⁴³

176 32 43
                                    

Gerginlik.

Kapıdan içeri girdiğim andan itibaren hissettiğim şey tam olarak buydu. Saf gerginlik ve ne yapacağım endişesi kelimenin tam anlamıyla anamı ağlatıyordu.

Diğerlerinin de benden pek bir farkı yoktu elbette..

Gözlerimle bilmem kaçıncı defa etrafı taradığımda, röportaj için gelen ekibin son hazırlıkları tamamlamak üzere olduğunu farkettim. Bu gerçek kalbimin sanki olabilirmiş gibi daha hızlı atmasına sebep olurken, koluma ahtapot gibi yapışmış olan Jisung ise bana hiç mi hiç yardımcı olmuyordu.

"Jisung salsana kolumu ya, yapıştın kene gibi!"

Kolumu kurtarmak için verdiğim olağanüstü çabalar olumsuz sonuçlandığında, pes ettim ve sıkıntıyla bir nefes verdim.

Japon yapıştırıcısından daha etkiliydi Jisung yapıştırıcısı.

"Anksiyetem var kızım anlamıyor musun? Tir tir titriyorum Allah kahretmesin az izin ver de destek alayım!"

Jisung'un hafiften titreyen sesini duymamla çırpınmayı bıraktım ve müsaade ettim tutunmasına. Her ne kadar kendimi kurtarmak için can atsam da, anksiyetesi olduğu doğruydu.

Özellikle böyle sosyal ortamlarda.

Jisung bana yapışa, ben kaderime razı oladurayım; Jaemin ve Sanha röportaj için gelen görevliler ile konuşuyor, Chaewon ve Yuwon da kamera önünde iyi gözükmek için ufak makyaj dokunuşları yapıyordu.

"Çekime son beş dakika!"

Gelen ekipten biri hazır olmamızı belirten çağrıyı yaptığında, saçım başım düzgün mü diye kontrol etmek amacıyla koluma yapışmış olan Jisung'dan kurtuldum ve ayağa kalktım.

"Harbiden kene gibisin be çocuk!"

Zar zor kendimi kurtarmamın ardından, bu sefer de kenarda duran yastığa sarılan Jisung'u geride bırakıp aynaya doğru ilerledim. Kendime şöyle bir sağ sol baktıktan sonra, Dünya'nın sekizinci harikasının ben olduğuma karar verdim ve baş sallama ile ayna önünden ayrıldım.

Anam ne güzel doğurmuş beni, tü tü maşallah..

"Çocuklar, toplanın!"

Menajerimizin sesi kulaklarıma ulaştığında, seri adımlarla odanın ortasına doğru ilerledim. Kısa süre içinde tüm takım biraraya geldiğimizde, hepimiz menajere baktık ve konuşmasını bekledik.

"Pekâlâ, oturma sıranız şöyle olacak; Jaemin kaptan olduğun için sen ortadaki sandalyelerden birine geçeceksin. Sağ tarafına sırayla Baram ve Jisung, sol tarafına da yine sırayla Sanha, Chaewon ve Yuwon geçecek. Fazla gergin olmayın, yine maç atıyormuşsunuz gibi devam edin. Anlaşılmayan bir yer var mı?"

Menajerin bize meraklı gözlerle bakmasıyla Jaemin başı çekmiş ve hepimiz adına cevap vermişti.

"Yok efendim, hepimiz hazırız."

Hepimiz Jaemin'i onaylar şekilde baş salladığımzda Menajer Nam bize bir tebessüm sunmuş ve Jaemin'in omzununu pat patlamıştı.

"İyi bir iş çıkaracağınıza inanıyorum çocuklar.."

"Kayıt için her şey hazır!"

Menajer Nam'ın sözünün hemen üzerine gelen son çağrı ile hepimiz birbirimize bakmış ve hafiften gerilmiştik.

"Hadi çocuklar, gösterin marifetinizi! Dünya sizi tanısın!"

Menajer Nam'ın cesaret konuşması işe yaramış olacak ki hepimiz dikleşmiş ve birbirimize bakmıştık gülümseyerek.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Apr 20 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Ikigai | Hwang Hyunjin Where stories live. Discover now