Bizim silahımız vardı. Benim elimde fırça ve paletten onun ise sahiden silahı vardı.
Çizime zarar verme kaç yıldan başlar bilmem ama cezan sadece bir gece...bir gecen bana ait
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
35.Bölüm (Düğüne hazırlanıyoruz!)
"Evet hanımlar bu...Mihre gel bak bunu da dene! Resmen aşık oldum!"
Hatice bana denettirdiği yüzüncü gelinlik ile bir daha denemem için bir tane daha gelinlik çıkardı. Allah'ım millet yemekten fesat geçirir ben şu an sim kusacağım! Midem beyazlardan bulanırken olduğum yere sabahlığımı alıp tekrar çıktım.
Tonlarca gelinlik denemiştim. Aslında olur dediğim çoktu ama kızlar sürekli denettirip durdular. Neymiş beyefendinin aklını başından alacakmışım...akıl mı kaldı ki başından alayım! Hoş aklı kalmayan sadece o değil.
"Hatice bu çok güzel!!!"
Eda da bir yandan gelinliği eline aldığında gülümsedim. Çünkü Gözde bile hayran hayran bakıyordu. Gelinliği alıp tekrar odaya girdiğimde boş boş gelinliğe baktım. En iyisi bu gibiydi.
Sabahlığı çıkarıp gelinliğin iplerini açtım ve üzerinden geçirdim ve ipleri bağladım. Üzerime,boyuma dikilmiş gibiydi. Allah'ım bu ne hoş bir gelinlik. O kadar sade ve o kadar duru ki çok masumdu. Hani beyazın anlamı masumluk ya şu an bu çok masumdu. Allah'ım çok güzel.
Gelinlik üstten düz, alttan açılan bir elbise gibiydi. Çok sade ge çok şıktı.
Gülümseyerek çıktım ve kızlara gösterdiğim vakitte çıkan hayranlık sesleri ile gelinliğe baktım. Mükemmeldi. Üstümü düzelttiğim de kolumu tutan kuaför kadın eliyle sandalyeyi gösterip "Buyurun başınızı da yapalım"dedi. He doğru bir de başım var.
Kadınlar masanın başına geçip beyaz eşarbı aldığında uzanan duvağa baktım. Masal gibi duruyordu. Allah'ım bu adama aşık olmamak elde değil. Her şeyin en iyisi, her şeyin en güzelini yapıyor. Asla hayal etmediğim şeyleri yaşatıyor ve en önemlisi bunu oyun diye geçiştirmiyor... Allah'ım kalbim snaki midem ve dalağım arasında sıkışıp kalmış gibi çok tuhaf hissediyor.
Oyh!
Derince nefes alıp aynaya baktığımda Eda, Gözde'nin üstünü çıkarıyordu. Tatlı pembeli ve beyazlı bir elbise beğenmişti. Onu giydirmek için hazırlarken gülümsedim.
Hepimiz öksüz hepimiz yetimdik. Kocaman aile olduğumuz topluluk şu an en güzel günümüzü süslüyorlardı. Her biri uğur böceği gibiydi ve her biri bana hediyeydi.
. . .
Saatler geçiyordu. Gelinlik seçilmiş, başım yapılmıştı. Eda önce Gözde'yi hazırladı ve sonra da kendileri hazırlanmaya başlamıştı. Evde koşuşturma sürüyordu ve her biri bir yandan "Acaba Yasin hangi rengi beğeniyor, Of Taner bu elbiseye ne der?"diye diye gezinirken benim elbiseye herkesin beğeneceği aşikardı.
