10-Kumarın Yenilenen Kuralları

404 137 328
                                    

96 GÜN ÖNCE

Ediz Akbulut ve Derin Akkan, gecenin derin sessizliğinde her zamanki mekanlarındaydı. Dalgalalanan denizi ancak burada bu kadar güzel görebilirlerdi.

Derin Akkan, elinde bira şişeleriyle Ediz Akbulut'un yanına oturdu ve sırtını arkalarında ki koca çınar ağacına yasladı. ''Ne bu halin?'' dedi Derin Akkan, elinde ki şişeyi Ediz Akbulut'a uzatarak. Ediz Akbulut'un yüzünde ki gülümseme genişledi. Derin Akkan'ın elinden aldığı şişeyi kafasına diklediğinde, Derin Akkan onun bu haline küçük bir tebessüm bıraktı.

''Güzel bir gündü,'' dedi Ediz Akbulut, bitmiş şişesini yanlarında ki çöp kutusuna fırlatırken şuanda duymak istediği tek ses  deniz dalgalarının huzur verici sesiydi. Derin Akkan başını salladığında, Ediz Akbulut'un düşüncelerini anlamıştı.

''Eylül Nora,'' dedi sakince, Ediz Akbulut'tan gözlerini çekerek. ''Sandığımız gibi çıkmadı, ha?'' Ediz Akbulut bunun üstüne gülümsedi. Derin Akkan'ın içtiği bira şişesine de uzandığında başını salladı. ''Bu yüzden ya bu mutluluğum.'' çocuksu çıkan sesi, Derin Akkan'ı şaşırtırken elinde ki şişeyi Ediz Akbulut'un almasına izin verdi.

Derin Akkan, Ediz Akbulut'un en yakın arkadaşıydı ve onunla ilk defa böyle bir sohbete girmişti. ''Etkileniyor musun kızdan?'' Derin Akkan bu cümleyi öyle zor sormuştu ki, cümlesini bitirir bitirmez Ediz Akbulut'tan yüksek bir tepki beklemişti. İnkar etmesini, çıkışmasını..

Ediz Akbulut omuzlarını silkti, gözlerini kapattığında karşısına gelen görüntüyle dudakları tekrar yukarı kıvrıldı. Saatler öncesine kadar, sarıp sarmaladığı o beden aklından çıkmıyordu. İlk defa bir kadına değer verdiğini göstermişti, ilk defa bir kadına sarıldığında kalbinde ki duygular bu denli büyük olmuştu.

Eylül Nora'nın kokusu burnuna dolduğunda Ediz Akbulut yavaşça gözlerini araladı. ''Böylesine güçlü bir kadından etkilenmemek benim için bile çok zor olmaz mıydı?'' ses tonunda ki heyecan ve kararlılık kendisini de şaşırtırken Derin Akkan daha çok şaşırmış gözüküyordu.

Derin Akkan gülümseyerek elini Ediz Akbulut'un omzuna koydu. ''Vay!'' diye bağırdı karşılarında ki denize doğru. ''Benim kardeşim aşık olmuş!'' sözlerinin üstüne Ediz Akbulut'un kaşları çatıldı. Kendisini silkelediğinde ifadesiz bir şekilde Derin Akkan'a baktı.

''Derin,'' dedi nefes vererek. ''Zevzek zevzek konuşma,'' dediğinde, Derin Akkan'dan omzunu kurtarmaya çalıştı. ''Sen bu tepkiyi ilk sorduğumda vermedin ya,'' dedi Derin Akkan alayla. ''Ben anlayacağımı anladım,'' Derin Akkan'ın bu sözleri Ediz Akbulut'u rahatsız etse de herhangi bir şey dememişti.

Veyatta, o an inkar etmek istememişti. Bu gecenin büyüsüne kapılmayı kendisine ihtiyaç görmüştü.

95 GÜN ÖNCE

''Nerede kaldı?'' diye mırıldandım, kendimi ceketime biraz daha sararak. Poyraz, kolunda ki saate baktıktan sonra derin bir nefes verdi. ''Birazdan burada olur,'' dedi sakince. Başımı salladığımda üstüme daha kalın bir şeyler almadığıma isyan ediyordum.

Poyraz, yaslandığımız arabanın etrafında bir tur attıktan sonra bagajı açtı. İçinden kahverengi bir omuz atkısı çıkardı ve elinde ki omuz atkısını bedenime sardı. Dudaklarımda bir gülümseme oluşurken saatlerdir kaçtığım o anın aklıma gelmesine engel olamamıştım.

Kırmızı Örümcek ZambaklarıWhere stories live. Discover now