23. BÖLÜM: ANNEMİZ

460 28 11
                                    

"Hayat inandığınız yerde başlıyordu

Hoppla! Dieses Bild entspricht nicht unseren inhaltlichen Richtlinien. Um mit dem Veröffentlichen fortfahren zu können, entferne es bitte oder lade ein anderes Bild hoch.

"Hayat inandığınız yerde başlıyordu. Ne kadar inanırsak o kadar karşılığını alıyorduk. Mucizeler istiyorsak önce mucizelere inanmalıydık."

23. BÖLÜM: ANNEMİZ

Yanıma aldığım olmazsa olmaz kırmızı battaniyemi bedenime sararak parmak uçlarımda ilerleyerek sessizce çadırdan çıktım. Saat gece 3, herkes uyuyordu. Bugün kampın son gecesiydi. Poyraz'dan aldığım, 'gelsene özledim.' Mesajıyla kendimi burada bulmuştum. Etraftaki tek ses gecenin sessizliğiydi. Poyraz'ı elleri cebinde, arkası dönük,  hafifçe sallanırken fark ettiğimde gülümsedim. Yavaş adımlarla arkasından yanına ulaşıp kollarımı beline sardım. Yanağımı Poyraz'ın suratına dayadığımda gözlerim istemsizce kapanmıştı. Poyraz'ın da elleri ellerimi kavrarken çok geçmeden kollarımı ondan ayırmadan önüne geçtim. Poyraz'la dudaklarımız oldukça yakındı. Yanaklarımın ısındığına hissederken arsızca parmaklarımın üzerine yükselerek gülümsedim.

"Çok mu özledin?"

"Bilmem, çok mu özledim?"

Poyraz'ın bir eli belimdeki yerini diğer eli yanağımdaki yerin alırken parmakları yanağımda usul usul geziyordu. Dokunuşları vücudumda titremeye yol açarken Poyraz'ın dudakları yavaş hareketlerle dudaklarıma kapandı. Dudakları dudaklarıma kapandığında hareketleri hızlandı. Dudakları dudaklarımda olabildiğince tutkuyla hareket ediyordu. Dudaklarının tadı hiç bıkmayacağım bir tattı. Poyraz'ın öpüşü hızlanırken dudaklarımız ayrılmadan çaprazımızdaki ağaca doğru bedenimi döndürerek ağaca yasladı. Parmaklarım Poyraz'ın ensesinde oyalanırken Poyraz dudaklarımı daha hırslı öpmeye başladı. Çok geçmeden dudaklarım Poyraz'ın dudaklarından ayrıldığında ikimizde nefes nefeseydik. Poyraz'ın nefesi dudaklarıma çarparken benimde nefesim onun dudaklarındaydı.

"Akasya... Akasya'm. Seni seviyorum demek istiyorum ama yetersiz. Yetecek başka kelime, başka ifade arıyorum ama yok. Ben şimdi ne diyeyim sana? Nasıl göstereyim kalbimdeki seni sana? Keşke görsen. Keşke bendeki seni görsen de anlasan."

Poyraz'ın sesi öyle titrek çıkmıştı ki... dudaklarımı hafifçe araladım.

"Sesin titriyor."

"Sesim, dizlerim, nefesim senin sevgin beni tir tir titretiyor Akasya."

Gözlerimin dolduğunu hissettiğimde gözlerim yerdeki kırmızı battaniyeyi buldu. Öyle tutkuyla öpüşmüştükki omuzlarımdan yere düşen battaniyeyi bile fark etmemiştik. Elimle yerde duran battaniyeyi işaret ettiğimde Poyraz'ın da gözleri gösterdiğim yere değdi.

"Kör olmuşuz."

Poyraz'ın alaylı sesiyle başımı salladım.

"Hemde nasıl."

AKASYA Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt