Family °Seungho°✓

° 21. Bölüm °

Yorum sınırı: 50

  Evine girdiğinde derin bir nefes verdi Seungmin. Minho dediği gibi onu çıkarmayı başarmıştı. Jisung'tan duyduğuna göre annesi Minho'yu eğer şikayetini geri çekerse abisinin de Seungmin'den şikayetini çekeceğini söylediğini öğrenmişti. Hatta buna dair bir belge bile imzalamışlardı.

  İlk başta sinirlendi Seungmin. Fakat sonra abisinin bir daha karakola gittiğini öğrendi. Minho onu para karşılığında kovan şirketinden şikayetçi olmuştu. Şirket de otomatikman ona para verene yönelmiş ve onu geri içeri tıkmayı başarmıştı. Böylece Minho abisinden şikayetçi olmadan ondan kurtulmuştu.

  Tabi bunlar artık önemli değildi. Seungmin'in gönlünü alması gereken biri vardı ve ne yapması gerektiğini bilmiyordu.

  Saçlarını karıştırarak yatak odasına girdi ve eşyalarını bıraktı. En son buraya Minho girmişti. Dolayısıyla Minho kokuyordu her yer.  Derince içine çekti ve gülümsedi. Ne kadar aralarında mesafe olduğu için üzgün olsa da rahatlamış da hissediyordu. Büyük bir beladan kurtulmanın rahatlığıydı bu.

  Kıyafetlerini dolaba yerleştirip üstünü değiştirdikten sonra oturma odasına geçti ve camın yanındaki berjere oturdu. En son burada göz göze gelmişti Minho ile.

  Tüyleri ürperirken hafifçe titreyip kendine geldi. Tam bu sırada göz göze geldi vitrindeki fotoğrafla. İkisinin de daha birer ergen olduğu o fotoğrafta ne kadar da mutluydular öyle!

  "Söz vermede çok kötüyüm biliyorum ama yemin ederim seni bir daha böyle gülümseteceğim." Diye bir söz verdi fotoğrafa.

  Böylece Seungmin bitmek bilmeyecek serüvenine ilk adımını atmış oldu.

~👨‍👨‍👧‍👦~

  Elindeki çicekleri güzelce düzeltip boğazını temizledi. Yüzüne sahici bir gülmseme yerleştirirken omuzlarını dikleştirdi ve melodik bir şekilde kapıyı çaldı. Evde Minho dışında kimsenin olmadığını bildiğinden rahattı.

  Bir kaç saniye sonra kapı aralandığında heyecanla araladı dudaklarını. "Se-"

  Kapının anında yüzüne kapatılmasıyla gülümsemesinin düşmesi de bir oldu. Bu sefer kapıyı alacaklı bir şekilde çalarak  "Min!" Diye bağırdı. Ama Minho kapıyı açmamaya kararlıydı.

  Bir süre kapıya böyle vurmaya devam ederken sonunda pes ederek elini indirdi ve "Minho bari çiceği alsaydın!" Diye son bir kez söylendi. Elindeki beyaz papatyalardan oluşan saksılı buketi sıkıca tutuyordu. Çiçeklerin dalındayken güzel olduğunu bildiğinden buketini bilerek böyle almıştı.

  Bir kaç saniye sonra kapı hafifçe aralandı. İkili göz göze geldiğinde sanki dünya durmuş gibiydi. Seungmin diyeceklerini unuttu, Minho ise kapıyı neden açtığını. Bir süre öylece birbirlerine baktılar.

  İlk kendine gelen Minho oldu. Boğazını temizledi ve Seungmin'e yaklaşıp ona hiç dokunmadan çiçeği kucağına aldı. Seungmin olabilecekmiş gibi daha çok mest olmuştu.  Bir kez daha göz göze geldiklerinde bu sefer çabuk toparladı Minho. Çiçeği işaret edip "Çiçeğin hatrına." Diye mırıldandıktan sonra hızla kapıyı ittirmesi bir oldu.

  Girdiği pembe rüyadan uyandı Seungmin. Kapıyı tutmak için ilerleyip dudaklarını araladı. "Minho-"

  Bir kez daha yüzüne kapanan kapıyla derin bir nefes verdi ve çaresizce kollarını serbest bıraktı. "Harika." Diye söylendi bir yandan. Sanırım bugün o gün değildi.

~👨‍👨‍👧‍👦~

  Kış yaklaştığından havalar soğumaya ve soğuk rüzgarlar kendini göstermeye başlamıştı. Minho böyle soğuk havalara bayıldığından kimseye söylemeden yürüyüş yapmaya karar verdi. Üstüne kalın montunu giydi, beresini taktı ve atkısını boynuna sardıktan sonra artık hazırdı.