11 🧡 KISKANIYORUM!

11.3K 677 106
                                    

Yine her seferki gibi haksızım

Sebep yok, olması da imkansız

Bu yaptığım iş ayıp rezalet

Fakat elimde değil
Seni kıskanıyorum...

Nazım Hikmet

Yüreği sızlayan adamın saçacağı dehşet korkunçtur. Hele ki ne yapacağını bilmiyorsa... Devrim ne Ali'nin bağırışını duyuyor ne de savurduğu küfrü.

"Öldüreceksin ulan yeter! " Hiç bir sözü duymuyor öfkeden deliye dönmüş adam.

Evvel gece Zülal'den duydukları ile kalbine kezzap dökülen adam, yandığı gibi yakmak istiyor. Hele bir de bu aşağı mahallenin psikopat iti Aysima'sı hakkında ileri geri konuşunca dövmek farz olmuştu. Oysa ilk başta uzak dur mahallemden de o kızdan da diye uyarmak için gelmişti sadece.

Sıkı sıkı yakalarından tutuğu adamı sarsıyor ilk başta, ardından öfkeyle bir yumruk attığında dişlerinin arsından tıslıyor; " Karışma Ali! " Tekrar bir yumruk atıyor. Karşısındaki adamın burnundan çıkan ses ve akan kanla kırıldığını anlasa da durmuyor. Aklına gelen sözlerle nevri daha çok döndüğünde hırlayarak bir yumruk daha indirip, yaralı adamın yüzüne doğru öfke kusuyor.

"Senin öldürürüm lan!"

Sesinin aldığı ton, gözlerindeki o lacivert hareler karşısındaki insanı korkutuyor. Beyninde yankılanan cümlelerle katil olmanın raddesine gelen adam bir yumruk daha indireceği sıra, Ali adamı Devrim'in elinde kalmasından korktuğu için tutuyor dostunun kolunu.

"Devrim yeter ağabey, dersini almıştır!"

Hırçın dalgalarla bezenmiş gözlerini kolundan tutan dostuna çeviriyor. Dişlerini sıkıyor, durmak istemiyor! Öldüresiye dövmek, içindeki alev sönene kadar devam etmek istiyordu. Gözlerini sıkıca kapatırken, eş zamanlı kolunu Ali'den kurtarıyor.

"İşime karışma Ali!"

Ali kaş çatarak baktığında Devrim hırlayarak yere düşmüş kıvranan adama bir tekme daha savuruyor var gücüyle. Adamın boğazından acı dolu bir hırıltı çıkarken, Devrim saçlarını yolarcasına çekiştirip; "Ulan! Benim..." diyip susarken devamını getiremiyor. Diyemiyor 'Benim ay yüzlüm hakkında iğrenç şeyler dedi! '

Yumruk yaptığı elini bu sefer sıvası dökülmüş duvara sertçe geçiriyor, öfkesini dindirmek ister gibi. Sinirden koyulaşan gözleri yerde ağzından burnundan akan kanlarla cebelleşen aşağı yukarı kendi yaşıtı olan, kirli sakallı, bal rengi gözleri çipil çipil parlayan, çapkınlığı ile bilinen adama dikiyor. Nefesini kesmeyi deli gibi istiyor, fakat kendini zor tutuyordu.
Gözlerini iğrenerek karşısındaki adamdan alıp bu defa Ali'ye dikiyor nefes nefese. Aysima'sına... Ay yüzlüsüne, " Mahallenizde ki cevherin tadını çıkarmayı bilmiyorsunuz!" demişti, genç kıza gelen kağıdın hesabını sorduğunda. Bu iğrenç adam daha neler demişti!

Bakmaya kıyamadığı küçük kadını milletin gözünde nasıl canlandığını düşündükçe çığrından çıkıyor, delirmenin de ötesine geçiyordu.

Ali, yerdeki adama yüzünü buruşturarak bakıp tekrar Devrim'e döndü. Durduk yere bunu yapacak serseri bir adam olmadığını adı gibi biliyordu Devrim'in, fakat böylesi deli olmasına da neyin sebebiyet verdiğini bilmemesi onuda delirtiyordu.

Adam kalkacağı an son darbeyi vurduğunda, Cemal yere yığılıp bayılmıştı. Yemin etmişti Körfez'e gömeceğine. Lakin böylesi iğrenç bir insan için böylesi bir deliliği yapamazdı. Hala hırsını alamamanın verdiği öfke ile bu defa duvara hatırı sayılır bir yumruk daha indirdiğin de; "Aysima.." diyebildi bir tek. Acı bir his yaktı yeniden dudaklarını. O lacivertleşen hareleri alev alevdi.

TUTSAKOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz