6

188 21 25
                                    

"Miniciksin."













"Huh? " deyip kalmıştım. Bana söylediği sözlerle duraksamıştım. Benim aksime o, kendinden emindi. Kahkaha patlatmıştı bile.

"Utanınca çileği andırıyorsun. Çok tatlısın" utançla kafamı öne doğru eydim. Tanrım utanıyorum.

"Tanrım, çok tatlısın. " yanaklarımı sıkmaya başladığında. Bunun bir rüya olmamasını diledim.

Aniden duraksamasıyla irkildim. Neler oluyor şuan tam olarak? Anlam veremiyordum.

Beni seviyor muydu? Beni istiyormuydu? Yoksa tam tersi miydi? Benden nefret mi ediyordu?

Keşke Hyunjin, bana kendini açsan. Şuanda bana çok yardımcı olurdun.

"Kusura bakma çilli şey. Rahatsız olduysan, üzgünüm. " ensesini kaşımaya başlanmıştı bile.

"Sorun yok Hyunjin. Sadece biraz şaşırdım. Rahatsız olmadım. " bana gülümsemişti.

"Hadi yaaa! Ders çalışalımm~! " bu isyanına güldüm. Cidden, bir kedi bir aslan oluyordu.

"Tamamdır. Gel hadi." ben ayaklanınca oda ayaklandı. İlk önce tabakları kaldırmasına yardım ettim. Sonrasında makineye koymak için hamle yaptım.

"Hop! Dur çilli şey. Bunları Mina noona halleder. " öylece ona baktım.

Masanın başına oturmuştu bile, içim rahat etmesede bulaşıkları boş vermiştim.

Masada oturan Hyunjin'e baktım. Kedi modu açıktı sanırım. Aşırı sevimli duruyordu.

Derse başlamızın bir saattinin ardından, yağmur daha da hızlu yapmaya başlamıştı.

"Tanrım, sanırım bu akşam eve gidemeyeceğim. "

"Kesinlikle öyle görünüyor. Çilli şey benim evimde kalacak! " tarzında şeyler söylerken, zıplıyordu.

"Hadi çilli şey! Kalk! Ben çooook sıkıldımm! " bunun ardından da televizyondan şarkı açmıştı.

Şarkıyı söylemeye başlarken, benide kaldırmak için hamle yapmıştı.

"ÇİLLİ ŞEY SENİN BELİN YOK MU? HA BULDUM. " deyip beni belimden tutarak kaldırmıştı.

Amına koyayım, belimi nasıl bulamadı. Belim o kadar da ince değildi.
"WHAT IS LOVE,
OH BABY DONT HURT ME
DONT HURT ME, NO MORE! "

Şarkı seçimi ile enerjisine baktım. Sesi oldukça güzeldi.

"ÇİLLİ ŞEY! SIRA SENDE! "

Tanrım... Boktan sesimle rezil olacaktım.

"WHOA, WHOA, OH
WHOA, WHOA, OH" sözünü söyledikten sonra bana baktı.

Tanrım söyleyeceğim...

"WHAT IS LOVE?
WHAT IS LOVE?
WHAT IS LOVE?
OH BABY, DONT HURT ME
DON'T HURT ME
NO MORE~"  o şarırken,

"DON'T HURT ME, DON'T HURT ME" kısmını söylemeyi de unutmamıştı. Sıra bana gelince, sanki gözleri ışıldarcasına bana baktı.

"Can you teach math?"| HyunlixWhere stories live. Discover now