"Can you teach math?"| Hyunlix

8

"SADECE İHTİYACINIZ OLDUĞU ZAMAN ONA İYİ Mİ DAVRANACAKSINIZ."
•

•

•

Whatsapp

Hyunjin-Çilli şey konuşması

Hyunjin
İki gündür benimle konuşmuyorsun
Ne oldu?

Çilli şey
Hiç bir şey olmadı

Hyunjin
O zaman neden benimle konuşmuyorsun?

Çilli şey
Uygun zaman bulamıyorum

Hyunjin
Öyle mi
O zaman bu gün yer değiştirip yanına oturuyorum
-Görüldü 07.00-

|Lee Felix'ten|

Tanrım, Hyunjin'le öpüşmüştük. O günden beridir. Konuşamıyorum.

Tamam kabul ediyorum. Karşılık veren bendim. Ama o fazla ileriye gitmek istiyordu.

Öpüştükten sonra, hiç birşey olmamış gibi davranıyorduk.

Beni kullanıyor muydu? Beni mi istiyordu?
Bu tarz sorular vardı aklımda.

"Aish, siktir et. " çantamı topladım. Her zaman ki gibi sabah sat dört civarı uyanıp, ders çalışmıştım.

Aynanın karşısına geçip, yüzüme kapatıcı sürdüm. Saçlarımı düzeltip yoluma koyuldum.

"Hey! Felix! " arkamı dönünce Seungmin ve Jeongin'i görmüştüm.

Suho ve Hyunjin'den sonra ki ilk üçlü grubum oldular. Onlara çok şey borçluydum.

"Selam Minnie! Selam İnnie! " deyip onlara sarıldım. "Hadi gidelim okula geç kalıyoruz! " Jeongin bunu söyledikten hemen sonra koşmaya başladı.

Seungmin'le birbirimize baktık. Ardından da koşmaya başladık.

Sokak bizim koşma seslerimizle doluyordu. Jeongin, ters köşe yapıp, uzun duvarın üzerinden atladı.

Seungmin, beni geçip Jeongin'e yaklaşmaya başladı.

Seungmin atladı. Bende atladım. Tek kalkmak istemiyordum. Okul bahçesini görene kadar koştuk.

Bahçede soluklanırken gülüyorduk. "Yirmi dakikalık yolu beş dakika da geldik beyler!" sözünün ardından Seungmin ellerini kaldırdı.

Bizde beşlik çaktık. Gülmemi durduran şey, Hyunjin'in kızgın gözlerle bizi izlemesi olmuştu. Zorla yutkundum.

Onu umursamadan, Jeongin'i sınıfına götürmeyi teklif ettim. O bizden bir yaş küçüktü.

"Felix! Ne bu acelen." Jeongin'i sallamadan, onu çekiştirmeğe devam ettim.

"Aish! Deli adam! " bağırması üzerine, onu öneme çektim. Sınıfına fırlatır gibi yaptım.

"Akıllı dur, dersini dinle, notlarını güzel tut, fazla konuşma, teneffüste beni bul!" saçlarını karıştırdım.

O bana anlamaz bakışlar atarken. Seungmin'i tuttum. "Hadi Seungmin! Bbay Jeongin! Seni seviyoruz! "