26 🧡 ÇIKMAZA BİR ADIM KALA +16

6.5K 398 122
                                    

Bir gülüşün, bir dokunuşun, bir öpüşünle
anlatmalısın bana kendini...
Konuşma hemde hiç
Sus.. sus ve anlat
ellerin gözlerin konuşmalı
bana bir anda
sevgiyi,
aşkı,
sevişmeyi
seni
vermelisin ki senin olayım.

Aysima duyduğu tek kelimelik bir aydınlıkla kalbini doldururken,
" Geleceğimiz?" diye soruyor heyecanı katık ederek.

" Geleceğimiz..."

"Devrim neresi orası?"

Kalbi heyacanla dolarken, Devrim alnını öpüp " Hadi güzelce tak kemerini, gidelim kendin gör." diyor.

" Ama ölürüm ki meraktan!"

"Şşş.. Ölümlü cümleler yok demiştim. Biraz sabret. Sürpriz."

Tekrar yola koyulduklarında, Devrim direksiyonda parmakları ile ritim tutmuş ıslıkla çalan şarkıya eşlik ederken Aysima bu ömürlük seyirliğe dalıyor. İçinde karşılaşacağı süprizin heyecanı; kalbi, içinde bulunduğu ânın hazzı ile dopdolu. Akşamı, olacakları unutup, geceye kadar zihnini tüm dünyaya kapayarak bir tek sevdiğine odaklanıyor.

Araba Körfez'e girdiği an daha da merak ediyor Aysima. Geleceği burada mı gizliydi yani? Merakla Devrim'e bakmış, sabırsızca nereye gittiklerini sorsa da bir cevap alamamıştı. Kendi sokaklarından iki sokak yukarıya çıktıklarında duruyor Devrim. Aysima inip etrafa bakınıyor.

Tepeye yakın, yokuş aşağı olan sokakta evlerin diş gibi dizildiği sıradan kopuk; dev, bahçeli olan eve bakıyor yüzünde tıpkı çocukluğunun izini taşıyan bir tebessümle.

Oldu olası, karşısında duran koca tarihi sayılan eve hayranlıkla bakıyor. Koca iki katlı ahşap ev, normalde kahve rengi olan çatısının ve pencere pervazlarının mora boyanmış olduğunu görünce şaşkınlıkla kala kalıyor. Hayretle açılan gözlerine eşlik eden ağzı ile, anında zihninde bundan yıllar öncesine düşüyor....

Henüz  altı yaşlarındaydı. Tam bu evin karşısına gelmiş neredeyse akşama kadar, bahçesine baka baka ağlamıştı. Evde annesinin endişe ettiğini, onu aradıklarını tahmin etse de umursamıyordu. Zaten annesi de çok üzmüştü onu! Kalbi kırılmış, içinde bir yerler acımıştı. Hava kararana kadar hiç bir şey umurunda değildi. Ne top oynayan çocuklar, ne ip atlayan kızlar. Yalnız başına başkası ile de oynayamazdı ki hem. Hep Nur'la Yasemin'le oynardı. Oyun oynamasını isteyen çocuklar bile kalmamıştı etrafta zaten. İçini bir korku sarıp etrafa bakındı yaşlı gözleri ile. Tuhaf bir ses sardı geceyi. Küçük kalbi birden sıkışıp atmaya başladığın da duydu kurtarıcısının sesini.

" Aysima!"

Her daim alışık olduğu sesi duyması ile, daha o zamandan minik kalbini attıran kişiye döndü. Devrim'i gördüğü an, sanki tonlarca şeker bulmuş gibi sevinçle koşarak yanına gidip  sarılmıştı. Gerçekten kocaman ve çok güçlüydü kurtarıcısı. Onu gördüğü gibi çekip gitmişti az önce ki pervasız korku!

" Deviiim!" mırıl mırıl sesi ile konuşup gözlerini kaldırıp upuzun boylu çocuğa bakıyor.

" Nerdesin sen?"

Gözleri kan çanağına dönmüş, kırpıştırarak bükük dudakları titrerken, omuz silkmişti.

" Annen ne kadar merak etti tahmin edebiliyor musun?" Ya kendi? Kendisinin de aklı uçmuştu! Bu haylaz çocuk bir gün kalbine indirecekti!

" Meyak etsin! "

" Yine ne oldu küçük hanım? Neden üzüldün?" Aysima üzüldükçe, bir köşeye saklanmayı huy edinmişti o sıralar.

TUTSAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin