salladım. Bütün bunlar başlı başına saçmalıktı.

"Tamam, yeter bu kadar masal çünkü sabretmeye niyetim yok. Arkadaşını da al ve git evimden."

Kolumdan tutup beni durdurduğunda ne kadar ciddi olduğunu yüzünden anlayabiliyordum.

"Anlattıklarım sana masal gibi gelebilir ve dahası da var. Şimdi beni dinle yoksa ilerleyen zamanlarda nasıl adım atacağını bilemezsin."

Dişlerimi sıkarak kolumu sertçe elinden çektim.

"Ortada bir oyun var. Santranç gibi düşün, kralı öldürebilmek için önce askerlerini öldürmen gerekir. Yani Hazar orada senin karşılık vereceğini bildiği için kendinden emin şekilde bıçakla yaklaştı sana. Ama bıçak yerine seni boğmayı tercih etti değil mi?"

"Evet ama..."

Bıçağı kendi isteğiyle attığı gelmişti aklıma.

"Seni boğarak öldürmeyi planladı bıçakla boğazını kesmeye cesareti yoktu. Bu da araştırmalarımı doğruya çıkartıyor. Adam yalnızca silahla öldürüyor insanları çünkü babası daha önce ablasını aklının alamayacağı şekilde dehşet bir şekilde Hazar'ın önünde öldürmüş."

ANNEMİN İNTİKAMI🩸(+18) (TOXİC SERİSİ II)Donde viven las historias. Descúbrelo ahora