508 56 47
                                    

"Kaçıncı rezillik bu sizin yaptığınız?! Ahır mı ulan burası her seferinde yerlerde sürünüyorsunuz hayvanlar gibi!.."

Müdür yardımcısı Bay Shin'in odasında dört arkadaş yan yana sıralanmış ellerimiz önümüzde birleşik öylece dinliyorduk bize bağırıp durmasını. Adam boğazı yırtılırcasına bağırıyordu, yüzü morarmıştı neredeyse. Hiçbiri de yetmiyormuş gibi bir de çok sevgili cetvelini masaya vurup ekstradan ses çıkarıyordu.

"..Hadi bu iki eşeği geçtim, sizde de mi akıl yok kızlar? Kızsınız ya siz, hiç mi edep terbiye almadınız öğrenmediniz?! Nedir bu, kaçıncı yerden toplayışımız sizi?!"

"Hocam-"

"Kes! Hergele seni, bir de öğretmenine cevap vermeye mi kalkıyorsun sen! Hepiniz cezalısınız, bu hafta boyunca spor salonunun temizliği sizin sorumluluğunuzda olacak! Çıkın dışarı şimdi, edepsizler sizi!"

Gözlerimi devirmemek için kendimi zor tutarak çıktım odadan üç arkadaşım ile. Kapıyı kapatana ve oradan biraz uzaklaşıncaya kadar tuttum kendimi, sonrasında ise bıkkın bir nefes vererek abartılı şekilde devirdim gözlerimi. Sırtımı duvara yaslayarak kollarımı birbirine doladım diğerlerine bakarken. Jisung ellerini ceplerine sokmuş kendi kendine söylenirken Jaemin de aynı benim gibi duvara sırtını yaslamış, Chaewon da memnuniyetsiz yüz ifadesi ile bulunduğumuz koridorun penceresinden dışarıya bakıyordu.

"Konuşturtmadı bile adam, manyak mıdır nedir bi' salmadı bizi."

Jaemin'in sinirli sesi ile başımı iki yana doğru salladım bıkmış bir şekilde. Adamın bizi zaten hiçbir zaman dinlediği yoktu ki, anlamadan dinlemeden yapıştırıyordu cezayı. Nasıl oluyorsa her defasında da böyle saçma sapan durumlar içinde buluyordu bizi, adımız hergeleye çıkmıştı okul içinde. Öğrencilerin hepsi bu yüzden ya bize gülüyor ya da bizden uzak duruyordu adlarını lekeleriz diye.

Bize 'çatlak çete' diyorlardı.

"Annemlerin kulağına giderse bu, elimden alırlar telefonu da bilgisayarı da.."

Chaewon'un sıkıntılı konuşması hepimizin iç geçirmesine sebep olurken, dudaklarımı birbirine bastırdım. Haklıydı, hepimizin ailesi bunu yapardı. Oynuyor olduğumuz oyun yeterince canlarını sıkıyordu zaten, bir de üstüne yine ceza aldığımızı öğrenirlerse elimizden telefonu almak için bahane geçmiş olacaktı.

Kendi halimizde eğleniyor oluşumuz bile çok görülüyordu, bizden istedikleri şey durmadan çalışmamızdı. Sabah akşam çalışmalıydık onlara göre, nefes almaya dahi vaktimiz yoktu. Lisede son senede olışumuz ve sınavımızın yakın olması da bunu ikiye katlıyordu. Klasik anne babalardı işte, avukat doktor mühendis olmamızı falan istiyorlardı.

Ancak sorun şuydu; biz bunu istemiyorduk.

"Neyse, fazla düşünmeyelim bunları şimdi. Sınıfa gidelim hadi, zil çalar birazdan. Yine azar yemeyelim, yeterince olay yaşadık zaten." dedim sırtımı duvardan ayırırken.

Diğerleri de dediklerimi onayladığında, beraber sınıfa doğru yol aldık. Yol boyunca gözler yine üzerimizdeydi, fısıltılar bir olup gürültü oluşturuyordu her zamanki gibi. Gözlerimi devirdim sadece, hep aynı şeylerdi zaten. Adımız çeteye çıkmıştı çoktan, insanlar da dedikodu yapacak yer arardı her zaman. Ellerine malzeme olmuştu, dibine kadar kullanıyorlardı.

Ne acınası.

Sınıfa giriş yaptığımızda bizi karşılayan Sanha oldu, endişeli gözlerle yanımıza koşarak baktı hepimize tek tek.

"İyi misiniz? Duydum olanları, çatlak adam yine azarlamış sizi.."

"Sorma, dinlemeden etmeden bastı yine cezayı. Hafta boyu spor salonunu temizleyeceğiz yine, resmen zevkle veriyor cezayı adam ulan."

Jisung hâlâ içindeki sinirle Sanha'ya cevap verirken, hepimiz sıralarımıza doğru ilerledik. En arkalarda oturuyorduk beş arkadaş; en arkadan bir önceki üç sırada Chaewon, ben ve Sanha otururken, Jisung ve Jaemin de Chaewon ile benim arkamda oturuyordu. Tam arka dörtlü gibiydik yani, hani herkesin ya dalga konusu olduğu ya da uzak durduğu. Öğretmenleri belalı ve laftan anlamayan arkadaş grubu, yani biz.

"Neyse, şu günü artık daha fazla başımıza bela almadan bitirelim de, daha başka bir şey istemiyorum."

Chaewon'un konuşması ile eş zamanlı olarak sınıfa giren Bay Kim ile buruşturdum yüzümü. En sevmediğim ders yine çıkıp gelmişti karşıma, ve benim dinlemekten başka çarem yoktu.

Matematik, Ikigai'den hemen sonraki ezeli düşmanım.

Ikigai | Hwang Hyunjin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin