Bana yaptıkların, yaşattıkların o kadar ağır şeylerdi ki; sustum, hatta sesimi dahi çıkarmayacağım konumlara sürüklendim ama artık bitti. Senin tanıdığın Derin toz oldu, tarih oldu. Herhangi bir şey yaparsan sana eski Derin'i göstermekten çekinmem...
Eda bir açıklama bekliyordu ve göz temasımızı bozmamaya yemin etmiş gibiydi.
Omuzlarım düştü ve yatağıma oturdum.
"Karan verdi. Aklı kalmasın diye."
"Bir silahla mı akıl sağlığını koruyacak? Şimdi de eşkıya mı oldunuz başımıza?" o kadar haklıydı ki ne diyeceğimi bilmiyordum.
"Ya koruma dikecekti başıma ya da İstanbul'a götürecekti. Bana karışmayacağı tek seçenek buydu."
Eda sözlerimden sonra biraz yumuşasa da içi rahat değildi. Benimde değildi.
"Bu şeyler bela mıknatısı gibi Derin. Bunu en iyi sen biliyorsun."
"Biliyorum." Gözlerine bakamıyordum ve niye utandığımı da anlamıyordum. Belki ona söylemediğimden belki de böyle bir riske girdiğimden.
Eda derin bir soluk verdi.
"Kaldır kafanı! Kızgın olduğum kişi sen değilsin." Bakışlarımı yüzüne çevirdim. Karan'a güzel bir fırça çekecekti anlaşılan.
"Bunu odada nasıl bırakırsın? Görevli girse ve bir şekilde bulsa o zaman ne olacak?" haklıydı. Birde bununla uğraşacaktık. Her ne kadar ruhsatlıda olsa turnuvadan bile atılabilirdim. Hiçbir şey söylemedim.
"Bunu çantamda taşıyacağım ve biz masadan aynı anda kalkmayacağız. Tamam?" sözlerine karşılık başımı hızla salladım.
Ayağa kalktı ve silahı çantasına yerleştirdi. Arkadaşımın benim için riske girmesi iyi bir şey değildi fakat bunun onu koruduğunu daha sonrasında anlayacaktım. Gülen yüzüyle bana döndü.
"Şimdi gecenin mükemmel iki kadını olma zamanı."
Üzerime yürümeye başladığında korkup geri kaçmayı denedim ama buna engel olup odadaki aynasız masanın karşısına beni oturttu. Ne yapacağını göremeyecek olmak ona engel olma ihtimalimi azaltıyor, beni başka bir insana dönüştürme ihtimalini arttırıyordu. Az önce yatağıma bıraktığım makyaj malzemelerini ve kendi makyaj malzemelerini alarak yanıma geldi.
"Çok abartma." Kaşlarını anında çattı.
"Ne zaman abarttığımı gördün?" Ne? Ciddi miydi?
"Her zaman." Eda gözlerini şiddetle devirdikten sonra. Makyaj çantasını karıştırmaya başladı ve ardından yüzüme bir şeyler sürmesi gecikmedi.
**
Aynanın karşısında kendime bakarken nasıl bu kadar güzel olduğumu sorguluyordum. Egoistçe algılamayın, sadece kendime bir dış göz olarak bakıyordum.
Ups! Gambar ini tidak mengikuti Pedoman Konten kami. Untuk melanjutkan publikasi, hapuslah gambar ini atau unggah gambar lain.
Kırmızı ceketim vücuduma tam otururken süet sivri burun topuklu çizmelerimle inanılmaz olmuştu. Eda mavi tonundaki gözlerime siyah, puslu bir makyaj yapmış ve onları ön plana çıkarmıştı.
