1 🧡 AŞK SARHOŞU ADAM

37.5K 1.5K 393
                                    

Başlıyoruz hikayeye. Heyecanlıyım doğrusu. Başlama tarihimiz 06.10.2016 :)

Öyle bir niyetle başladım ki bu sevdaya bile bile yanmayı seçtim bu dünyada. Kavuşmak bu dünya yalan olsa da, ben sadık olup ahirete bile yüreğime eş seni seçtim.

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

(hayalime yakın olan Körfez mahallesi

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


(hayalime yakın olan Körfez mahallesi.)

Bir ıslık sesi ile ayak basılır Körfez'e. Duyduğunuz ıslık sesi bir insandan değil, ağaçlardan, eski evlerden, sokak kaldırımlarından gelir. Sizi ıslıkla karşılar, mahalleliye haber verirdi. Fark etmezdiniz elbette. Ama içiniz de yeşeren mutluluk, o ıslaktan geçerdi. Her evin penceresinde, bahçesinde olan taze çiçek kokuları sarardı dört bir yanınızı.

Koca bir tepenin üstüne kurulmuş birbirinin aynı evler yaşanmışlığın izlerini taşıyor, şahit oldukları ile kucaklıyordu içindeki insancıkları. Nice hayata eşlik etmiş, nice aşklara, sevdalara, göz yaşlarına ana baba olmuşlardı. Koca mahalle çok eskilere dayanan adının hakkını veriyordu. Körfez...

Körfez'in girişinden başlayıp tepelere doğru yürümeye başlıyorsunuz. Yaşlanmış şefkatli ihtiyar evlerin büyük ve geniş bahçeli duvarlarının önünden, oradaki yaşama tanıklık ederek, orda ki yaşamdan soluyarak, eğer gündüzse çocukların şen kahkahaları, sokak aralarında yükselen 'gooool' sesleri, kahvede amcaların, abilerin tavla oynarken ki neşeli sohbetlerini dinleyerek, gece ise yükseklerden gelen esintinin ıslığı ile taş sokaktan tırmanmaya başlıyorsunuz, gösterişten uzak, tepelere. Zirveye, kayalıklara ulaştığınız da; işte o zaman başlıyor Körfez'in ve ordaki yaşamın... Deli aşkın tutsaklığa dönecek olan hikayesi...

Bir kaç sokak önce en başta gördüğünüz beyaz iki katlı kahverengi pencereleri olan ev Devrim'in. Başını yastığına koymuş aldığı en derin soluklar bile yetmiyor ciğerlerine. Gözünde, gönlünde ay yüzlü sevdiceği. Narin gülüşü asılı kalıyor boğazında yumru niyetine. Yutkunamıyor. Gözleri dolarken sıkıyor yumruğunu. Ulaşa bileceği kadar yakın. Her gün gözünün önünde. Bir kaç ev ötesinde. Ama dokunamıyor ya en çok o koyuyor. Korkuyor deli adam, bir gün yine o narin gülüşü ile karşısında durduğun da; çekip öpmekten! Aklına düştüğü günden bu yana yavaş yavaş kemiriyor aklını, benliğinibu kız. Üstelik dertten başlanan sigaraya aşktan başladı. Deviriyor günde iki paketi. Az daha böyle sürse, can kardeşi, dostu Çetin'in dediği gibi ince hastalığa yakalanacaktı. Sigaradan değil ha! Her nefeste içine çektiği sevdadan.

TUTSAKWhere stories live. Discover now