29. sessizliğe gömülmek

1K 48 37
                                    

Merhabaa!!!

Neredeyse 2 bölümdür Eren'in ağzından okuyoruz ve benim çok hoşuma gitti.. Damlayı çok özledim bu yüzden devamı Damla'nın ağzından devam ettireceğim.

İyi okumalar!

Medya; Kuzey & Zeynep

******

-Damla kaya'dan-


Vurulmadan önce..

Eren Nazlıyı vereceğini söylemişti. Bu düşünce canımı yakıyordu. Nasıl olurdu da böyle birşey yapabilirdi? Beni bu kadar çok mu istiyordu? Sırf benim için bir insandan vazgeçmişti. Bu kadar seviyorsa neden aldatmıştı? Benim bilmediğim birşey mi vardı?

Önümde iki yılanın olduğu bir kafes duruyordu. Yılanlar sürekli bana doğru tıslıyorlardı. Yılanlardan çok korkardım fakat Nazlıyı vermesini istemiyordum. Nazlıya çok şey yapardı yoksa.

Ekran kapandığında hıçkırıklarım arttı. Daha fazla haykırıyordum. Rasim bana bakarak gülüyordu. Defalarca ona silah doğrultmuştum ancak onu vuramazdım. Hayır, korktuğumdan değildi. Eren'in intikamını ben alamazdım. Onun babasını kendi ellerimle öldüremezdim.

"Gördün mü? Seni çok seviyormuş! Ne kadar tatlı değil mi!" Diyerek gülmeye devam etti. Gözlerimi kısarak Rasim'e gözlerimi diktim. Ağlamayı bırakarak öfkeyle ona baktım. Önümde eğilip daha çok güldü. Gözlerimi sıkıca kapattım ve ayağımı kaldırıp yüzünün tam ortasına tekme attım. Geri geri kafesin üzerine düştü. Yılanlardan biri kafesin küçük aralığından kolunu ısırmaya çalıştı ancak rasim son anda ayağa kalktı.

"Siktir git resim!" Diye bağırdım.

Yaklaşıp ellerini boynuma doladı. Beni boğmaya başladığında ben sadece gülüyordum. "resim sinirlendi demek. Çok korktum!" Tekrar bir kahkaha patlattığımda daha çok boynumu sıkmaya başladı. Boynuma ellemesine daha fazla izin vermedim ve kafamı burnuna vurdum. Ellerini küfrederek çekti. "Allah'ım sabır ver!"

"Boşuna sabır dileme resim. Allah senin gibi köpeklerin duasını kabul etmez!" Dedim gülerek.

"Bana teşekkür etmelisin resim.."

"Nedenmiş o?"

"Çünkü isteseydim çoktan elinden kaçardım. O kadar gerizekalısın ki, beni çok hafife alıyorsun. Bütün adamlarını ön kapıya yığmışsın. Bu katta ve diğer katlarda bir tane bile adamın yok. Ayrıca şuan bağladığını sandığın ellerimi çıkarıp yerdeki silahı alarak seni vurabilirim. Silahlarda susturucu olduğu için adamların fark etmeyeceklerdir bile. Sonrada arka kapıdan çıkarak kaçabilirim ama bunu yapmıyorum."

Şaşkınlıkla ağzı açık kaldı. Söylediklerimle Onu afallamıştım. Büyük bir kahkaha atıp yüzüne baktım.

"Sen, nasıl?" Diyebildi zorlukla.

Etrafımda dönüp arkamda bağladığını sandığı ellerime baktı. Açık olduğunu görünce yutkundu.

"Peki neden kaçmıyorsun?" Diye sordu meraklı bir ifadeyle. Söylediklerinden sonra gülmeyi bırakarak yere baktım.

"Çünkü artık çabalamak için sebebim yok." Dedim tebessüm ederek. Rasim bir süre yüzüme baktı ve sonra sustu.

Birden telefonu çaldı ve Rasim gözlerime bakarak telefonu açtı. Karşısındakini bir kaç dakika dinledi ve telefonu sertçe kapattı. "Şimdi sana teşekkür zamanı" dedi öfkeli bir alayla. Kaşlarımı anlamayarak kaldırdım. "Seninki seni seçmemiş. Bizi kandırmış aklı sıra" dedi.

DamerWhere stories live. Discover now