🔫32. Lem-Yezel, Bayıldık

1.4K 96 8
                                    

🚨 Mihre-i Lem-Yezel 🎨

Ra'd Suresi, 23. ayet: Onlar, Adn cennetlerine girerler. Babalarından, eşlerinden ve soylarından 'salih davranışlarda' bulunanlar da (Adn cennetlerine girer). Melekler onlara her bir kapıdan girip (şöyle derler:)

32.Bölüm
(Ben bir bayılıp geliyorum)

Hamza

Günlerdir dönüp duran toplantılar son bulmazken işten çıkıp dinlenmek için evin yolunu tuttum. Başımı kaldıramaz hale geldiğimde Yasin evi yerleştirdiklerini ve yemeğe oturacaklarını yazıyordu. Tabi ben Yasin'le evlendim ya o bana haber versin! İnsan bir nasılsın der!

Hırçın kedi! Bıraksam birilerini parçalar ve hiç bir şey yapmamış gibi geçer oturur. Ahh doğru mu yanlış mı bilmiyorum ama uzun zamandır elimden kayıp gitmiş olan duyguları geri getirmeye başladı.

O kadar yabancı ve uzun zaman oldu ki heyecanlanmayalı ilk karşılaştığımda bu kız deli demiştim. Oysa deli değil o normal, hayatı yaşamayı seviyordu. Bense yeni doğmuş bebeğin ilk defa sıcağın yanıcı olduğunu, suyun gıdıklayıcı, karın soğuk olduğunu öğreniyor gibi bu duyguları yeniden öğreniyordum.

Annem ve babamdan sonra tamamen kapanmış duygularım Nez'le körelmişti. Tamamen yok olmuştu. Babaannem hep bundan korkmuş ve birini sevmeye kalkma onunda başını yakma derdi. Haklıydı ve bunu söylemekte hakkıydı ama Nez'in buraya gelişi ile bunu anlamış oldum. Ne Nez ne de Sarp'a artık sinirli değilim. Aslında birilerine sinirlenmeyi uzun zaman önce bırakmıştım. Giden gider kalan kalırdı. Fakat sinirlerimi ters düz eden beş yaşından hallice bir kız çıktı.

Elini tuttuğumda titreyen, ne diyeceğini unutan, parmak uçlarına kadar kaskatı kesilen biri hayatıma pat diye düştü. Bıraksam ejderha kesilecek, kızsam oturup ağlayacak...asla ortası olmayan ya tam deli ya da tam akıllı bir kadındı.

Aracı garaja doğru çektiğimde babaannemin lambası yanıyordu. İşin garip yanı hiç düşündüğüm gibi değildi. Arkama yaslanıp apartmanda yanan tek evi izliyordum.

Hamza sen evlilikten kaçmak istedin sonra tam ortasına düştün. Sahte olsun evden işe işten eve hatta sadece iş yeri derken şu an bir aile yemeği var.

İç çekip kapıyı açıp araçtan indim ve belimdeki kemeri önden çıkarıp silahı elime aldım. Yerler kar tutmuştu. Dış kapıyı açıp içeriye girdiğim de yerde aşınmışlık ve toz vardı. Birde...bir de o tanıdık gül kokusu vardı. Arabama kadar sinen ısparta gülü gibiydi. Hem de en dikenlisinden!

Evin kapısını yavaşça açıp içeriye girdim. Üstümü değiştirip çıkmak için eşyaları dolabın içine attım ve üzerimdeki gömleği holde çıkarırken etrafın sessizliği ile derin bir nefes sesini duymaya başladım....Bu seste ne?

Gözüm hızla yerdeki ize ve parfüme gittiğinde ayak izi ve parfümleri dağılmış halde gördüm. Allah kahretsin eve birisi girmiş! Zaman kaybetmeden silahı kemerimdem aldım ve sesi dinledim.

Ulan Yasin kapıyı açık mı bıraktın? Yerde bıraktığım beyaz izle ayak izi bırakmış ve parfüm sehpasına dokunulmayacağını Yasin ve babaannem bilir....çünkü bayıltıcı etken var.

Gelen nefes sesi de kedi değil yine birinin geldiğini gösteriyordu. Yavaşça elimi uzatıp oturma odasının kapısını hızla açtım ve silahı içeriye doğrultup lambayı açtığım anda beklentimin aksine sessizlik vardı. Evet sessiz var ama...nefes sesi de var.

Mihre-i Lem-YezelWhere stories live. Discover now