Bizim silahımız vardı. Benim elimde fırça ve paletten onun ise sahiden silahı vardı.
Çizime zarar verme kaç yıldan başlar bilmem ama cezan sadece bir gece...bir gecen bana ait
Ahzab Suresi, 52. ayet: Bundan sonra (başka) kadınlar ve bunları başka eşlerle değiştirmek -güzellikleri senin hoşuna gitse bile- sana helal olmaz; ancak sağ elinin malik olduğu (cariyeler) başka. Allah herşeyi gözetleyipdenetleyendir.
41.Bölüm Dağ yolu
Bu da tamamdır...
Bavulları araca yerleştirdim. Babaannem, Gözde ve kızlarla vedalaşıp onları birbirine emanet ederken Hatice'ye ayrıca sıkı sıkı sarıldım. Onunla da ayrı ilgileneceğim ama şu an bir evliliğim var ve sebepsizce olaylar büyüyordu.
Benimle konuşmayı değil susmayı tercih eden adam sadece "Öyle mi?"dedi ve odadan çıkmıştı. Eline eşyaları alıp arabaya geldiğinde ben de durmadım ve yanına oturmak yerine arkaya geçmiştim. Evet arkaya geçtim. Bizi izleyen herkese sadece gülücükler atıyordum ama az sonra o gülücükleri kafasına atacaktım.
"Bizim odamız ayrı mı?"
Dediğim de o keskin gözler bir mil bile oynamayıp tam karşıya odaklanarak "Ayrı olması hoşuna giderdi ama maalesef bana katlanmak zorundasın"dedi. Ne? Ya aptal adam dün bana bunları demeseydi....ah yeter ya aynı cümleleri kendi içimde kurmaktan yoruldum!
Göz devirip kollarımı birbirine bağladım ve "Evet bir süre katlanacağım!"dedim. O an birden gelen kırılma sesiyle kollarımı açıp sanki oturduğum yerle bir olurcasına daha da sokulmuştum. O da neydi?Bir kırılma sesi vardı ve....
Gözlerim kocaman açılmış merakla etrafa bakarken gözüm ön tarafa kaymıştı. Evet çünkü Hamza....el-elinde emliyet kemeri s Kırılmış haldeydi. Tamamen kırılmış halde bildiğiniz fırlatırcasına yan koltuğa attığında "Gidene kadar ağzını dahi açma"dediğinde titreyen nefesimle yutkunfum. Beni suçluyor. Onun bu yaptıkları normalmiş gibi bir de beni suçluyor! Ahh Hamza ah!
. .
Uzunca bir yola çıkmıştık. Karlı dağların arasında geçerek giderken insanlar yavaş yavaş azalmış ve gerçekten ormanlık alanlara girmiştik. Her yerde kar, kayak, tek tük insanlar vardı. Ama umurumda değildi. Ah Bursa ah bana böyle uğursuz geleceğini bilsem adım atmazdım...ya da gerçekleri yüzüme böyle vuracağını bilsem adım atmazdım.
Sessizdim. Yol boyunca telefonla uğraştım, kitap okudum ama ağzımı dahi açmamıştım. Hamza'nın çatık kaşları asla düzelmiyor ve hatta sanki ben yokmuşum gibi davranıyordu. İnanır mısınız klimanın sıcağından terledim ortam sauna oldu o bile umurunda değildi.
İlerledikçe bir araziye girmiştik. Üç tane bungalov üçgen ev, çift katlı ev tarzı evler vardı. Önünde süslenmiş çam ayaçları, kapısında heykeller, renkli renkli LED toplar vardı. Tam bir kış eviydi. Filmlerde olan evler gibiydi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
