41. GÜNAHKAR RUHLARIN YEMİNİ

2K 132 94
                                    

Selam Efendilerimmm!

Nasılsınız? Neler yapıyorsunuz?

Ben (şeytan kulağına kurşun) şu an çok iyiyim ve içime çok sinerek yazdığım bir bölümle karşınızdayım. Bölümü yazarken bir çok duygu içimde kabardığını hissettim. Umarım aynı şeyi size de yansıtmayı başarabilmişimdir. 

Ve çok olmasa da oy ve yorum sayılarındaki artışın beni mutlu ettiğini söylemeden geçemeyeceğim. Umarım bu şekilde devam edebiliriz. Çok Çok Çok seviliyorsunuz. 

Oy ve yorum yapmayı unutmayın efendilerim. 

Öpüldünüz. 


GÜNAHKAR RUHLARIN YEMİNİ

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

GÜNAHKAR RUHLARIN YEMİNİ

Yağmur damlaları üzerimize yağmaya devam ederken (Ne zaman yağmaya başladığından bile emin değildim.) yeni kazılan mezar yüzünde ayağımın altındaki yumuşak toprak çamurlaşıyor ve beni içine çekmeye çalışıyormuş gibi hissediyordum.

Bu belki de Tanrı'dan gelen bir işaretti. Bana aslında ait olduğum yeri gösteriyor, ruhu ölü bir beden olarak aslında olmam gereken yerin burası olduğunu gösteriyordu. Belki de bu benim kuruntumdu. Bu yakın zamanda o kadar çok ölümle yüzleşmek zorunda kalmıştım ki ölümü bir anlığına dahi olsa zihnimden söküp atamıyordum.

Deha Sancak beni yanına aldığından beri bu hep böyleydi ama o zaman ölümlerin üzerinde bu kadar durma gereği duymamıştım. Çünkü o ölümler benim elimden çıkmıştı ama yakın zamanda kaybettiklerimin ağırlığı benim bile üstesinden gelebileceğim bir ağırlık değildi.

"Saçmalık." Geriye doğru adımlayarak yüzümü Pars'ın ellerinin arasından sıyırdım. Sesim de beklediğimden daha yüksek çıkmıştı. İçimde tutmaya çalıştığım öfke çatlaklardan dışarıya sızmaya başladığını hissedebiliyordum ve ilk defa öfkemi nasıl kontrol edeceğimi bilmiyordum. O kadar yoğun bir duyguydu ki bu içimde koca bir boşluk olmasına rağmen içime sığmıyor dışarı çıkmak için beni ele geçirmeye çalışıyordu.

"Kimsenin önüne atlamayacaksın. Artık kimse benim yüzümden birilerinin önüne kendini atıp karşımda kahramancılık oynamayacak. Çünkü bu hikayede hiçbirimiz kahramancılık oynayacak kadar temiz değiliz. Hepimiz katiliz ve hepimiz de bunun farkındayız. Bazılarımız bunun bedelini öderken bazılarımızın hiç zarar almadan sıyrılması saçmalık. Bu andan itibaren kimsenin benim yerime bedel ödemesini istemiyorum."

Pars'ın havada kalan elleri boşlukta iki yanına düştü. Hiçbir şey söylemden karşımda durup gözlerimin içine bakıyordu. Bana bir şey anlatmak istiyordu ama yine de içimdekileri kusmam için bana zaman tanıyordu. Sanki buna ihtiyacım olduğunun farkındaymış gibi. Sanki öfkemi onun üzerine kusmamda hiçbir problem yokmuş gibi.

HERKESİN EFENDİSİWhere stories live. Discover now