13 🧡 BİR KURŞUNA SAHİBİM, ADI SEVDA OLAN

9.7K 638 172
                                    

Bazen dayanmaktır Sevmek; hayat nereden vurursa vursun ayakta durabilmek...

Bazen yaşamaktır Sevmek; soluksuz ciğer gibi sevgisiz kalbin duracağını bilmek...
Bazen ağırdır Sevmek; sevdiğine layık olabilmek...

Ve bazen hayattır Sevmek; birini çok uzaktayken bile,
yüreğinde taşıyabilmek

Bazen yüreğinizi avuçlarınıza alıp sıktığınızda yumruk aranızda hissedersiniz atışını. Sonra adım attığınız topraktadır o atışlar. Aldığınız nefeste... Verdiğiniz solukta da öyle...

Gözleri dolan genç kız attığı her adımda bir kalp atışı hissediyor. Hepsinde onun adı telefuz ediliyor gibiydi, hayal olamazdı herhalde. Bizzat yaşıyordu!

Adımları tam Devrim'in karşısına gidene dek bunu düşündü. Ve ona vardığında gözleri ile dumanına neyi sarıp yolladığını bilmediği sigaranın atışını, ayağı altında ezişini izledi...

Sanki birazdan ezilecek oymuş gibi hissediyordu.

Bu imkansızdı.. Devrim onu asla ezmezdi. Bunu çok iyi biliyor aslen.

"Neden çağırdın Devrim? Geçenki gibi kıracaksan eğer tek söz söylemeni istemiyorum."

Devrim daha ilk cümlede acıyla kasılıyor. Hiç bir zaman onu kırmak niyetini gütmemişti ki!

" Geçen ki olay... Senden unutmanı istiyorum..."

Aslında adamın kötü konuşarak sinirleni alt üst ettiği için öyle davrandığını söylemek belki de hemencecik tamir edecekti kalbini. Ama bunu asla söylemezdi! Dili varmazdı asla.

Aysima bu ricadan yoksun cümleye tebessüm ediyor. Sürekli bir emrivaki...

"Unutmazsam?"

Bu defa gülümseyen taraf Devrim. Ağır bir adımda duruyor karşısında.

" Unuttururum peritozu, emin ol hiç sorun değil."

Aysima yutkunuyor. Yüzünde yer eden arsız gülüşü görmeyeli çok olmuştu. Heyecanı iliklerine kadar işliyor. Ağzını açtığında edemediği tek kelime ile tekrar kapıyor dudaklarını. Şuan güzel dudaklarını izleyen adam hiç bir hareketini kaçırmıyor.

" Bunu demek için mi çağırdın?"

"Kendimi affettirmek için?"

Devrim dileyemediği özür maruzatını dile getiremediği kasıntı ile başını eğip ensesini kaşıyor. Böyle durumlar ona göre değil ki!

Aysima da bunu bildiğinden şaşkınlıkla açarken gözlerini bir alay hali bürüyor hemen. Devrim şuan çok.. Çok fena tatlı gözüküyordu. Uzanıp sarılmamak için kendini dizginlerken ömür de bir bulduğu fırsatı değerlendirerek;

"Eeee Devrim?" Diyor dudağı arasından kaçırdığı kıkırtı ile.

Devrim o aşık olduğu gülüşle dudağı kıvrılsa da kaşlarını çatarak, " Sen bana mı güldün?" diye soruyor.

Aysima anında başını iki yana sallarken hala dudağındaki tebessümle, "Yok, haşa!" dediğinde bu defa Devrim de kendini tutamadan gülüyor.

" Özür dileyemem, ama sana kendimi affettirecek bir haberim var."

Aysima pır pır eden kalbini dizginleyemeden bir yeni sarsıntı eklenirken kaşlarını kaldırıyor merakla. Sonra kafasına vuran ihtimalle, " Yoksa!" Diyor sevinçten çatlayan bir sesle. " Yoksa okul işini mi hallettin! "

TUTSAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin