3🍀

51 8 0
                                    









🌲🌲🌲

Holly şoka girmiş gibi karşısında bulunan yaratıklara bakmaya devam ediyordu. Böyle bir canlının olması mümkün bile değilken şimdi onlar ismini doğrulamak istiyordu. Genç kız birkaç gündür tuhaf olan olaylardan sonra doğrusu bu yaratıkların varlığını çok da sorgulamayı düşünmüyordu ama yine de içi tedirgindi. Şayet bir fırsatını bulsa buradan topuklamak için can atardı.

Önde olan yaratık sorusunu bir kez daha tekrarlayarak "Bayan Holly! Sizsiniz değil mi?" diye sorduğunda Holly panikle yaratığa baktı. Hayır bu bir rüya değildi. Biraz önce çimdiklediği bileği hala acıyordu ve tam olarak gerçekliğin ortasındaydı.

Genç kız aslında kendinden bir hayli küçük olan bu yaratıklardan korkacak kadar ödlek değildi. Küçükken erkeklerle yaptığı güreşler ve birlikte avladıkları onca kertenkeleden sonra kendini tam bir izci gibi hissediyordu. Ama itiraf etmeliydi ki yaptığı tüm kamp serüveni içinde böylesine garip yaratıklarla muhatap olmamıştı. Her şey daha normal olabilirdi belki ancak bir kararıp bir aydınlanan, gök gürültüleri ile şiddetini artıran hava ile kendini iyi hissedemiyordu bir türlü. Neredeyse yola çıktığına pişman olacaktı. Korku filmlerinden fırlama bir sahne içinde gibiydi. Kaçacak bir yeri yok ve nereye kaçarsa kaçsın sonunda yine onlara rastlamayacağı türde kötü bir hisle dolmuştu yüreği.

Holly bir adım geri atarak "Evet. Benim," dedi nihayet. Sesi titrek ve korku dolu çıkmıştı. Böylesine ürktüğünü belli etmeyi dilemezdi ama kendisine hakim olamıyordu.

Korkmuyordu belki ama tedbirli davranmaya çalışıyordu. Bir ara rüya görme ihtimalini yeniden düşünerek ikinci defa hafifçe çimdikledi kendini. Bu defasında da canı yanan genç kız daha fazla korkmaya başladı.

Önde olan yaratık hırıltıyı andıran bir ses ile "Harika!" dedi ve kalemini defterini cebine koyup yine o yuvarlak gözlüklerinin üstünden bakarak "Ben Seçim Bakanı Oscar Lee, bu da korumam Pedro," dedi arkasındaki yaratığı göstererek. Genç kız zaten epeyce ürkünç olan önündeki yaratığı dikkatle dinlerken korumaya ne ihtiyacı var diye düşünmeye başlamıştı. Gecenin karanlığında serap falan görüyor olmalıydı.

Seçim bakanı Oscar "Yeterince geç kaldık, bir an önce yola çıkmalıyız." diye hayıflandığında, Holly ne yapacağını şaşırmıştı. Endişe ile gözlerini büyüttü. Yola çıkmak derken neden bahsediyordu? Tek isteği büyükannesinin evine ulaşmaktı o kadar.

"Önden buyurun Bayan Holly."

Kendisini seçim bakanı olarak tanıtan Oscar isimli yaratık reverans yaparak genç kızı yürümeye davet ederken Holly endişe ile sordu.

"Ne-nereye?"

Holly'nin sesi titriyor, kendi titriyor üstelik kekeliyordu. Korkmamak için kendisini o kadar tutmasına rağmen bir ödlek gibi davranmaya devam ediyordu.

Yaşlı bakan gözlüğünü çıkardı ve sakin bir ses tonu ile "Elenor'un ormanına," dedi. Oscar Holly'e göre olabildiğine sakin ve şefkatli davranıyordu. Bir an için genç kız kendisine sarılıp ağlamak istedi ancak bu fikrinden hızla vazgeçti.

Holly yanlış duymuş olmalıydı. Gözlerini kırpıp yavaşça yutkundu ve kaçacak bir yer var mı diye baktı. Yağmur kuvvetli olsa da yol boştu ve pekala koşarak bu yaratıklardan uzaklaşabilirdi. Onun uzun bacaklarına nispeten kısa bacakları olan yaratıklar Holly kendilerinden çoktan uzaklaştığında ona yetişemezlerdi bile.

Genç kız çantasının kulbunu sıkıca tutarak hızlı bir hamle yaptı. Holly'den daha hızlı davranan Oscar ise baş ve orta parmağını şıklattı. Parmağını şıklatır şıklatmaz Holly'nin ayakları gitmez oldu. Tamamıyla kendisine itaatten vazgeçen bu iki ayakkabı, içinde olan ayakları ile birlikte Oscar nereye giderse oraya gitmeye odaklanmıştı. Nasıl oluyor da sabah giydiği o sıradan beyaz spor ayakkabıları adeta önde giden yaratıkları izlemeye başlamıştı aklı almıyordu Holly'nin? Ayaklar bedenini götürdüğünde Holly de artık kendini kontrol edemez oldu ve yürümeye başladı.

ELENOR'UN SİHİRLİ ORMANIUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum