30.BÖLÜM: FİNAL

426 26 4
                                    

Biz her şeye rağmen istemiş ve başarmıştık

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Biz her şeye rağmen istemiş ve başarmıştık. istemek gerekiyordu. Hayat sadece gerçekten isteyince sunuyordu istediklerinizi. Gerçek mücadeleyle bahşediyordu güzelliklerini.

30.BÖLÜM: FİNAL

Akasya Balca
Bildiğiniz üzere Adım buydu. Ancak bilmediğiniz çok şey vardı. Çok şey olmuştu. Artık on sekiz yaşındaki o genç kız yoktu karşısınızda. Tam şu an karşısınızda yirmi üç yaşına basmış sosyal hizmetler mezunu duruyordu. Başarmıştım. Hayallerimi gerçekleştirmek için her şeyi yapmış ve sonunda başarmıştım. Yalnızca ben değil. Şu an yanımda kepleriyle ve cüppeleriyle duran beş kişi de başarmıştı.

"O günü hatırlıyor musunuz? Üniversite kazandığımız öğrendiğimiz günü..."

Gözlerim dolu dolu gülümsedim Alp'in sesiyle. Hatırlıyordum. Unutmam mümkün değildi...

4 yıl önce;

"Yarın büyük gün."

Derken sırtımı biraz daha yasladım Poyraz'ın göğüsüne. Her zaman olduğu gibi çatımdaydık. Kucağımızda ilk halinden daha da irileşmiş mucizeyle yıldızları izliyorduk. Yarın Aylardır hazırlandığımız ve girdiğimiz üniversite sınavının, sonuçlarını öğreneceğimiz gündü. Büyük gündü anlayacağınız...

"Evet güzelim. Her şey çok güzel olacak güven bana."

Başımı salladığımda dudaklarımdaki gülümseme kendini koruyordu. İçimi o an umutsuz bir kuşku sardı.

"Acaba hangi üniversitelere çıkacağız? Ya farklı şehirlere çıkarsak..."

Poyraz saçlarıma dudaklarını bastırırken teskin edici bir sesle dudaklarını aralamıştı.

"Ne fark eder güzelim. Ben senden on üç sene ayrı kaldım. On üç sene... dört sene mi bekleyemeyeceğiz birbirimizi? Ben seni bir ömür beklemeye razıyım."

Nefesimi rahatça dışarıya verdim. Beklerdi biliyordum. Beklerdim biliyordum. Biz birbirimizi hep beklemiştik. Yine beklerdik. Hayallerimiz için her şeyi yapardık.

"Haklısın sevgilim."

Gözlerimi yeniden gökyüzüne çevirdiğimde gökyüzünün yavaş yavaş açıklamaya başladığını fark ettim. Güneş tüm gece ayın gölgesinde kalmış ve şimdi isyan ederek ortaya çıkmaya karar kılmıştı. Gün doğumunu izlemek, Poyraz'ın göğüsünde izlemek güneşin doğması kadar huzur verici bir şeydi.

"Güzelim hadi içeri gir. Gün doğuyor. Bende gideyim artık yarın erkenden Limon'da buluşacağız zaten biraz uykumuzu alalım."

Heyecanla yerimden doğruldum.

AKASYA Where stories live. Discover now