° 23. Bölüm °

886 99 67
                                    

Yorum sınırı : 55

  Sabaha karşı saat altıyı gösterirken duyduğu inlemelerle uyandı Seungmin. Minho şişkin karnını tutmuş kaşları çatık bir şekilde uykuyla uyanıklık arasında acıyla inliyordu.

  Yüzünü bir kez ovalayıp Minho'nun kabus gördüğünü düşünerek dürttü onu Seungmin. Minho birbirine yapışmış kirpiklerini yorgunca araladığında ise endişeyle "İyi misin?" Diye sordu.

  Karnına sıkıca tutunan Minho titrek bir nefes aldı. "Ağrı girdi." Diye mırıldanırken yerinde kıvranmamak için kendini zor tutuyordu.

  Endişesini bastırmak için derin bir nefes verdi Seungmin. Saçlarını bir el hareketiyle geriye atarken "Masaj yapmamı ister misin?" Diye sordu. Hamilelikle ilgili bir sürü araştırma yaptığından temel bir kaç şeyi biliyordu.

  Minho bir şey demeden başını salladığında üstlerindeki yorganı biraz araladı ve elini eşinin kasıklarına götürerek dikkatle masaj yapmaya başladı. Hissettiği parmaklar ile gevşemeye başlayan Minho kafasını geri yastığına yasladığında gülümseyerek yaptığı işe devam etti Seungmin. Bir süre sonra geri uykusuna geri dönen eşiyle yataktan dikkatlice kalktı. Ne kadar geri uyumuş olsa da az sonra eşinin de ayaklanacağını bildiğinden mutfağa girdi. Eğer yedi ayda değişmediyse ikili sürekli erken kalkıp güzel bir kahvaltı hazırlarlardı. Bu alışkanlığı da birlikte kazanmışlardı. Eskiden asla on birden önce uyanmazken şimdi yedide sanki alarm kurulmuş gibi uyanabiliyordu.

  Seungmin mutfakta cebelleşmeye başladıktan yarım saat sonra duyduğu seslerle uyandı Minho. İlk önce lavaboya uğrayıp yüzünü güzelce yıkadı. Her ne kadar ağrı çekse de uzun zaman sonra huzurlu bir uyku çekebilmeyi başarmıştı. Bu yüzden midir bilinmez yüzü her zamankinden daha güzel geliyordu gözüne.

  Aynada kendine bakıp gülümsediğini fark ettiğinde durdu ve kafasını iki yana sallayarak kendine geldikten sonra mutfağa yöneldi. Seungmin arkası dönük olduğundan onu görmemişti. "Günaydın." Dedi geldiğini belli etmek için.

  Hemen gülümseyerek bedenini ona çevirdi Seungmin. "Günaydın!" Dedi neşeli bir tonla. Eşiyle uyuduğu günün sabahına onunla birlikte uyanmak elbette onun da moralini büyük ölçüde etkilemişti.

Onun bu pozitif hali Minho'nun da gülümsemesini sağladı. Masadan bir sandalye çekerken "Ne yapıyorsun?" Diye sordu elindeki tavayı kast ederek. Masa büyük ölçüde hazır olduğundan merak etmişti ne yaptığını.

  Hemen kalçasını sallayarak aklında çalan şarkıyı dile getirdi Seungmin. "Eti krep eti krep yapıyorum eti alıp krebe sarıyorum eti krep eti krep yapıyorum eti kreeep!"

  Kafasını iki yana sallayarak güldü Minho. "Şapşal." Diye de mırıldandı bir yandan. Bu hareketleri onu sanki ilk evlendikleri günlere götürmüştü. Gelen o garip hisle gülümsemesi buruk bir hal aldı. Sanırım yaşananları o kadar da kolay unutamayacaktı.

  Son krebini de tabağa koyduktan sonra sofraya yöneldiğinde Minho'nun düşmüş moralini görüp derin bir iç çekti Seungmin. Elindeki tabağı masaya bıraktı ve kendisi de bir sandalyeye oturdu. Bir süre sessizce kahvaltı yaptılar. Seungmin arada Minho'ya kaçamak bakışlar atarken Minho dalgın dalgın krebini yiyordu. "Minho." Diye seslendi sonunda dayanamayarak. Sevdiğinin bakışları ona döndüğünde devam etti. "Biz barıştık mı?"

  Bunun cevabını tam olarak almadığından elbette soru işaretleri dönüyordu kafasında. Evet birlikte uyumuşlardı ama ne eskisi gibilerdi ne de bundan bir kaç gün önceki gibi. Aralarında garip bir gerginlik vardı.

  Omuzlarını silkti Minho. "Barıştık ki birlikte kahvaltı yapıyoruz." Dedi umursamazca. Ama aslında o da umursuyordu bu konuları. Eski haline dönmesi için epey bir zaman gerekecekti anlaşılan.

Family °Seungho°✓Where stories live. Discover now