³³

466 58 123
                                    

Bunu yaptığıma cidden inanamıyorum..

Başından beri kendisine kafa tuttuğum, her seferinde terslediğim rakibimin elinde oyuncak olmak üzereydim ve bilin bakalım bunlar kimin yüzündendi?

Evet, ben ve şu aptal kafamın!

"Aish.."

Okul biter bitmez eşyalarımı aldığım gibi fırlamak zorunda kalmış ve geç kalmayayım diye koşmuştum ta buraya kadar, çok sevgili Hyunjin efendimiz geç kalma dedi diye..

Doğrusunu söylemek gerekirse, zerre umrumda olmaz ve buraya gelmezdim bile; ama içine girdiğim dertler artık boyumu aşıyordu, kendime ettiğim tek teselli ise beterin beteri olduğu ve Hyunjin'in daha az beter kategorisinde yer aldığıydı.

Her türlü zarardaydım işte..

Okulun bahçesinin önünde beklediğim bilmem kaçıncı dakikadan sonra kendi kendime iç geçirmiş ve gözlerimi devirerek bağlamıştım kollarımı birbirine, zil ben geldiğimde çoktan çalmıştı ama gelin görün ki çok sevgili Hyunjin ve ekibi henüz ortalıkta yoktu. Onun yerine üniformamı görüp bana uzaylıymışım gibi bakan 'özel lise' öğrencileri vardı, nereden bakarsanız bakın delirmelik bir durumun içindeydim işte.

Ah Baram ah, kendin ettin kendin buldun hep!..

"Buraya ait bir öğrenci değil belli, niye burada ki?"

"Ne işi olabilir bu kızın burada.."

"Birini bekliyor gibi duruyor, acaba kim?"

"Sanki her an gözlerinden alev çıkacakmış gibi.."

Kulağıma dolan yorumlar nedeniyle gözlerimi yeniden devirirken, hakkımda yorum yapan öğrenci grubuna doğru baktım. Onlar benim hareketim ile şaşırırken, hepsi başlarını çevirdi ve bir şey olmamış gibi yollarına devam ettiler.

"Ahmaklar.."

Kendi kendime söyledikten sonra ekşimiş yüzümle önüme döndüm ve o sırada okul bahçesinden çıkmak üzere olan Hyunjin ve ekibini gördüm, çok eğleniyor gibilerdi; özellikle de Hyunjin. Arkadaşları ile gülerek konuşuyor ve etrafında gözlerini gezdirip ara ara göz kırpıyordu ona bakan kızlara, yarım ağız sırıtıyor oluşu ise cabasıydı.

"Hah, paşamın özgüvene bak.."

Onların okul bahçesinden çıkışını beklerken, Hyunjin'in saçlarını eliyle havalı bir şekilde arkaya doğru taraması ile aniden hızlanan kalbim karşısında afallayıp istemsizce yutkundum, birbirine bağlanmış kollarım gevşerken.

Ne oluyordu bana? 

"Hayır hayır, topla kendini Baram!"

Kendime gelme amaçlı kafamı iki yana sallayıp kendi kendime tokat atarken, elbette ki diğer öğrencilerin de gözü bana kaymış ve yeniden garip bakışların odağı olmuştum. Başka yapacak işleri yok gibi beni izliyorlardı resmen, hayatlarında ilk defa mı kendi kendine tokat atan insan görüyorlardı acaba?

Aish..

"Oh? Bakın kim gelmiş!"

Kafamı öğrencilerden çevirip düşüncelerimi dağıtan şey, Hyunjin'in alaylı seslenişi olmuştu. Başım onlara doğru döndüğünde, Hyunjin'in bana doğru el salladığını ve yarım ağız sırıttığını görmüştüm.

Hay ben senin sırıtışını..

Göğsümde kavuşturmuş olduğum kollarımı daha sıkı sardım birbirine, diğer öğrenciler çoktan aralarında konuşmaya başlarken. Tahmin edin ne hakkında konuşuyorlardı yine?

Ikigai | Hwang Hyunjin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin