19.BÖLÜM: BİLİNMEYEN NUMARA

560 43 15
                                    

"Gülümsedim

¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.

"Gülümsedim. Poyraz'a gülümsedim. Satırlarına gülümsedim. Harflere, kelimelere, önümde ipiyle oynayan Mucize'ye, kulaklarımdaki Çağan Şengül'ün sesine gülümsedim."

19.BÖLÜM: BİLİNMEYEN NUMARA

Boş yollarda yürümeye devam ediyordum. yavaş yavaş yollar zihnimde canlanıyordu. sağ taraftaki yola saptım ve düz yolda yürümeyi sürdürdüm. Kucağımdaki mucize sık sık miyavlıyor ve titriyordu. Sabah pırıl pırıl parlayan güneş yavaş yavaş bulutların ardına saklanırken havada oldukça serinlemeye başlamıştı. Üzerimdeki kot ceket ısınmama yetmezken kucağımdaki Mucize'nin de üşüdüğünü hissediyordum. Mucize'yi biraz daha sıkı sarmalayarak ceketimin içine sakladım. adımlarımı hızlandırdım. Tam o sırada boş sokağı, karanlığı bölen araba ışıkları ve uzun zamandır duymadığım motor sesi doldurdu. Arkamdaki araba ani frenle durduğunda arabanın içinden darmadağın bedeni, dağınık saçları, dolu dolu gözleriyle Poyraz indi ve arabaya mesafeli bedenime doğru hızla adımlarla yaklaşmaya başladı.

"Akasya!"

Yüzüme oturan gülümsemeyle Mucize'ye döndüm.

"Birazdan ısınacaksın ufaklık."

Poyraz bedenimi sıkıca sardığında aramızda kalan Mucize miyavlamaya başladı.

"Buldum seni! Buldum! Çok korktum be güzelim. Neredeydin sen?"

Poyraz transa geçmiş gibi saçlarımı okşarken sayıklıyor ve Mucize'yi asla duymuyordu. Yüzümdeki gülümseme genişlerken hafifçe mırıldandım.

"Onu eziyorsun..."

Poyraz'ın bedeni gerilirken usulca ayrıldı bedenimden.

"Anlamadım?"

Ceketimin içine sakladığım minik Mucize'mi çıkarttım ve kucağıma aldım bir bebek misali.

"Onu, Mucize'yi eziyorsun."

"Miyav!"

Mucize sinirle miyavladı. Evet sinirle! İnsanların duyguları varsa elbetteki hayvanlarında vardı. İnsanlar sinirle haykırabiliyorken, mutlulukla konuşuyorsa, ağlayıp üzülebiliyorsa hayvanların duyguları olmaması olanaksızdı. Bir kedi heyecanla, üzüntüyle, sinirle miyavlayabilirdi. Buna şaşırmak olanaksız olurdu. Poyraz gözünden akan bir damla yaşı elinin tersiyle silerek gülümsedi. Elimdeki minik kediyi kolları arasına alarak küçük bedenini Şevket dolu bakışlarla incelemeye başladı.

"Merhaba ufaklık. Demek adın mucize?"

Poyraz'da benim gibi kedinin isminden emin olmak istercesine beklentiyle kucağındaki minik kediye bakıyordu. Sanki kedi dile gelip ismini söyleyecek gibi beklentiliydi Poyraz. O an Poyraz'ın kucağında şaşkın şaşkın Poyraz'a bakan kedi bir anda ismini söylese Poyraz hiç şaşırmayacak gibiydi. Mucize bir anda miyav dediğinde Poyraz çatık kaşlarla, burnunu çekerek bana döndü.

AKASYA Donde viven las historias. Descúbrelo ahora