21

169 17 2
                                    

oy ve yorumlar cok dusmus
yorum?
iyi okumlarr

☆☆☆☆☆☆☆

"Şimdi siktim belanızı."






|Lee Felix'ten|

Alış veriş merkezindeki, mecramız devam ediyordu. Bakım ürünlerini aldıktan sonra, biraz gezmiştik. Yorulup, bir bankta oturmaya başlamıştık. Hyunjin, kolundaki saatte baktı.

"Yes, daha iki saatimiz var. İstersen, kıyafet alalım. Beraber uyumlu giymek için." söylediklerini, dikkatle dinledim.

"Hyunjin, açıkcası kendimi borçlu hissediyorum. Çünkü, bana aldığımız şeylerin hepsini sen ödüyorsun. Sana yük oluyormuş gibi hissediyorum." ellerimi tuttu.

"Minik meleğim..." kahküllerimi düzeltti. "Bana asla yük olmaz, olamazsın. Sen benim sevgilimsin. Senin için herşeyi yaparım.

Zaten, zamanı gelince senden çok büyük bir şey isteceğim." gerçekten, sürekli bunu tekrarlıyordu. 

"Ama, aldığın şeyler çok pahalı. Ben sana bir hediye almak istesem. Senin aldığın hediyeler kadar pahalı, gösterişli olmayacak." gözlerim dolmuştu bile. Ağlamamak için, bakışlarımı ellerime indirdim.

"Bebeğim, senin alacağın,vereceğin hiç bir hediyenin parası, lüksü umrumda bile olmaz. Bana çoktan çok güzel bir hediye verdin." kafamı ellerimden kaldırdım.

"Ne nasıl?" dudaklarında olan, küçük tebessüme baktım.

"Benim olarak,bana en güzel hediyeyi verdin." beni kollarının arasına aldı.
"Benim olduğun için, teşekkür ederim." saçlarıma bir kaç adet öpücük kondurdu.

"Hadi bebeğim, şu kıyafetleri alalım." ayağa kalkmasıyla, bende ayağa kalktım. Kos kocaman alış veriş merkezinde herkes bize bakıyordu.

Yürürken, Hyunjin konuşmaya başladı.
"Bence, bizimkilere sevgili olduğumuzu söylememiz gerek." aslında haklıydı.

"Evet Jinnie. Ama aileme söylemek pek iyi bir fikir olmaz. Evet, senin ailen birşey demez fakat benim ailem der. Bunu biliyorsun."

"Kesinlikle meleğim. Ailen homifobik, sana daha da baskı yapmalarını istemiyorum." acı bir gülümseme sundum.

"Baskı mı? Beni geri Busan'a getirmezlerse iyidir. Ayrıca, Busan'a gidince telefonumu da alırlar. Numarayı değiştirirler ve bir daha sosyal medya kullanmama izin vermezler. Resmen ateşle oynuyorum." mağzaya girmiştik. Kıyafetlere bakmaya başlarken, Hyunjin bana cevap verdi.

"Tanrım, neden böyleler ki. Anlayamıyorum onları, hadi okul neyse de. Yönelimine kadar karışmaları çok saçma." cevap vermek yerine, etrafı izlemeye başladım.

Bir kaç tane gay çift vardı. Yanımıza gelen çalışana baktık. "Merhaba beyler, ne isterseniz. Yardımcı olayım?"

"Ah şey, biz çift yani uyumlu bir takım istiyoruz. Bize yardımcı olabilir misiniz?" utangaç  bir şekilde sormuştum. Çalışan ikimize baktı.

"Can you teach math?"| HyunlixWhere stories live. Discover now