21 🧡 SENİN TEBESSÜMÜN EN MUTLU KAHKAHAM

6.4K 455 121
                                    

Oy ve yorumları unutmayınız!!!💕


Bölüm ithafı, SANA ❤️

BEN SANA MECBURUM
Ben sana mecburum bilemezsin
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.
Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor
Bu şehir o eski İstanbul mudur
Karanlıkta bulutlar parçalanıyor
Sokak lambaları birden yanıyor
Kaldırımlarda yağmur kokusu
Ben sana mecburum sen yoksun.
Sevmek kimi zaman rezilce korkuludur
İnsan bir akşam üstü ansızın yorulur
Tutsak ustura ağzında yaşamaktan
Kimi zaman ellerini kırar tutkusu
Bir kaç hayat çıkarır yaşamasından
Hangi kapıyı çalsa kimi zaman
Arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu
Fatih'te yoksul bir gramofon çalıyor
Eski zamanlardan bir cuma çalıyor
Durup köşe başında deliksiz dinlesem
Sana kullanılmamış bir gök getirsem
Haftalar ellerimde ufalanıyor
Ne yapsam ne tutsam nereye gitsem
Ben sana mecburum sen yoksun.
Belki haziran da mavi benekli çocuksun
Ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor
Bir şilep sızıyor ıssız gözlerinden
Belki Yeşilköy'de uçağa biniyorsun
Bütün ıslanmışsın tüylerin ürperiyor
Belki körsün kırılmışsın telaş içindesin
Kötü rüzgar saçlarını götürüyor
Ne vakit bir yaşamak düşünsem
Bu kurtlar sofrasında belki zor
Ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden
Ne vakit bir yaşamak düşünsem
Sus deyip adınla başlıyorum
İçim sıra kımıldıyor gizli denizlerin
Hayır başka türlü olmayacak
Ben sana mecburum bilemezsin.
Atilla İLHAN

Şiir denir de "Ben sana mecburum bilemezsin" eksik kalır mı?







Yüreğine aldığı korla kızgın bir demirden farksız olurken öfkesi de harmanlanıp o ateşi söndürmek yerine harlıyor...

Zülal, büyük bir keyifle Devrim'in balkonundan mahalleyi gözetlerken koca eller tarafından boğuluyor sandı!

Hangi cesaretle bunu yapıyordu?

Hem sevdiğini, evlenmek istediğini alenen bağırırken, genç adamın odasında bulunmak, onun balkonuna kendi mülkü imiş gibi sahiplenmek de neydi! Gece de gelip rahatsız ediyor muydu sevdiğini? Peki ya Devrim? O mu böyle yüz veriyordu yoksa! Elbette! Zaten en büyük yüzü o evde kalarak vermemiş miydi? Tavrını ciddi anlamda koysa bu kız belki de çoktan gitmişti! Gözü dolarken içine dolan sinirle yumruklarını sıktı. Güçlü olmalı ve bu arsız kıza karşı asla zayıf olmamalıydı!

Yüzündeki kasları biraz olsun gevşetmeyi deneyerek hemen evin önüne varıp zili çaldı. Yüzüne yerleştirdiği sahte gülücük yerine otururken annesi tam zamanında kapıyı açmıştı.

" Hoş geldin kuzum." Güzel kızına aşkla bakıp öperken Aysima'nın biraz olsun içi ferahlayıp sıkıca sardığı annesini öptü.

" Hoş bulduk annem. Hmm... mis gibi kokular alıyorum."

Burnuna anında dolan koku ile gözlerini bir an kapayıp açarken, topallayarak mutfaktan çıkan Zehra sultanı görmesi ile kocaman tebessüm edip hemen kollarına atılarak onun da yanaklarına öpücükler bırakıyor. Bu neşesi Zehra sultanın enerjisiydi şüphesiz. Kız evlat hasretini dindirdiği, kalbinin en çılgın tınısıydı Aysima.

TUTSAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin