🌠on iki

2.1K 173 49
                                    

Beğeni ve yorumlarınızı bekliyorum, uzun zaman sonra içime tam anlamıyla sinen bir kurgu paylaşıyorum... Destek olduğunuz için teşekkür ederim 🩷

CORALINE YOK OLMAK İSTİYOR

Bazen zaman algımı kaybediyordum. Saniyelik bir an, sanki yıllar geçmiş gibi hissettiriyordu; upuzun bir zaman dilimi de daha dün yaşanmış gibi aklımdaydı.

Ama daha önce, iki farklı şeyi aynı anda yaşamışlığım olmamıştı. Hem yaşananlar daha dün gibi aklımdaydı hem de birkaç saniyedir elimi tutan Utku, saatlerdir elimi tutuyormuş gibi hissediyordum.

Elimi ateşe değmiş gibi çekerek önce uzun süre baktım, sonra üzerime sildim kirlenmiş gibi. Bir daha sildim, bir daha sildim, bir daha sildim...

Ayağa kalktığımda yüzüne bile bakmıyordum Utku'nun, bakmak istemiyordum. Evim gibi güvenli değildi bu kalabalık da, dünya benim için güvenli değildi. Tek isteğim bir an önce sınıfa çıkmaktı. Birkaç adım atmıştım ki önüme geçen bedene toslayarak sendeledim, zaten ne yaptığımı bilmiyor bir hâldeyken kolumdan da tuttuğunda gözlerim doldu. Önce elim, sonra bedenime çarpan bedeni, şimdi de kolum... Neden dokunuyordu bana?

"Dikkat et," diyerek elini çekti. "Düşecektin."

"Bana dokunmayın, istemiyorum."

"Sana deneme olduğunu söylemiştim, bunu duymadın mı?"

"Deneme diyerek birine izinsiz dokunup bunu normalleştiremezsiniz."

"Sadece bir tahminim vardı, gerçek mi diye denemek istedim."

"Ne tahmini?"

"Sanırım kötü bir olay yaşadın," diyerek rahatsız olduğumu anlayıp bir adım geri çekildi. "Sana zarar vermeyeceğim, nasıl inanırsın bilmiyorum ama yapmayacağım."

"Yaşamadım," diyerek yanından geçmeye çalıştığımda izin verdi ama yanımdan yürümeye başladı bu sefer. Ne kadar inatçı bir çocuktu... "Ama gelmeyin artık."

"Hâlâ nasıl sizli bizli konuşuyorsun, şaşkınım doğrusu."

"Ne bekliyorsunuz?"

"Küfür etmeni," diyerek güldü. "Çok sabırlısın."

"Yürümesenize yanımda."

"Aynı sınıftayız."

"Yani?"

"Ben de sınıfa çıkıyorum," dediğinde yerimde durdum gergin bir şekilde. Amacını biliyordum, amacı yarış hâline giren millete ilk onunla konuştuğumu ispatlamaktı. "Neden durdun?"

"Tanımadığım biriyle yürümek istemiyorum."

"Ama... Nasıl tanımıyorsun beni?"

"Biriyle aynı sınıfta olmam onu tanıdığım anlamına gelmez."

"Az önce o masada tanıştık demiştin, şimdi tanımıyorum diyorsun..."

"Peşimden gelmeyin artık," dediğimde önüme geçerek durdurdu. Bana dokunmamıştı, ikinci kere bedenine çarpmamak için ben durmuştum. "Önüme de geçmeyin."

"Seni bugün rahat bırakacağım," dediğinde rahat bir nefes verdim. "Ama bir şartla."

"Ne şartı?"

"İlk yazdığım numaranın engelini kaldırıp beni kaydedeceksin."

"Bunu yapmak istemiyorum."

"O hâlde, okulda olduğun her saniye yanında olacağım."

"Ama ned-..."

"İtiraz etme, seni yemeyeceğim. Ne yaşadın bilmiyorum, anlatmak istemezsen de zorlamam. Sadece... Ne diyebilirim? Yani... Zarar vermeyeceğim, dokunmayacağım. Konuşalım, lütfen."

"Neden bu kadar çok konuşmak istiyorsunuz?"

"Senden hoşlandığımı söylemiştim," dediğinde yüzümün kızardığını hissederek gözlerimi kaçırdım. "Ciddiydim, hâlâ ciddiyim."

"Ama ben sizden hoşlanmıyorum," dediğimde yüzüme ifadesiz bir şekilde bakıyordu. Her ne kadar duygularını umursamasam da "Boşuna da umut vermek istemiyorum." diye ekledim. Belki anlayıp giderdi...

"Bırak orasını da ben düşüneyim, kendim kaşınıyorum peşinden koşarak."

"Üzülmenizi istemem."

Aslında keyfi bilirdi...

"Dediğim gibi, o kısım beni ilgilendirir."

"Benim de bir şartım var," dedim ellerimle oynarken. Yüzüne bakmak istemiyordum. "Kabul ederseniz engelinizi açarım."

"Kabul."

"Ama daha söylemedim."

"Ne dersen kabul."

"Sadece telefondan konuşabiliriz, karşıma çıkmanızı istemiyorum. Okul bitene kadar."

"Nasıl yani?"

"Kabul dediniz," diyerek yanından geçtim. "Ne dersem."

Arkamdan bir şeyler homurdandığını duymuştum ama dönüp cevap görmemiştim. Mayısa kadar bana dokunmasın yeterdi, yazacağı şeyler çok da önemli değildi.

2023 kurban bayramı birinci günü, evde yalnızken;

Coraline Yok Olmak İstiyorWhere stories live. Discover now