8 🧡 KENDİME ETTİĞİM DUALARIM SENİNDİR!

9.1K 734 87
                                    

Nefsin istediğin de değil!

Kalbi hissettiğin de aşık olursun!

A. Ö.

Duymuyor Devrim, Aysima kötüydü cümlesinden sonra hiç bir şeyi. Beyninde dönen bin türlü kötü senaryoya kafa göz dalmak isterken saniyesinde kalkıyor masadan, sandalyesini düşürerek. Onunla birlikte Çetin ve diğerleri de ayaklanırken hepsi endişe ile dikiyor gözlerini Devrim'e.

"Ta.. Tamam anne. Geliyoruz biz. Sen bırakma Hacer teyzeyi. "

Hepsi ayakta dikilirken Devrim düşen sandalyeye bir tekme savurup," Vedat amca...Yine sinir krizi geçirmiş sanırım. " dediğinde kimse tek soru daha sormadan durumun vehametini anlayıp koşuyorlar arabaya.

Devrim geçtiği direksiyonda gaza bastıkça basarken ona inat yollar gittikçe uzuyor sanki. Düşüyor gözlerine o an ay yüzlü sevdası. Gözlerinden düşen iri damlalar yüreğini sıkarken Aysima'nın yaşadığı korkuyu düşündükçe çıldırıyor. Ne halde olduğunu bilmedikçe kurdukça kuruyor kafasında.

O sırada telefonda olanları anlamaya çalışan Ali ile gözler ona dönüyor fakat birşey öğrenemediği çattığı kaşları, sıktığı yumruklardan belli. Telefonu kapayıp avcunda sıktığında, " Benzin bidonunu zor almışlar elinden. Mutfak perdesini falan yakmış tutuşmuş her yer ama şükür diğer odalara sıçramadan söndürmüşler." Devrim'e döndüğünde, "Baban gelmiş. O müdahale etmiş," diyor içi bir nebze olsun rahatlarken. Biliyorlar ki sakinleştirir o.

Oysa Devrim'in içine kezzap dökmüşler gibi eriyor, lime lime parçalanıyor içi. Vedat'ı sakinleştirseler ne fayda? Aysima'sı iyi mi ondan haber vermedikten sonra!

Sonunda sokaktan girdikleri anda toplanan kalabalığın yanında ani frenle durup iniyorlar beklemeden.

İnsanların arasından geçip baktıklarında Vedat oturmuş yanında Devrim'in babası ona kızarken ağzına tutuşturuyor sigarayı. Devrim, içinden yükselen öfke ile bakarken bir şey demeden hızla uzaklaşırken annesinin telefonda söylediği önemli bir cümle yankılanıyor kulaklarında.

Tepeye doğru koştu...

İşte o an... O an kalbinde daha önce hiç tatmadığı bir acı ile önce inliyor, "Aysima.." diye. Daha sonra Allah'ın verdiği kuvvetle nefes almadan koşmaya başlıyor yokuşu. Evler hızla geçtiği için yanından kayar gibi görünürken kalbinin birazdan göğsünden çıkacak gibi olduğunun farkında değil.

Evler geçiyor...

Arabalar geçiyor...

İnsanlar, Sokaklar geride kalıyor fakat yol bitmiyor! Aysima'sına giden yolların bugün de sonu gelmiyor. Gözleri iyice kızarmış burnundan alıp verdiği nefesler yüzünün sertliği ile korkutucu bir hale büründüğünün farkında olmadan daha da yükleniyor bedenine. Böyle bir gün için harcamayacaksa gücünü, onca yaptığı boks ne b*ka yarayacak! Onca patlattığı kum torbasının hakkını nasıl verecek!

Soluk soluğa kendi kendine, hadi koçum! Hadi! Hadi be hadi! Diye naralar atıp yolları katederken yüreğine çöreklenmiş endişeyi katletmek istiyor!

Bu nasıl bir korkudur ki ömründen ömür götürüyor!

Sonunda tepenin eteğine yetiştiğin de başını kaldırıp bakıyor. Küçük bir gölge misali görünen kızın saçalarını seçiyor ilk. Rüzgara karşı durup savrulurken aslında ne kadar güçsüz olduğunu saklıyor. Devrim aklını yitirmesine ramak kala bu defa rahat derin bir nefes alıyor. Daha sonra tekrar dinlenmeden koşmaya başlıyor yine. Nefesini alacaksa da Aysima'sı yanındayken almak istiyor.

TUTSAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin