34

112 13 3
                                    

hem sirin hemde garip bir bolum oldu...
umarim ssversiniz,
oy ve yorumlarinizi bdkliyorum
iyi okumalarrr

☆☆☆

|Lee Felix'ten|

Hyunjin ile yaptığım garip konuşmadan sonra, gözleri dolmuştu. Kendini kafasınıgöğüsüme yaslamıştı. Göğüsümde hissettiğim ıslaklar gözümü doldurmuştu. 

Gece üçe kadar uyuyamamıştım. Hyunjin, göğüsümde uyuya kalmıştı. Tüm akşam ara ara göğüsüme yaş dökmüştü. Her döktüğü yaş canımı daha da acıtmıştı. Uyandığını hissettiğim de, gülümsedim. Hafiften kızarmış, gözlerine baktım.

"Günaydın bebeğim." ona söylediğimle bana baktı. Gözlerindeki, duyguyu okuyamıyordum. "Günaydın." soğuk sesiyle kalbimdeki ağrının artışını hissettim. Kafasını tekrardan göğüsüme yatırdı. Modunun düşük olduğunu anlayınca ağzımı açmadım.

"Hyunjin."

"Efendim." hala daha soğuktu sesi. "Yemek hazırlayalım acıktım." acıktığımı duyunca yorgun şekilde vücudu zorla kaldırdı. Yorgun bebeksi yüzüne baktım. "Auch! Belim." duyduğu sözlerle yanıma eğildi.

"Özür dilerim. Üzgünüm, yorgunluğuma, düştüm. Belini tamamen unuttum." gözleri hemen dolmuştu. "Bebeğim."

"Özür dilerim." 

"Bebeğim." nefesi hızlanıyordu. "Özür dilerim."

"Bebeğim. Sus." sert çıkışıma karşı gözlerini dikti. "Sus. Senin suçun değil. Hadi kalk yemek yapalım." 

Eğildiği yerden kalkıp,benimde kalkmama yardımcı olduktan sonra yavaş yavaş mutfağa ilerledik. "Ne yapalım bebeğim? Koca bebeğimin canı ne istiyor?"

Evin mutfağı oldukça büyüktü. Gri ve beyaz tonlarında tasarlanmıştı.

"Yachaejeon." 

"Pekala, yumurta ve diğer malzemeleri verir misin?" kafasını salladı. Kedi gibi yürdü. Eşyaları bulmasını beklerken, elimi belime koydum. "Getirdim."

Her şeyi dün biz yatırken, yerleştirmişlerdi. Eşyaların yerini bulmak zordu. Ben eğilip tavayı aldıktan sonra, ocağa döndüm. Yumurtayı başka bir kaba kırdıktan sonra, doğradığım malzemeleri içine atıp karıştırdım.

Pişmesi beklerken, belimde hissettiğim kollarla boynumu arkamdaki bedene yasladım. Kolları, karnımın hemen üstündeydi. "Neyin var bebeğim?" ona yöneltiyim soruyla kafasını boynuma gömdü. "Dünde iyi değildin. Neden ağladın?"

"Seni kötü mü etkiliyorum?" sorduğu soruyla zorla yutkunmadım. Tavadaki yeömeği tabağa aktarırken konuştum. "Hayır. Bu nereden çıktı?"karnımın üzerindeki elleri çekip, belime koydu ellerini. Parmaklarıyla, yumuşak dokunuşlarla, masaj yapmaya başladı

"Burası mı?"

"Evet. Ah." yemek yapmaya devam ederken, o da masaj yapmıştı.

Zor olsada yapamayı başarmıştık. Hyunjin, kedi gibi davranıyordu. Tüm gün bana seni seviyorum demişti. Artık üzülmeye başlamıştım. Bir sorunu vardı ve bana anlatmıyordu. Bu beni üzüyordu.

Koltuğun başına oturup, film izliyorduk. Derin nefesler alıp veriyordu. "Hyunjin. Sorun ne?" kafasını karnımdan kaldırdı. "Felix."

"Efendim bebeğim?" sesimi söylediği anda yumuşuyordum. "Seni kötü mü etkiliyorum?" yüzüne uzun uzun baktım. Yüzünü ellerimin arasına aldım. "Sen beni kötü etkilemiyorsun. Beni bir çukurdan çıkardın resmen. Nasıl kötü etkileyebilirsin? " gözlerini, gözlerimden kaçırdı.

"Can you teach math?"| HyunlixWhere stories live. Discover now