9 🧡BİR KALP AĞIT YAKAR GİBİ ATIYOR

9.8K 666 182
                                    

Bölüm, canımın canı.. Can parçam olan NigrumAvis 'e ithafımdır.





Ne zaman bir dert gelse;
Yağmur yağar, diner, dokunur
Ve topraktan kalkan o kokuyu koklardım,
Ateşim sönerdi...

Sonra büyüdüm,
Gözlerini gördüm.
Yandım.
Yağmur yağdı
Ve ilk kez sönmedim...
Ben yağmurdan daha fazla bir seni seve bildim...

.

Yağmur yağıyor, suskun yıldızlar sızıyor bir de aralarına.

Yağmur yağıyor...

Biraz daha seviyor...

Biraz daha yanıyor...

Kalbi ağıtlar eşliğinde ağlıyor...

Kalbi ağıt yakar gibi atıyor...

Bir küçük kadın, koca bir adamı sevmeye devam ediyor dalgalanarak. Aşkını şefkatle büyüterek.

Kalbi çürümüş defalarca, adamın yokluğunda.

Kalbi can bulmuş defalarca, adama her baktığında!

Adamın dudakları kıyısında derin bir yarık... Her gülüşünde şenlendiriyor küçük kadını.

Yağmur yağıyor...

Dünyada koşulsuz en çok sevdiği yağmur. Ve yağmurdan çok sevdiği adam karşında sigarasının dumanını tüttürüyor.

Geceler boyu izliyor küçük kadın.

Ve her gece gibi bu gece de yüreği ağzında o cehenneme giresice sigaraların sonunun gelmesini bekliyor.

Fakat kendine cehennem olan o duman tütmeyi bırakmıyor!

Biri sönüyor, diğeri yanıyor... O zehirli duman durmadan sevdiği adamın canına kast ediyor!

Kızıyor kadın! Çıldırıyor!

Kalkıp gidesi geliyor bazen. Karşısında durup sinirle o beyaz parmakları arasından tuttuğu gibi fırlatıp, "Yasak! " diye haykırmak istiyor." Yasak! Sana zarar verecek! Senin zarar görmene sebebiyet verecek şeylerin ihtimalleri dahi yasak! İçme! " Senin nefesine katılan... Benim nefesimi kesen bu zehir yasak!

Gözlerinden damlalar taşıyor küçük kadının. Aşkı boyunu aşıp dağlara ağır gelmişken göz yaşları tuzlu nehirler yaratmış, yılların birikimi ile çizdiği yollarla!

Acı katmış içine.

Umutsuzluk katmış.

İmkansızlık katmış.

Dehşet verici keşkeler.. Ölümün soğukluğunu giydiren "Ya giderse.. Ya olursa... Ya olmazsa..." gibi cümleler zehretmiş o nehri.

İçinde yüzmüş kadın. Derisi sağlam kalsa da kalbi örselenmiş, kokuşmuş, ölüsü olmayan bir mezar gibi boşmuş.
Devrim'in aşkı çürümüş kalbine gömülemeyecek kadar kutsal! Sevmiş bu kadın... Ölümüne sevmiş. Bir mavi yeşil özgürlükte kaybolmuş. Asmış ruhunu kadın. Yaşı sevmek için küçük , çok küçük bir yaşta kurduğu şenliklerle kalbini süsler eşliğinde vermiş adama.

Gözünü bir açmış dünyaya o var. Büyürken o... Evden sokağa adım atar atmaz gördüğü yüz o. Pencereye çıktığında, oyun oynarken yine o! Gece gözü kapanırken düşler sahnesinde o, sabah kalktığı an da gününe güneş, o!
Yetmezmiş gibi Zehra sultanın ağzından düşmeyen, muhteşem varlık yine ve yine o.

TUTSAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin