24.BÖLÜM: "MAŞA VE KOCA AYI"

486 31 14
                                    

Aşık olmak cesurların işiydi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Aşık olmak cesurların işiydi. Hiç bir korkak aşık, hiç bir aşık korkak olmamalıydı. Bu iki zıtlık birbiriyle aynı cümlede yer alamayacak kadar yakışmıyorlardı. Aşk cesareti, cesurlar aşkı doğururdu ve denklem tamamlanırdı.

24.BÖLÜM: "MAŞA VE KOCA AYI"

Birce Sezer'in ağzından:

Dudaklarımla buluşturduğum kadehi sertçe yeniden masaya bıraktım ve arkama yaslandım.

"Ben aldatılacak kızmıydım? Konuşsana! Alp."

Alp dudaklarını birbirine bastırmış, kontrolsüzce eline geçen tüm kadehleri bitiren beni izliyordu. Giderek kaybolan şuurum saçmalamam için beni desteklerken, Alp kolları birbirine bağlı bir şekilde saatlerdir saçmalamamı sabırla dinliyordu.

"Hayır güzelim. Sen aldatılacak kız değilsin. Asıl aldatılacak olan kız benim.."

Alp her zaman olduğu gibi yeniden söylediklerimi desteklerken rahatlamış bir şekilde nefesimi verdim. Elimdeki kadehi kaldırıp yeni bir kadeh isteyeceğim sırada Alp elimdeki kadehi aniden çekerek cıklamaya başladı.

"Güzelim yavaş. Bak kötü oldun eve bırakayım artık seni..."

Panikle başımı iki yana sallayıp istemsizce ağzımı yayarken kollarımı birleştirip masaya doğru eğildim.

"Olmaz. Babam beni bu halde görürse bu beni son görüşün olur."

Alp nefesini sıkıntıyla dışarıya verirken bir eliyle çenesini kaşıyor düşünürken etrafını izliyordu. O sırada içimden gelen seslere kulak verip mekanın içinde yankılanan sesle yerimden ayaklandım. Elimi yumruk yapıp mikrofon olarak kullanırken gülüşüm büyümüştü. Kulaklarıma dolan şarkıları tekrar ederken Alp kahkahalarla beni izliyordu

"Hadi seni sevdim diyelim bir daha. Gözümü karartıp yeniden taptığımda."

Cümleler dudaklarımdan olabildiğince zorlukla çıkarken pes etmeyerek bu kez dans etmeye de başlamıştım. Kendimce eğleniyor ve Alp'e bakarak şarkı sözlerini tekrarlıyordum.

"Değişecek misin? Söyle Değişebilecek misin, zalim? Değişecek misin? Söyle
Değişebilecek misin, zalim?"

Alp başını iki yana sallarken hala gülüyordu. Bu kez usulca ayağa kalkıp yanıma geldi ve belimden beni kendine çekerek şarkı sözlerini tekrarlayan dudaklarımı takip etti.

"Zalim, oyunbozan, Sen de bu büyü de yalan. Gelip de bi' tanem olmaya ne hakkın var?"

Dudaklarımdan bu kez sözcükler fısıltıyla çıkarken keyifle gülmeye devam ediyordum. Bir anda içimden gelen tehlikeli sesle Alp'in omuzlarından hızla itip düşme tehlikesiyle, dönen başımı umursamadan sandalyeye çıktım.

AKASYA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin