° 24. Bölüm °

771 103 67
                                    

Yorum sınırı : 55

  Minho ile Seungmin dışarıda dolanırlarken Jisung'un aramasıyla onlara giden yola girdiler. Jisung'un söylediğine göre Minho evde yoktu fakat Seungmin zaten biliyordu bunu. Bu yüzden sürpriz yaparız diyerekten yanında olduğunu söylememişti.

  Yaklaşık yarım saatin sonunda eve vardıklarında zile bastılar ve beklemeye başladılar. İçeriden hafif bir gürültü geliyordu. İkili anlamlandıramayıp birbirine bakarken birden kapı açıldı ve yüzlerine doğru konfeti patladı. Minho refleksle Seungmin'in kolları arasına girerken Seungmin de hemen onu arkaya doğru çekmişti. O sırada "Tebrikler!" Diye bağırıyordu aile fertleri.

  Ani kalp çırpıntısı durduktan sonra evin içindekilere göz gezdirdi Seungmin. Konfetiyi patlatan Jisung'tu. Kapıyı da Hyunjin aralamıştı. Kendine geldiğinde dudaklarını araladı. "Abi siz... Gerizekalı mısınız!?"

  Heyecanlı olan ailenin bakışları düşerken "Niye öyle dedin ki şimdi?" Diye sordu Jisung alınarak. Hepsi onların birleştiğini öğrenince o kadar sevinmişlerdi ki hemen bir kutlama yapmaya koyulmuşlardı. Dolayısıyla almayı bekledikleri tepki kesinlikle bu değildi.

  Derin bir nefes verip korumaya aldığı Minho'dan ellerini çekti ve "Minho hamile ya, hani belki unutmuşsunuzdur." Dedi. Seungmin'in geri çekilmesi Minho'da farkındalık yaratırken hemen o da sarılmayı bıraktı ve üstünde kalan boşluk hissini boş verip ayakkabılarını çıkarmaya başladı.

  İçeri girdiğinde onu gören Chan "Minho!" Diye bağırarak ona koşmaya başladı. Aynı şekilde "Chan!" Diye bağırarak ona sarıldı Minho. Chan'ın minik elleri Minho'nun karnıyla buluştuğumda kıkırdadı Chan. "Bebişler!"

 Seungmin ise gülümseyerek onları izliyordu. Bu görüntüyü görmek için uzun bir yol kat etmişti. Yakında bu görüntünün aynısını kendi çocuklarıyla göreceği gerçeği ise onu deli gibi heyecanlandırıyordu.

  Yongbok babasının elini omzunda hissetmesiyle ona döndü fakat onun yerine Jeongin babası aralamıştı dudaklarını. "Sonunda sizi yan yana görebildik ya rahatça ölebilirim artık."

  Hemen kaşları çatıldı Seungmin'in. "Daha dur torun seveceksin." Dedi sonra yüzündeki alaylı gülümsemeyle. Ama Jeongin baba söylenmeye yemin etmiş gibiydi. "Senin yüzünden sevemeyeceğiz torun falan. Ömrümüzden ömür yedin yeminle."

  Gülümseyerek kafasını iki yana salladı Yongbok baba. Eliyle Seungmin'in omzunu sıkarken "Sen onu takma oğlum." Dedi. "Hepimiz mutluyuz ya sonunda, bundan öncesini takmıyoruz çok. Sen eşinin gönlünü almaya bak yeter."

  "Diyene bak! Bir aptal da sensin zaten. Bu çocuklar hep sana çekmiş."

  Jeongin babanın söylemleriyle "Bak mesela Jeongin babanın sevgi dili bu." Deyip oğlunun gülmesini sağladı Yongbok baba. Jeongin memnuniyetsiz bir ifadeyle damadının yanına, mutfağa gitti.

  İkili baba oğul gülüşürken Minho aklına gelen soruyla Chan'la ilgilenmeyi bırakıp aile fertlerine döndü. "Siz nasıl öğrendiniz barıştığımızı?"

  Omuzlarını silkip cevapladı onu Jisung. "Changbin, Seungmin'in gece geleceğini biliyormuş zaten. Seni evde bulamayınca bize onun geleceğini söyledi."

  Yeni barışan çiftin kaşları hemen çatılırken, dudaklarını büzerek "Azıcık panik yapsaydınız keşke ya! Ya başka biri alıp götürseydi beni?" Diye mızmızlandı Minho.

  Minho'dan aldığı tepkiyle aile fertlerinin her birinin yüzüne farkındalık ve dehşet düştü. O kadar leylaya dönmüşlerdi ki bu ihtimal hiç birinin aklına gelmemişti. Özellikle Minho daha yeni bir travmayı atlatmışken bunu göz ardı etmiş olmaları başlarından aşağı kaynar su dökülmüş hissi yarattı.

Family °Seungho°✓Where stories live. Discover now