"Can you teach math?"| Hyunlix

30

oy ve yorum gormek istiyorumm
iyi okumalar...

☆☆☆☆☆☆

"Bırakma beni."
•

•

•

Minho hyungun hemen arkasından ilerlemeye başladım. Çok kalabalıktı. Minho hyung beni kaybetmemek için elimi sıkıca tuttmuştu.

Bugün, Hyunjin'in maçı vardı. Uzun bir zamandan sonra tekrardan Hyunjin'i izleyecektim. Bu hissi çok ama çok özlemiştim. Ön sıralardan koltuklara oturduk.

Heycandan elim ayağım titriyordu. Minho hyung bunu fark etmiş olacaktı ki bana gülümsedi. Yükselen alkışlarla içeri giren takıma baktım. 

Bu karşı takımdı. Kendilerini havalı zanneden takım. Ben takıma sinirli bir şekilde, bakarken takımın bir oyuncusu beni gösterip gülümsemeye başladı. Ne olduğunu anlamasam da tepki vermeden göz devirdim.

Alkışlar alçalıp, tavan yapmıştı. İçeri giren ponpon kızlarla müzik sesi duyuldu. Hemen arkasından çıkan çığlık sesleri. Ve sevgilim.

Hafif tempolu bir koşuyla içeri girdi. Gözlerinin beni aradığını gördüm. Elim, kaldırıp beni görmesinini sağladım.

Hyunjin, dilini dudaklarında gezdirip bana bir öpücük attı. Bende buna hem güldüm, hemde karşılığında bir öpücük attım.

Kısa süre sonrasında, mac başlamıştı. Gözüm sadece Hyunjin'indeydi. Terlemeye başlamıştı.

Aşırı seksi gözüküyordu. Stadyuma göz attım. Bütün kızlar, Hyunjin'e hayrandı.
Hayran oldukları şey, benim desene.

Sinsice gülümsedim.
Maçın on dördüncü dakikasında ara verilmişti. Hyunjin de bunu bilerek, yanıma gelmişti.

Bacaklarımın, arasından belime sarıldı. Terlediği için pek sarılmak istemese de, onu zorlamıştım.

"Çok iyi gidiyorsun jinnie! Bayıldım." heycanla ellerimi çırptım.

"Öyle mi dersin çilli?" kafamı olumlu anlamda salladım. Sevimli bir gülümseme sunmuştu bana.

"Karşı takımdaki bir çocuk bana bakıp duruyor Hyunjin."
"Hangisi?" sinirlendiğini hemen anlamıştım.

"Şu uzun saçlı 13 numara." Hyunjin, arkasını dönüp çocuğa uzun uzun baktı.

"Hallederim sevgilim. Sen keyfine bak tamam mı?"
"Hımhım." dudaklarına minik bir öpücük kondurup yanımdan ayrılmasına izin verdim.

Yan tarafımda duran kızlara baktığım da yüzlerindeki kıskançlık ve sorgulama vardı. Onları sallamadan önüme dönüp sevgilimi izlemeye devam ettim.

Minho hyungun elinde mısırlarla geldiğini görünce ona gülümsedim.
"Teşekkür ederim Hyung!" bana gülümsedi. O yanımdaki yerini alırken maçın diğer yarısı başlamıştı. 

"E nasıl gidiyor?Sence kim alır?" 

"Tabiki de sevgilim alacak." benim emin konuşmam Minho hyungun komiğine gitmişti. Gülüp, saçımı karıştırdı. Ben önüme dönüp izlemeye devam ettim. 

Heycanlı bir maçın sonuna gelmiştik. Heycandan ellerim titriyordu. Gerçekten de harikaydı. Son yarı finalde kazanmıştık. Hyunjin'in yüzündeki mutluluğu izlemek çok hoşuma gitmişti. Çok ama çok yorulmuştu. Bir ödülü hak etmişti.

"HEY HYUNJIN!" Minho hyung Hyunjin'e bağırmıştı. Hyunjin bize dönüp koşmaya başlamıştı. Hyunjin yanımıza gelince ona sıkıca sarıldım.