🌠yirmi yedi

1.7K 186 456
                                    

Merhaba arkadaşlar, lütfen burayı okuduktan sonra bölüme başlayın... Ben bu kitabı yazarken gerçekten dünyadan uzaklaşıyormuş gibi hissediyorum, sıkıntılı bir dönemde benim arkadaşım olmuş gibi sanki. O yüzden bölümleri hemen sizlerle paylaşmak, bir sürü bölüm atmak istiyorum. Normalde günde iki bölüm sınırım vardır ama bu kitapta sınır koymak istemiyorum.

Yine de sizin yorumlarınızı da çok seviyorum ve üst üste bölümler atınca ilk bölümler hiçbir zaman okunmuyor. Yani okunuyor da beğenilip yorum yapılmıyor... O yüzden anlaşmaya varalım istiyorum, iki bölüm sınırını kaldırıyorum ve siz beğenip yorum yaptıkça bölüm atmak istiyorum çünkü dediğim gibi hem kurguyu çok seviyorum hem de değerli yorumlarınızı...

Umarım anlaşılabilmişimdir, bu arada multi Lâl'in dinlediği şarkı. Keyifli okumalar diliyorum 🩷

CORALINE YOK OLMAK İSTİYOR

Niko neće džanum
Ni za živu glavu
Da mi leči ranu
Niko neće džanum
(Kimse istemez canım; benim için en iyisini, yaralarımı sarmayı. Kimse istemez canım)

Kulaklarımın üzerine taktığım kulaklıktan gelen sesi biraz daha yükselterek elimdeki kalemi sımsıkı tuttum. Bir tek kalemim vardı, bir de kendime oluşturduğum müzik listem. Alt kattan eniştem ve halamın sesi geliyordu ve bir ses, beni kusturmak üzereydi.

Sesi biraz daha açtım, biraz daha. Kulaklarımın patlayacağını hissettim, kalbim gibi.

Yıllardır doğru düzgün yemediğim için midem küçülmüştü ve şu an, halamın zorla yedirdiği bir tabak ıspanak ağzıma geri dolacak gibi hissediyordum. O adamın kirli elleriyle yaptığı yemeği yemiştim, zorla yemiştim. Her zaman olduğu gibi bir şeylere zorlanmıştım. Elimi ağzımın üzerine koyarak derin derin nefesler aldım. Son bir yıldır kendimi kusturmayı alışkanlık etmiştim ama artık, boğazım sızlıyordu. Dayanamıyordum acısına, yutkunmaya... Sürekli kustuğum için yemek borum tahriş olmuştu. Daha fazla kusmak istemiyordum ama bu alışkanlık, artık ben parmaklarımı boğazıma takmadan da devam edebiliyordu.

Ocak ayı bitecekti ve benim dört ayım kalacaktı. Zamanım daralıyordu ve ben, dört ay boyunca bu boğaz ağrısıyla baş edebilecek bir kızdım.

Her şeyle baş ettiğim gibi.

Dok tone veče, vraćam isti san
(Gece çökerken aynı rüyaya geri dönüyorum)

Kalemim, kağıdın üzerinde oynarken kulağımda çalan müzik bana hüzünlü bir hava veriyordu. Popüler kültürle aram yoktu, ne çıkarsa hemen almıyordum veya dinleyip izlemiyordum. Bu şarkı ise istisnaydı, ilk duyduğum andan beri beni içine çekiyordu.

Midem çalkalanıyorken kendimi yuvarlak bir topun içinde hissediyordum. Birisi topu atıyordu ve ben dönüyordum. Öyle hızlı bir döngünün içindeydim ki zihnim bulanıyordu.

Coraline Yok Olmak İstiyorحيث تعيش القصص. اكتشف الآن